Dolar

34,8702

Euro

36,6643

Altın

3.009,21

Bist

10.058,63

AKUT Başkanı Nasuh Mahruki: Yanlış yapılaşma tehlikelere davetiye çıkarıyor

Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Başkanı Nasuh Mahruki, yanlış yapılan binaların birçok tehlikeye davetiye çıkardığını söyledi.
    Ankara'daki iki sanayi bölgesinde aynı gün içinde meydana gelen ve 20 kişinin ölmesine neden ola

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-02-07 16:15:12

AKUT Başkanı Nasuh Mahruki: Yanlış yapılaşma tehlikelere davetiye çıkarıyor
Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Başkanı Nasuh Mahruki, yanlış yapılan binaların birçok tehlikeye davetiye çıkardığını söyledi.
    Ankara'daki iki sanayi bölgesinde aynı gün içinde meydana gelen ve 20 kişinin ölmesine neden olan patlamalar TRT Haber'de masaya yatırıldı. Merkez Haber programına katılan Nasuh Mahruki ve 3 yıl önce İstanbul Davutpaşa'daki olayının tanıkları Ostim ve İvedik'teki olayları değerlendirdi. Ankara'daki patlamaların ardından kurtarma çalışmalarının yetersiz olduğu yönündeki iddiaları eleştiren Mahruki, "Herkesin sorumluğu üstünden atmaya çalıştığı, benzer olaylarda sorumluların bir türlü yargı önüne çıkarılamadığı bir ortamda arama-kurtarma çalışmalarını tartışmak yersizdir. Asıl tartışılması gereken hukuki süreçtir." dedi.
    Arama kurtarma çalışmalarının dünyanın en zor işlerinden biri olduğunu ve her arama kurtarma çalışmasının belli bir sürede tamamlanması gerektiği gibi bir durumun söz konusu olmadığını söyleyen AKUT Başkanı Mahruki, "Elinizdeki malzeme ve karşınızdaki problemin boyutu ve çözme yöntemleriniz farklılık gösterebilir. Ankara'daki olaylarda da itfaiye, sivil savunma, AKUT ve diğer ekipler ortaklaşa bir çalışma yürüttü. Ancak burada asıl tartışılması gereken, odaklanmamız gereken ana eksen hukuki sorunlardır." diye konuştu.
    Mahruki, "Yanlış yapılan binalar, kaçak yapılaşmayla bizim bir çok tehlikeye açık bir kentsel dokumuz var. Bu sorunları çözmedikçe benzer her olayda aynı şeyleri yaşarız. Bu süreçte en son tartışacağımız şey arama-kurtarma çalışmaları olmalı. Ayrıca bizim ana, kök sorunumuz hukukun üstün olduğu bir düzeni kuramamış olmamız. Bu yapısal sorunu çözmeden diğer sorunları çözmemiz mümkün olmaz." şeklinde konuştu.
    Davutpaşa patlaması mağdurlarının avukatlarından Erbay Yücak ise "İdare takdir yetkisini sorumluların yargı önüne çıkarılmasından yana kullanmadı. Bu olaylarda Bakanlıktan valiliklere kadar siyasi otorite, hem siyasi olarak zan altında kalmamak hem de işçi güvenliği açısından süreci olabildiğince hızlandıran ve yargılamayı teşvik edici bir tutum içerisinde olmalıydı." ifadelerini kullandı.
    Davutpaşa patlaması sonrası Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ancak dördüncü duruşmada davaya sanık olarak dahil olmasını eleştiren Yücak, "Yargılama sonucunda gidenler geri gelmeyecek ama mahkeme kararı çıkar ve benzer olaylarda hangi önlemlerin alınması gereği konusunda yargı süreci sonunda ortaya çıkmış yol gösterici bir hüküm ortaya konmuş olur. Kimin sorumluluğu varsa adalet önüne çıksın. Mağdur ailelerin idarenin takdir yetkisini neden yargılamayı engellemek üzere kullandığını anlamaları mümkün değil. Aileler 'gidenimi geri ver' gibi bir yaklaşımda değil elbette ama mağdurların adalet duygusu zedelenirse de iki şey ortaya çıkar; ya toplum dibe vurur ya da bir isyanın başlamasına neden olur." tespitinde bulundu.
    Patlamada yaralanan Mobin Vertan ise, yargı sürecinin çok geciktiğini belirterek, "Bu süreç sonuçlanmış olsaydı Ostim'deki bu patlamalar yaşanmazdı. Ben patlamadan bu yana çalışamıyorum, eşim çalışıyor. Talebimiz davaların bir an önce sonuçlanmasıdır." dedi.
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara