Mısır’ın son hanedanı

1981’den beri boyunca Mısır’ı demir yumrukla yöneten Hüsnü Mübarek’in iktidarı bir haftadır devam eden ayaklanma ile sarsılıyor. Siyasal manevralarla iktidarını devam ettirmeye çalışan Mübarek’in, Haziran’da yapılacak seçimlerde yeniden iktidar olma ya da iktidarı oğlu Cemal’e devretme planları ise suya düşmüş görünüyor.

Yaşanan ayaklanmanın temelinde baskıcı yönetim ve ekonomik sıkıntılar olsa da, Hüsnü Mübarek’in iktidarını oğluna devretmeye hazırlandığı ve Suriye’de olduğu gibi iktidarın bir hanedana dönüşeceği kaygıları fitili ateşledi.

Hanedan benzetmesine konu olan Mübarek ailesi kamuoyuna fazla çıkmıyor, dolayısıyla fazla tanınmıyor öteden beri tartışmalara neden oluyor.

GALLER’DEKİ KUZENLER

Ayaklanma sonrasında İngiltere’ye gittiği söylenen first lady Suzanne Mübarek’in kökleri Mısır kadar İngiltere’ye de dayanıyor. Suzanne’ın babası Mısırlı bir pediadrist, annesi ise İngiliz bir hemşireydi.

Suzanne Mübarek iki yıl önce verdiği bir röportajda İngiltere’deki köklerinden kopmadığını “her iki kültürde de kendimi son derece rahat hissediyorum. Galler’de halen kuzenlerim yaşıyor.” sözleriyle ifade etmişti.

ROTARY KLÜBÜ ONURSAL BAŞKANI

1941 doğumlu Suzanne Mübarek üniversite eğitimini Kahire’deki Amerikan Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra siyaset bilimi ve sosyoloji doktorası yaptı. Genellikle çocuklar için yaptığı hayır işleri ile bilinen first lady, aynı zamanda Mısır Rotary Kulübü’nün onursal başkanı.

MÜBAREK AİLESİ’NİN TRAJEDİSİ

Hüsnü-Suzanne Mübarek çiftinin iki oğlundan büyük olanı Alaa Mübarek, kamuoyunda en az tanınan aile üyesi. Ekonomi eğitimi alan Alaa, annesi gibi Kahire’deki Amerikan Üniversitesi mezunu. Kardeşinin tersine politikadan hep uzuk kalan Alaa Mübarek yaşadığı trajediyle haber olmuştu. İki oğlundan büyük olanı Muhammed, uzun süre gördüğü tedaviden sonra 2009 yılında 12 yaşındayken hayatını kaybetti.

TARTIŞILAN VELİAHT

Ailenin küçük oğlu Cemal de ağabeyi gibi ekonomi okudu. Kahire Amerikan Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra ABD’de master yaptı. Çalışma hayatına Bank of America’nın Mısır ofisinde başlayan Cemal Mübarek, daha sonra aynı bankanın Londra ofisinde çalışmak üzere İngiltere’ye gitti.

Bankadaki görevinden ayrıldıktan sonra İngiltere’deki bazı finans kurumlarında çalışan Cemal Mübarek’in kamuoyu tarafından tanınması 2000’li yılların başında ülkesine dönerek politikaya atılması ile oldu. Şu an babasının başkanı olduğu Ulusal Demokrtik Parti’nin genel sekreter yardmcısı görevini sürdüren Cemal Mübarek’in Haziran’da yapılacak genel seçimlerde partinin başkan adayı olacağı dile getiriliyordu.

İNGİLİZ POLİTİKACILARINA HAYRAN

Hayatının uzun bir dönemini İngiltere’de geçiren Cemal Mübarek, İngiltere’ye ve İngiliz politikacılarına olan hayranlığını sık sık dile getiriyor. Daha önce verdiği mülakatlarda Winston Churchill ve Margaret Thatcher’ı politik idolleri olarak tanımlamıştı.

30 MİLYAR DOLARLIK SERVET

Mübarek ailesine hanedan benzetmesi yapılmasının tek sebebi baba-oğulun halef-selef olacağı söylentileri değil. Uzun zamandır ekonomik sıkıntılarla boğuşan Mısır’da Mübarek ailesinin 30 milyar dolarlık bir serveti olduğu söyleniyor. Hüsnü Mübarek’in Şarm el Şeyh’te dünya liderlerini misafir ettiği lüks villası herkes tarafından biliniyor. Bunun dışında ailenin Los Angeles, Washington ve New York’ta taşınmazları ile İsviçre, İngiltere ve ABD bankalarında yüklü hesapları olduğu uzun süredir konuşuluyor.

Mısır’ın son hanedanı

30 yıldır Mısır’ı yöneten Mübarek ailesi 30 milyar dolarlık serveti, politik hırsları ve İngiltere’ye uzanan kökleri ile hep tartışma konusu oldu.