Cameron, bu konferansta başbakan sıfatıyla yaptığı ilk konuşmada radikalleşme ve terörün sebeplerine değindi.
Devlete dayalı çokkültürlülüğü eleştiren Cameron, İngiltere'de farklı kültürlerin birbirlerinden kopuk yaşamlar sürmesinin teşvik edilir hale geldiğini savundu.
Cameron, insanların her tür aşırılığa yönelmesini önlemek için İngiltere'nin daha güçlü bir ulusal kimliğe ihtiyaç duyduğunu vurguladı.
David Cameron, aşırılık yanlısı İslamcılığı teşvik eden gruplara karşı daha sert bir tutum takınacaklarının altını çizdi.
Cameron, ayrıca ülkenin değerlerine saygı göstermeyen Müslüman gruplara sağlanan mali kaynakların kesileceğini ifade etti.
Başbakan Cameron, "İşin doğrusu, son yıllardaki pasif hoşgörüye değil, çok daha aktif, güçlü (adaleli) bir liberalizme ihtiyacımız var" diye konuştu.
Müslüman örgütler eleştirdi
Muhafazakâr Parti lideri bu konuşmayı yaptığı sırada, aşırı sağcı İngiliz Savunma Birliği EDL ve Faşizme karşı birlik UAF grupları Müslümanların yoğun yaşadığı Luton kent merkezinde gösteriler düzenliyordu.
Cameron'ın sözleri, aşırı sağcı grupların tutumunu eleştirmemesi sebebiyle bazı Müslüman grupların tepkisini çekti.
İngiltere'deki Müslüman Konseyi, ''Müslüman toplumun çözümün bir parçası yerine, problemin bir parçası olarak gösterilmesinin hayal kırıklığı yarattığı'' açıklamasını yaptı.
İngiliz Savunma Birliği EDL ise Cameron'ın sözlerini memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi.
Muhalefette yer alan İşçi Partisi'nden bazı milletvekilleri, Cameron'ın konuşmasında İngiliz Savunma Birliği'ni eleştirmemesinin, bu gruba destek olarak algılanabileceğini dile getirmişti.
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ise Cameron'ın konuşmasıyla bu grubun gösterisinin aynı güne denk gelmesinin tamamen tesadüf olduğunu bildirdi.
Cameron'ın yeni önlemleri
BBC'nin baş politika muhabiri Laura Kuenssberg, 'Muhafazakar Partili başbakanın çoğu siyasetçinin çekindiği bir tartışmanın içine sağlam adımlarla girdiği' yorumunu yaptı.
Kuenssberg'e göre Cameron, asıl sorunun temelinde, bu temkinli tavrın yattığını düşünüyor.
Kuenssberg, Cameron'ın başbakan olarak ilk kez bu kadar doğrudan bir konuşma yaptığını, ama selefinin de sözlerini anımsatan ifadeleri olduğu görüşünde.
İşçi Partili eski başbakanlardan Tony Blair, Londra'da 7 Temmuz bombalı saldırılarından sonra çokkültürlülük söyleminden uzaklaşmış, bakanları da aşırı uçtaki görüşlerle mücadele etmeyen her tür toplumsal örgüte verilen fonları kesmeye yönelik adımlar atmıştı. Bir önceki İngiltere başbakanı, İşçi Partili Gordon Brown da devamlı "Britanyalılık" kimliğini güçlendirme arayışındaydı.
Laura Kuenssberg'e göre "Cameron'ın bakanları da kapalı kapılar ardında önlem stratejisini ve aşırı uçtaki kesimler ve söylemlerle mücadele için tasarlanan politikaları değerlendirmeyi sürdürüyor. Ancak bu ay yayımlanması planlanan bu değerlendirmenin gecikeceği tahminleri yapılıyor. Cameron'ın haftasonundaki sözlerini nasıl eyleme dökeceği ise henüz netleşmiş değil."
