Erikel'e, Kayseri Belediyesi'nde yolsuzluk iddialarına ilişkin senet sorgusu

Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan 10'uncu iddianameye ilişkin davanın tutuklu sanığı avukat Yusuf Erikel, Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nde yolsuzluk iddialarına ilişkin senetle ilgili sorulara da cevap verdi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasında Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nde yolsuzluk iddialarına ilişkin senetle ilgili de bazı sorular sordu. Belediye çalışanı Hacı Ali Hamurcu ile nasıl tanıştığı sorulan Erikel, Hamurcu'nun kendisini telefonla arayarak görüşmek istediğini ve yolsuzluk iddialarına ilişkin hadiseyi anlatıp avukatlığını üstlenmesini talep ettiğini iddia etti. Sanık Hamurcu'nun 10 trilyonluk bir senet bulundurduğunu ve bunu Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nden tahsil etmek için vekalet aldığını anlattı. Tutuklu sanık Yusuf Erikel, Savcı Pekgüzel'in senedin düzenlenme tarihini sorması üzerine de Hamurcu ile görüşerek tutanak düzenlediğini, Hamurcu'nun Kayseri'deki iddialar nedeniyle polis tarafından arandığını kendisine söylemediğini aktardı. Hamurcu'nun kendisine verdiği 10 milyon değerindeki senedin üzerinde vade tarihin olduğunu, mühür ve imza bulunduğunu ifade eden Erikel, "Sonra bu senet nedeniyle belediye ile irtibata geçtim ama 'yok böyle bir şey' diyerek, hiç umursamadılar. Zaten, cep telefonunla arayarak 'başkan beni arasın, 10 milyon liralık senet borcunuzu ödeyin' diye bir tehdit olur mu?" şeklinde konuştu. Pekgüzel'in yarım sayfalık bir tutanağı okuması ve bu tutanağın Erikel'in kendi el yazısıyla hazırlanan müvekkil görüşme tutanağı olduğunu açıklaması üzerine, Erikel açıklamalar yaptı. Pekgüzel'in "Bu tutanakla şu anki beyanlarınız çelişiyor" beyanları üzerine Erikel, "Bu tarih çelişkisini ben de şuan sizden öğrendim. Ben de senet üzerinde iki tarih var diyordum hep. Şimdi 3 tarih olduğu anlaşılıyor." şeklinde cevap verdi. Savcı Pekgüzel, sanık Erikel'den ikinci Ergenekon davası tutuklu sanığı Durmuş Ali Özoğlu ile yaptığı görüşmelerini de sordu. Erikel, senetle ilgili iddialardan gazeteci olmasından dolayı Özoğlu'na bahsettiğini söyledi. Özoğlu'nun da bu bilgileri internet sitesinde, "Kayseri Büyükşehir Belediyesi'ndeki büyük yolsuzluğu açıklıyoruz.." şeklinde flaş geçtiklerini anlatan Erikel, bununla bir gündem oluşturup hükümeti ve belediyeyi zor duruma sokma amacının olmadığını söyledi. Pekgüzel'in "Hamurcu'dan vekaleti aldığınız gün, Özoğlu ile bin 453 saniyelik bir görüşmeniz var. Özoğlu'na Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nin üzerine gitmesini söylediniz mi?" sorusuna Erikel, Özoğlu'nun 300 tane icra dosyası olduğunu, müvekkili olduğu için her gün görüştüğünü, söz konusu olayı Özoğlu'na daha sonraki günlerde anlattığını ifade etti. Pekgüzel'in "Hamurcu belediyeye ne iş yapmış da 10 milyon liralık senet verilmiş?" sözlerine ise Erikel, Hamurcu'ya kimden rüşvet aldığı, 18 kişilik rüşvetçi listesi gibi Kayseri'deki olayları yazdırdığını, bu 15 sayfanın ancak dosyada olmadığını ifade etti. Pekgüzel'in senede ilişkin düzenlenen tutanakla ilgili sorularına da Erikel, senette tarihlerle ilgili 3 hata olduğunu söyledi. Pekgüzel'in tutanakta Hamurcu'nun "Belediye başkanı, genel sekretere elden paralar verdim" dediği şeklinde yazıldığını hatırlatması üzerine Erikel, "Bana rüşvet, diyor. Rüşvet olup olmadığı mahkemede belli olur. Ben hukukçuyum. Senetle ilgili tutanağa bu şekilde yazdım." diye cevap verdi. Pekgüzel'in, "Senet, Kayseri'deki dosyada savcılık, mahkeme tarafından sorulmuş. Tanık olarak dinlendiğinizde de senedi Hamurcu'nun babasına verdiğinizi söylemişsiniz. Babası almadığını söylemiş. Senet sizin evinizde bulundu?" sorusuna Erikel, "Babası istedi vermedim" şeklindeki beyanının yanlış yazıldığını söyledi. Erikel, senedin aslını kimsenin istemediğini, kendisinin fotokopilerini isteyen kurumlara gönderdiğini anlattı. Savcı Pekgüzel, "Bazı belediyelerden olan alacaklarınızı tahsil için neden Ergenekon'da ara yönetici olmakla suçlanan sanık Özoğlu'ndan yardım istediniz. Normalde insanlar alamadıkları alacakları için avukatlardan yardım ister. Oysa sizin durumunuz tam tersi. Kim ki Ali Durmuş Özoğlu, siz ondan yardım istiyorsunuz? Tahsilat işlerini kolay yapabilen birisi midir?" diye sordu. Özoğlu'nun gazeteci olduğunu ve belki belediyede tanıdığı olabileceği ihtimalini değerlendirdiğini belirten Erikel, "O durumda uçan kuştan bile medet umuyorsunuz. Çünkü alacağımı tahsil edemiyordum." şeklinde cevap verdi.