AK PARTİ GRUP TOPLANTISI (5) -GENEL BAŞKAN VE BAŞBAKAN ERDOĞAN: -'EĞER CHP GE
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Eğer CHP Genel Başkanı bu üslupla, bu söylemle devam ederse, geçmişte yaptığımı
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-02-01 14:46:00
CHP Genel Başkanından bir siyaset ortaya koymasını, ciddi bir siyasi proje üretmesini artık beklemediklerini ifade eden Erdoğan, 'Bundan ümidimiz kalmadı, ama bari ciddi bir üslup, seviyeli bir siyaset tarzı ortaya koysun. Eğer başarabilirse...' diye konuştu.
Partisinin TBMM Grup Toplantısında konuşan Erdoğan, 'CHP Genel Başkanının üslubunu bugüne kadar gülümseyerek karşıladıklarını, ciddiye almadıklarını', bu üslubu her zaman millete şikayet ettiklerini söyledi.
Zaman zaman son derece hassas konularda yapılan açıklamalara, namuslu ve şerefli insanlara atılan iftiralara bilgisiz, belgesiz, mesnetsiz iddialara sert cevaplar vermeleri gerektiğini kaydeden Erdoğan, 'Örneğin AK Parti'yi bir terör örgütüyle işbirliği halinde gösterme gayretlerine, açık söylüyorum böyle bir densizliğe gereken dil ve üslupla cevap verdik. Sessiz mi kalacaktık?' dedi.
Bu ülkedeki her siyasi parti gibi yasal, meşru her dernekle, vakıf, sivil toplum kuruluşuyla oturup konuşup, onları ziyaret edip kabul ettiklerini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
'Eğer burada bir suç varsa, yasa ihlali varsa, bunu değerlendirecek, bununla ilgili karar verecek merci CHP Genel Başkanı değil, yargıdır, savcıdır, hakimlerdir. Biz bütün siyasi partiler gibi meşru ve yasal zeminde herkesle görüşürüz. Bunu bir ittifak, işbirliği gibi lanse etmek, bunu dolandırarak başka yerlere çekmek, bize değil, bu iftiraları atanlara zarar verir.'
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü yaptığı döneme ilişkin şunları söyledi:
'Şimdiki CHP Genel Başkanının SSK Genel Müdürlüğü döneminde terör örgütü mensuplarına nasıl sahip çıktığını, nerelere, nasıl tayinler yaptığını biz parlamentoda defaetle açıkladık, belgelerle açıkladık. Biz belgelerle konuşuyoruz. Ama bunu hiçbir zaman bir terör örgütü-CHP ilişkisi olarak lanse etmedik ve etmeyiz. Biz böyle bir üslubu kendi siyasi ilkelerimize, duruşumuza asla uygun göremeyiz. Son derece nezaketsiz bir dil kullanıp ardından da çıkıp üslup dersi vermek pişkinlik değil de nedir? 'Ben SSK'yı 7 yıl yönettim.' Güzel, tamam da 7 yıllık yönetiminde SSK ne yaptı? SSK 7 yıl hep ne yazık ki kayıptaydı, sürekli kayıptaydı. Üstelik bir yıl önce SSK başarılı bir performans ortaya koyarken, artıdayken, 7 yıllık süreçte sürekli artarak ekside devam etmiştir. Bunu bütçe görüşmelerinde yıl yıl açıkladım, arkadaşlarım açıkladı, hepsi söylediler. Buna rağmen hangi yüzle çıkıyorsun da hala 'Ben SSK'yı başarıyla yönettim' diyorsun? Halep oradaysa, arşın belgelerde, evraklarda, burada.
Ortaya attığı iddialar tek tek çürütüldüğünde, yüzü kızarmak varken, mahcup olmak varken pişkinlikle seviyeyi aşağılara çekmek, bir siyasi yöntem olabilir. Bu üsluptan rahatsız olan sadece biz değiliz. Vatandaş da bu üsluptan rahatsız. Bizzat CHP kitlesi, CHP'ye gönül veren vatandaşlarım, kardeşlerim de bu üsluptan rahatsız. Aylardır bu üslubu gizlemeye, örtmeye çalışan işte şimdi candaş medya bile bu üsluptan rahatsız, zorla örtemeye çalışıyorlar.
