CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ÇETİN ADANA'DA: -'TÜRKİYE SADECE İŞSİZLERİN ÇİLE Ç

CHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Çetin, 'Türkiye sadece işsizlerin çile çektiği bir ülke olmaktan çıktı, adeta çalışan yoksullar ülkesi haline geldi' dedi.
Çetin, Türk Harb-İş Sendikası Adana Şubesini ziyaretinde yaptığı konuşmada, kaçak işçiliğin, işsizliğin ana faktörlerinden biri olduğunu savundu.
Çetin, yaklaşık 2 milyon yabancının Türkiye'de kaçak, kötü koşullarda, karın tokluğuna sadece 3 öğün yemek ve yatacak yer karşılığı çalıştırıldığını öne sürerek, 'Özellikle Çinli, Pakistanlı, Rus, hatta Balkan ülkelerinden gelen insanların çalıştığı bir ülke konumuna geldik' diye konuştu.
Türkiye'de ekonominin yüzde 45'inin kayıt dışı olduğunu belirten Çetin, şunları söyledi:
'Kayıt dışı demek kanun dışı demektir. O alan zaten çalışma ilişkilerinin kanun dışı olduğu alan sigortasız, sendikasız, toplu sözlemesiz asgari ücreti bile alamayan kısım. Yine ülkemizde çalışanların yüzde 43'ü asgari ücretle çalışıyor. Bu da yaklaşık 6,5 milyon çalışan. Yani Türkiye sadece işsizlerin çile çektiği bir ülke olmaktan çıktı, adeta çalışan yoksullar ülkesi haline geldi.
Geçtiğimiz günlerde Zonguldak'a gitmiştim, sohbet sırasında Çatalağzı bölgesindeki çalışanlar bana 'her hafta 8-10 Çinli ölür, o Çinlileri arkadaşları bir yere gömerler ne arayanları var ne soranları var' dediler. Yani artık biz kayıt dışı alanda öldürmek için işçi ithal eden bir ülke konumuna bile gelmişiz, bu çok acı.'
Çetin, Torba Yasa Tasarısı ile ilgili ise 'Torba Yasa Tasarısı memurlar kadar işçilerin geleceğini, çocuklarımızın geleceğini, çalışma yaşamımızı karartan bir yasa konumundayken koskoca iki konfederasyon Türk-İş ve DİSK ipe un sermiş seyrediyorlar' diye konuştu.

-ÇALIŞMA YAŞAMI-

Çetin, Türkiye'de çalışma yaşamının çok sorunlu olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
'Biz bu sorunları çözeceğiz. Çalışma yaşamını AKP gibi 'biz düzenleriz siz uyunuz' mantığıyla değil, ya da yine AKP gibi 'bu toplantıda bir araya geldik, taraflarla buluşuyoruz, konuşuyoruz, onlar bizim sosyal ortağımız' diyerek suç ortağı yapacak şekilde değil, her işin başında hangi toplumsal kesimi ilgilendiriyorsa o yasa o kesimlerin katılımını alarak görüş, düşünce ve önerilerini alarak, olgunlaştırıp meclise getireceğiz. Çalışma yaşamını sendikalarımızla, emek örgütlerimizle, sivil tolum örgütleri, meslek odaları ile el ele vererek birlikte tanzim edeceğiz. Katılımcı ve çoğulcu demokrasinin yaşama geçmesi için biz sadece kağıt üzerinde, salonlarda bir araya gelerek sosyal ortak olamayız. Biz emek ağırlıklı bir partiyiz, emekten yana bir partiyiz ve Türkiye'de artık Çinlileşmeye doğru giden çalışma yaşamını demokratikleştirmek zorundayız. Çalışma yaşamı demokratikleşmeden Türkiye'de demokrasiyi geliştirmenin olanağı yoktur. Esas demokratikleşme, hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi, örgütlenme özgürlüğünün önünün açılması gereken alan bu alandır.'