Turnuva için Mısır'ın başkenti Kahire'ye giden ve aralarında Bursalı 5 kişinin de bulunduğu Türk atıcılık milli takımı sporcuları, çıkan olaylar yüzünden bu ülkede mahsur kaldı. Havaalanından kalacakları otele 5.5 saatte giden sporcular, engelleri, tehlike anında açtıkları Türk bayraklarıyla geçti. Yanlarında bulunan silahlar yüzünden zor anlar yaşayan sporcular, kabus dolu dakikaların ardından yurda dönmenin mutluluğunu yaşıyor.
"POLİS BİZİ TÜRK BAYRAĞINI GÖSTERİNCE SALDI"
Yetkililerin, kendilerine muhtemel bir tehlike anında Türk bayrağı açmasını istediğini belirten Kızılsu, "Bize Mısır'da Türklerin birinci sınıf insan olduğu söylendi. Yanımıza Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Türk Bayrağı almamız, muhtemel bir tehlike anında bunları açmamız istendi. Yanımızda Türk bayrakları vardı. Polis bizi durdurunca yanımızda bulunan Türk bayraklarını gösterdik. Bizi saldılar" dedi.
"50 KM'LİK YOLU 5.5 SAATTE KAT ETTİK"
Dünya rekoru kıran 2. Türk sporcu unvanını elinde bulunduran milli atıcı Alp Kızılsu, "Gittiğimizde GSM operatörleri ve internet sağlayıcıları göçmüştü. Bu bizde gerginlik oluşturdu. Havaalanından araçlarla yola çıktık. Yollarda anormal bir halk kalabalığı vardı. Caddeler insanlarla dolmuştu. Yollar sivil araçlarla kapatılmıştı. Ana arterler dolu olduğu için tali yollara saparak konaklayacağımız otele gitmeye çalıştık. Yaklaşık 50 kilometrelik yolu 5.5 saatte kat ettik. Silahlarımızın yanımızda olması büyük riskti. Ama korkulan olmadı" dedi.
Eylemcilerin bazılarının yollarda lastik yaktığını, polis araçlarını ateşe verdiğini ifade eden Kızılsu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Katılacağımız turnuva güvenlik tedbirleri için iptal edildi. Önümüzde zorlu bir yolculuk daha vardı. Kaldığımız otelden havaalanına gitmek için yetkililer seferber oldu. Bursa Büyükşehir Belediyesi, Atıcılık Federasyonu ve Büyükelçilik yetkilileri güvenli bir yolculuk yapabilmemiz için sürekli yetkililerle fikir alışverişi içinde bulundu. THY ekipleri de havalimanında bize ayrıcalık tanıdı ve rahat bir şekilde yurda döndük. Orada bizim gibi çok sayıda mağdur Türk vardı. Havaalanında büyük bir kargaşa yaşanıyordu"
İHA
