Parti’nin grup toplantısında partililere seslenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gündeminde Mısır'daki isyanlar vardı.
Başbakan Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
Her zaman söylüyorum, bugün bir daha söyleyeceğim. Sadece millete güvenerek iktidara gelmiş bir partideyiz. AK Parti'nin rotasını millet çizmiştir, bundan sonra da millet çizecektir. AK Parti'nin kumaşını millet dokumuştur, bundan sonra da millet dokuyacaktır. AK Parti iktidarı milletin demokratik yollarla yönetime el koymasıdır. Statükoya karşı sergilenen büyük bir duruştur.
AK Parti sadece Türkiye'de değil dünyanın her yerinde hiç çekinmeden, asla korkmadan ve tereddüt etmeden mazlumun yanında olmuştur. Her zaman baskı ve zulmün karşısında cephe almıştır. Bugüne kadar hep dik durduk ama dikleşmedik. Bizim bu dik duruşumuzu herhangi birkaç entelektüel veya köşe yazarı şekillendiremez. Bunun da böyle bilinmesini isterim.
Türkiye bölgede bütün taşları yerinden oynatacak, tarihin akışını değiştirecek roller oynuyor, zalime dur diyen Türkiye ezberleri bozmakta. Katile katil diyen Türkiye tabuları yıkmaktadır. İnsanları ablukaya mahkum edenlere 'Dur bakalım' diyen Türkiye, her fırsatta hakikati haykırmaktadır. Türkiye bölgesinde demokrasinin, evrensel hukukun, hak ve özgürlüklerin hakim olabilmesi için güçlü bir irade ortaya koymaktadır. Biz kendimiz için istediklerimizi diğer kardeşlerimiz için de istiyoruz.
Biz kardeş halkların, komşu ülkelerinin istikrarsızlık yaşamaması için elimizden gelen gayreti gösterdik, göstereceğiz. İçindeki sorunları çözemeyen, kendi arasında uzlaşı sağlayamayan ülkeler aydınlık bir geleceğe ulaşamazlar.
Filistin, Lübnan, Irak... Biz her zaman bölgemizdeki ülkelerin iç barışlarını, demokratik gelişimlerini destekledik.
AK Parti grubu tüm dünyada mazlumların sesi olarak tarihi ismini yazdırmıştır. Şunu çok iyi anlamak durumundayız, tarihte baskıyla, sindirmeyle, korkuyla ayakta kalmayı başaran hiçbir yönetim yoktur. Tarihin her döneminde er ya da geç insanlık onuru bütün zincirleri kırmış, bütün duvarları yıkmış, mazlumun ahı aheste de olsa çıkmıştır.
Bu yüzden hak ve özgürlüklere hiçbir yönetim kayıtsız kalamaz. Halkın demokratik taleplerine hiçbir iktidar duyarsız yaklaşamaz. Türkiye'de de demokrasi özlemi 1950'deki 'Yeter! Söz milletindir' haykırışıyla yankılanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, demokratik sistemi halkın büyük özlemiyle hayata geçirmiştir.
Demokratik yönetimin hakim olması, değişime ve gelişime dayanan uzun soluklu bir süreç ister. Demokrasi halkın sesine, gönlüne, iradesine sahip çıkmayı, bunları yönetime yansıtmayı gerektirir. Halka gözünü, gönlünü veya kulağını kapatan yönetenler uzun ömürlü olamazlar. Halkın hiçbir özlemi, hiçbir çağrısı karşılıksız kalmaz. Halka rağmen hiçbir iktidar ayakta duramaz. Devlet halk içindir, halkın varlığıyla, iradesiyle, desteğiyle anlam kazanır. Biz kendimiz için ne istiyorsak dostlarımız ve kardeşlerimiz için de aynısını istiyoruz.
HOCA GELDİĞİ ZAMAN
Mısır Devlet Başkanı Sayın Hüsnü Mübarek'e çok samimi bir tavsiyede, çok içten bir uyarıda bulunmak istiyorum. Bizler faniyiz, kalıcı değiliz. Her birimiz ölecek ve geride bıraktıklarımızdan dolayı sorgulanacağız. Müslümanlar olarak hepimizin gideceği yer iki metreküp çukurdur. Hepimiz gelip geçiyiz, baki olan gök kubbe altında hoş bir sada bırakmaktır. Saygıyla anılmaktır, rahmetle yadedilmektir. Yarın öldüğümüzde hocaefendi gelip şunu söylemeyecek, 'Cumhurbaşkanı niyetine, devlet başkanı niyetine, Başbakan niyetine, bakan niyetine' demeyecek, 'er kişi niyetine' diyecek. Seninle beraber gelen sadece kefen olacak.
Hem vicdanımızın sesine hem de halkımızın sesine kulak verelim. Onların bedduasına veya hayır duasına hazır olalım. Onun için diyorum ki, halkın haykırışına, son derece insani taleplerine kulak verin, kulak verelim. Halktan gelen değişim arzusunu hiç tereddüt etmeden karşılayın. Açık söylüyorum, istismarcıların, kirli odakların, Mısır üzerine karanlık planları olan kesimlerin fırsat vermeden, Mısır'ın huzuru adına önce siz adım atın. Halkı tatmin edecek adımlar atın. Bugünün dünyasında özgürlükler artık ertelenemez, gözardı edilemez. Aylarca süren seçimlerin adı demokrasi olmaz."