Ben buradan açık açık söylüyorum: Eğer CHP Genel Başkanı bu üslupla, bu söylemle devam ederse, geçmişte yaptığımız gibi kendisini ademe mahkum eder, istihza için bile olsa kendisini muhatap almayız. Bir Anamuhalefet Partisi Genel Başkanını muhatap almamak, onu ciddiye almamak istemeyiz. Ama sözünün ağırlığı kalmayan, üslubunun seviyesi düştükçe düşen bir kişiyi muhatap almak, onun ciddiyetsiz yaklaşımlarına cevap vermek de bizim için bir zule dönüşüyor. Biz CHP Genel Başkanından bir siyaset ortaya koymasını, ciddi bir siyasi proje üretmesini artık beklemiyoruz. Bundan ümidimiz kalmadı, ama bari ciddi bir üslup, seviyeli bir siyaset tarzı ortaya koysun. Eğer başarabilirse...'
Erdoğan, herkesin sözünü ölçerek ve tartarak edep ve nezaket içinde ifade etmesi gereğine işaret ederek, yolsuzluk ne kadar büyük bir suçsa, aynı şekilde namuslu, şerefli insanlara hiçbir belge olmadan mesnetsiz şekilde yolsuzluk ithamında bulunmanın da o kadar büyük suç olduğunun altını çizdi.
Erdoğan, 'Sen yolsuzluk ithamında bulunacaksın, iftira atacaksın, insanlar işi gücü bırakıp bu iftirayı yalanlamakla uğraşacak. İftira yalanlandığında da senin yüzün kızarmayacak, işi pişkinliğe vurup devam edeceksin. Siyaset bu değil. Siyasette üslup bu olamaz. İftira atmanın bedeli, pişkinlik olamaz' dedi.
-'GENÇLİĞİN KORUNMASINI DEĞİL, ALKOLİK OLMASINI ARZU EDİYORLAR'-
Erdoğan, heykel ve alkol tartışmasına değinerek sözlerini şöyle tamamladı:
'Bir heykel tartışmasını, alkolle ilgili bir düzenlemeyi dahi rejim meselesine taşıyanların, sokak sokak direniş çağrısı karşısında derin bir suskunluğa gömülmelerini milletimin hakemliğine bırakıyorum. Umarım CHP bir an önce hukuka ve demokrasiye saygı göstermesini öğrenir.
Bakınız şimdi ne söyleniyor: 'Alkollü hareket engellenemez.' Bir siyasetçi buna önderlik eder mi, buna sahip çıkar mı? İşte gençleri sokağa dökerek, ne yapıyorlar şimdi? 'Taksim'den meydana alkollü hareket engellenemez.' Biz bu ülkeyi bu tür anlayışlara teslim edemeyiz. Benim milletim bunu yapmaz, yapmadı zaten. Kendisini idare edemeyenin milleti idare etmesi, ülkeyi idare etmesi mümkün mü? Anayasamızda işte 58. madde çok açık net ortada. Kimse onu görmüyor. Anayasanın gereğini yerine getirdiğimiz için 'Anayasanın gereğini yapıyor bu hükümet' demiyor kimse, farklı yerlere çekiyor. Bak orada gençliğin korunması var. Ama tam tersi bunlar gençliğin korunmasını değil, gençliğin alkolik olmasını arzu ediyorlar. Aramızdaki fark bu. Biz anayasamızın amir hükmü neyse, bunun gereğini yine yaparız, yapacağız. Amerika'sında, AB'de orada neyse, aynısını yapıyoruz, yapacağız. Kaldı ki bu bir bağımsız kurulun şu anda hazırlamış olduğu genelgedir. Umarım CHP, erken uyananın bildiri yayımladığı, açıklama yaptığı bir parti olmaktan, belli politikaları olan ve bu politikalar doğrultusunda hareket eden bir parti haline gelir. Buna demokrasi adına emin olun en çok biz seviniriz.'
SON VİDEO HABER
Haber Ara