25. DÜNYA ÜNİVERSİTELER KIŞ OYUNLARI -MİLLİ BUZ DANSÇI ALPER UÇAR VE PARTNERİ A

25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları'nda (Universiad Erzurum-2011) artistik patinajda buz dansı serbest dansta gümüş madalya kazanan milli sporcular Alper Uçar ile Alisa Agafonova, Erzurum'daki Çifte Minareli Medrese önünde basına poz vererek, açıklamalarda bulundu.
Buz Pateni Federasyonu Başkanı Fahrettin Kandemir ile birlikte Çifte Minareli Medrese önüne gelen Uçar ve Agafonova, burada Türk bayrağını öperek, hatıra fotoğrafı çektirdi.
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan milli sporculardan Alper Uçar, 'Hala daha ne olduğunu anlayabilmiş değiliz. Çok sevinçliyiz. Hem Alisa hem ben dün gece uyuyamadık. İkincilik bize de hastalığımıza da ilaç gibi geldi. Çok mutluyuz' dedi.
Uçar, 2 yıldır çiftler kategorisinde kaydığını belirterek, şunları kaydetti:
'2009 Dünya Şampiyonasından sonra branş değiştirdim. Bu noktada Gençlik ve Spor Genel Müdürümüz olsun, Türkiye Buz Pateni Federasyonu Başkanımız olsun bize maddi manevi tüm desteklerini verdiler. Bize sadece çok sıkı bir şekilde çalışmak kaldı. Alisa ile 7 aydır kayıyoruz. Çok kısa zamanda çok büyük bir başarı aldığımızın altını çizmek istiyorum. Sadece Erzurum'da, Türkiye'de değil, Cumhuriyet tarihinde kış sporlarında alınmış en büyük başarıdır. Alisa ile hala videolarımızı izleyip ağlıyoruz. Daha önce (Mucizeye inanır mısınız?) sorusuna çoğu kişi (İnanamayız, böyle bir şey olamaz) diye söylerdi. Ama artık artistik buz pateninde de biz varız. Bundan sonra da olacağız. Bundan sonra ülkemizin bayrağını en üstlere çıkaracağız.'

-MAKRO HEDEF 'SOÇİ'-

Alper Uçar, Erzurum'daki 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları'nın kendileri için mikro hedef olduğunu ifade ederek, 'Makro hedefimiz ise tabii ki 2014 Soçi. Bundan sonra artık daha yüksek derecelere ve madalyalara koşacağız. Tabii bu büyük bir adım. Ama zamanla daha yukarılara doğru çıkacağız' dedi.
Elde ettikleri başarıyı Türkiye halkına armağan ettiklerini ifade eden Uçar, bir gazetecinin, 'Yarışırken gribal enfeksiyonunuz vardı. Sizi etkiledi mi' sorusuna ise şu yanıtı verdi:
'Kesinlikle etkiledi. Zaten biliyorsunuz 2 yarışmacı yarışmadan çekildi. Yarışmanın bizim ülkemizde olması ve çok iyi hazırlanmamız bizi daha çok teşvik etti. Her şeyi unutup, tamamıyla temiz bir program kaymaya itti. Biz de bunu başardık. Herhangi bir hata yapsaydık, madalyaya uzanamayacağımızın da farkındaydık. Ama çok iyi bir şekilde, bu yarışmaya konsantre olduk diyebilirim. Hem madalyayı kazanıp hem de hastalığı yarışma içerisinde yenmemiz ayrı bir güzellik oldu bizim için.'
Uçar, salondaki seyircinin ve atmosferin nasıl olduğu sorusunu ise 'Erzurum halkı zaten açılışta da kendisini gösterdi. Stadyum tıklım tıklımdı. Onlar için en güzel armağanı temiz kayarak, doğru dürüst kayarak verecek olmanın bilincindeydik. Biz de güzel 2 programımızı, hem Erzurum halkına hem de Türkiye'ye armağan ediyoruz' şeklinde yanıtladı.
Başka bir gazetecinin, 'Dün ve bugünden itibaren hayatınızda neler değişti' sorusuna ise Alper, 'Hala bunun sevinci içerisinde olduğumuz için daha tam anlam veremedik. Ama herkesten çok yoğun ilgi ve tebrik mesajları alıyoruz. Herkes çok ilgi gösteriyor. Biz de elimizden geldiğince bu 7 aylık süre içerisinde bunun için çalışmıştık. Türkiye halkını mutlu edebildiysek ne butlu bize' yanıtını verdi.
Dünya ve Avrupa şampiyonalarında üst sıralara çıkmak istediklerinin altını çizen Uçar, 'Çünkü daha önce elemeleri geçemiyorduk biliyorsunuz. Ama bundan sonra geçeceğiz. Yavaş yavaş Avrupa ve Dünya şampiyonalarında madalyaya ulaşacağımızı düşünüyorum. Zaman gerekli' diye konuştu.
Alper Uçar, elde ettikleri başarının Türkiye için lokomotif olacağına inandığını ifade ederek, 'Bence bizim için küçük bir adım ama Türkiye için büyük bir adım oldu. O yüzden değişen tek şey artık Türkiye'nin kış sporlarında var olduğudur' dedi.
Uçar son olarak, 'Devlet büyüklerinden arayan oldu mu' sorusuna ise 'Sağolsun herkes aradı. Bizi yalnız bırakmayan tüm yetkililere ve devlet büyüklerimize teşekkür ediyoruz' cevabını verdi.

