Namık öğretmen böbreklerini nakil bekleyen iki oğluna verip, diyalizde yaşamak istiyor

Diyarbakırlı kimya öğretmeni Namık Akar, böbrek yetmezliği nedeniyle yatağa mahkum olan 13 ve 19 yaşında çocuklarına böbreklerini verip, diyaliz cihazına bağlı olarak yaşamak istiyor. Akar, doktorlara başvurarak nakil bekleyen iki oğluna da böbreklerini vermek istediğini iletti. Ancak doktorlar "İkisi olmaz, birini seç" dedi. Baba ne yapacağını bilemezken iki oğlu da "Kardeşime ver" deyince Halım öğretmenin işi daha da güç hale geldi.
Namık Akar, böbrek bekleyen iki oğlu için doktorlara başvurduğu zaman, kendisinden hayatının belki de en zor kararını vermesi gerektiğini bilmiyordu. 13 yaşındaki Mustafa ve 19 yaşındaki Hakan arasında tercih yapması istenen Namık Akar, "İki böbreğimi de çocuklarıma vermek istiyorum. Ne olur onları kurtarın. Ben diyalizle yaşarım." diye doktorlara yalvardı. Akar'ın küçük oğlu Mustafa, "Ağabeyime ver. Çünkü o benim ağabeyim. O iyileşsin belki ileride şans bana da güler" diyerek babasının karar vermesini kolaylaştırmak istedi. Ancak bu kez Hakan, "Kardeşim daha küçük. Onun yaşaması beni mutlu eder, ona ver" deyince kimya öğretmeni Namık Akar, çaresiz kaldı. İki oğlu da aynı derecede zor durumda olan baba için her şey daha da zorlaştı. Doktorlar ise çocukların durumundaki hassasiyet nedeniyle Namık Akar'ın en son Mayıs ayına kadar karar vermesi gerektiğini söyledi.
Bir yıl içinde iki çocuğunun peş peşe böbreklerinin iflas ettiğini anlatan Namık Akar, çocuklarının haftada 3 gün 4'er saat diyaliz makinesine bağlı olarak yaşamlarını sürdürmek zorunda kaldığını söyledi. Akar yaşadıklarını şöyle anlattı: "Çocukların annesinde ve tüm yakınlarında yapılan tetkik ve tahlillerde hiçbiri uyumlu çıkmadı. Sadece benim böbreğim iki çocuğuma uygun görüldü. Onları iyileştirecek ikinci böbreği bulamadığım için acı çekiyorum. İki oğlumu da çok seviyorum, böbreğimi birine verip diğerine vermemek beni vicdanen rahatsız ediyor. Bir baba için çok zor bir durumla karşı karşıya kaldım. Çünkü ikisini de yaşatmak istiyorum. Çocuklarımı birbirlerinden ayırt etmem imkânsız. Çünkü buna dayanamam."
Yüreği buruk baba Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'a da seslendi: "Tek istediğim Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız organ bağışının yaygınlaşması ile ilgili projeler üretmeli ve insanların maddi ve manevi bir şekilde bu konuya özen göstermesini sağlamalıdır."