-'BUZUN HÜRREMİ'-

Milli sporcu Alisa Agofonova da 'Türkiye adına kaymaktan onur duyuyorum. Çok sevinçliyim. Seyircilerin bizi desteklemesinden çok mutlu oldum. Bizim için inanılmaz bir atmosfer oldu. Çok duygulu anlar yaşadık. Ama konsantrasyonumuzu bozmadan elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Bunda da başarılı olduk' diye konuştu.
Bir gazetecinin, 'Alisa kendisini Türk gibi hissediyor mu, bayrağı az önce öptü' sorusu üzerine Alper Uçar, 'Kendisi zaten Türk pasaportu taşıyor. Kendisini Türk gibi hissediyor zaten. Sadece birazcık Türkçeye çalışacak. Belki bundan sonraki röportajlarımızı Türkçe verebilir' dedi.
Başka bir gazetecinin, Erzurumluların kendisine 'Buzun Hürremi' lakabını taktıklarını söylemesi üzerine ise Agofonova, benzerliklerinin olduğunu belirterek, 'Bu durum beni daha çok motive ediyor' diye konuştu.

-'BU TESADÜF DEĞİLDİR'-

Buz Pateni Federasyonu Başkanı Fahrettin Kandemir ise 'O anı yaşadığım için Tanrı'ya şükrediyorum' dedi.
Buz sporları alanında böyle büyük başarıyı ilk kez kucakladıklarını anlatan Kandemir, şunları söyledi:
'Tabii gelecekle ilgili çok daha umutlu olmamızı gerektirecek bir durum. Çok büyük bir mutluluk yaşattılar bize. Sizlerin huzurunda, medyanın huzurunda en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum. Çünkü çok yoğun bir emek var, çalışma var. Bu tesadüf değildir. Altında çok büyük bir emek vardır. Alper değerleri olan, ulusunu seven, Türk olmaktan mutluluk ve gurur duyan bir çocuk. Kendisine ben şunu söyledim o zaman; Patende yapacağını yaptın. buz dansına geçmek çok ciddi bir karardı. Ama dedim sen burada bu kararı al, öncü ol. Buz pateninde sıradan anılmaktansa, burada bir vizyonun öncüsü ol dedim.'
Kandemir, elde edilen başarının altında ciddi bir ekip çalışmasının bulunduğunu belirterek, 'Burada baktığınız zaman Alisa, Alper, babası, annesi, bizler çok büyük bir ekibiz. Çok iyi ekip ve çok iyi bir dayanışma olduğu zaman sonuç böyle olur. Bu tür şeylerde ev sahibi takımların küçük de olsa bir avantajı vardır. Ama meseleye ben öyle bakmıyorum. Alper ve Alisa ikilisi programlarını çok güzel bir şekilde sundular. Zaten sonuna kadar hekedilmiş olan bir şey' dedi.