Hükümet karşıtı göstericiler, Kahire'nin merkezindeki Tahrir Meydanından gece bile ayrılmayıp burada kamp kurdular. Göstericiler bugün için genel grev çağrısında bulundular. Mübarek'in 30 yıllık yönetimine karşı gösteriler yedinci gününe girerken, protestocular yarın için de "milyonların protestosu" eylemi için çağrı yaptılar.
Protestocular Mübarek gitmeden meydanlardan ayrılmama yemini ederken, Cumhurbaşkanı dün akşam hükümeti kurmakla görevlendirdiği Ahmet Şefik'e siyasi partilerle diyalog içinde anayasa ve yasama reformları yapma talimatı verdi. Bunun yanı sıra Mübarek, işsizliği azaltmak için ekonomik önlemler alınmasını istedi.
Günlerdir eylem yapan protestocular, Mübarek'in Ömer Süleyman'ı cumhurbaşkanı yardımcısı yapmasını, ayrıca yeni bir başbakan atamasını reddediyor. Ülkede tüm işaretlerin, protestocuların yalnızca Mübarek'in gitmesi halinde yatışacağını gösterdiği belirtiliyor.
Protestocular ordunun da "Mübarek ile Mısır arasında tercih yapması" gerektiğini kaydediyorlar. Gösteriler yedinci gününe girerken protestocuların evlerine dönmeyi reddetmesi, ordununsa göstericilerin üzerine gitmemesiyle bir "pata" durumunun ortaya çıktığı ifade ediliyor.
Dün akşam Tahrir Meydanında protestoculara hitap eden muhalif lider Muhammed El Baradei, vatandaşlara "değişimin yakında geldiği" müjdesini verdi. Mısırlılar İskenderiye, Mensure, Demanhur ve Suveyş kentlerinde de sokaklara döküldüler.
Polisin dün ortalıkta görünmemesi protestolarda kayıplara yol açmazken, yağma olayları devam etti. İçişleri Bakanı bunun üzerine dün polisin sokağa geri döneceğini açıkladı.
Protestolar ülke ekonomisine de zarar vermeye devam ediyor. İşyerlerinin kapanmasının yanı sıra birçok ülke vatandaşlarına, turizmin ekonomi için hayati bir sektör olduğu Mısır'a gitmemesini tavsiye etti. Turizm, Mısır'ın gayri safi milli hasılasının yüzde 5 ile 6'sını oluşturuyor.
Bu arada Japon firması Nissan, Mısır'daki fabrikasında üretimi bir haftalığına durdurdu.
'Gözler orduda'
Yine aynı gazetede yazan Arap Reform Girişimi'nin Direktörü Bassma Kodmani ise bundan sonraki süreçte ordunun oynayacağı rolün belirleyici olabileceğine dikkat çekiyor:
"Tüm işaretler, Mısır'da bir devrim sürecinin başladığını gösteriyor. Kanlı sokak gösterileri Mısır için yeni bir şey değil ama bu yeni intifada farklı bir şey. Bu ayaklanma, Mısır toplumunun uzun zamandır beklediği şeyi tetikleyen bir gelişme ve güvenlik güçlerinin tavrı denklemi değiştiriyor. Mısır'da Mübarek'in başında olduğu devlet büyük ve güçlüdür. Devamlılığı ve şimdiki yapısı sorgulanamaz kabul edilmiştir. Devlet her yerdedir. Her şey devletten gelir, devlete gider ve bu yapının omurgası güvenlik yapılanmasıdır."
"Mısır'da diğer kurumların içi boşaltılmıştır ama Mübarek'in bağımlı olduğu kurumların değil. En son 1973'te savaşan ordu, o zamandan bu yana kendini Mısır toplumunu izlemeye adamıştır. Ordu 50 yılda üç isyan bastırmıştır. Ordu geniş bir ekonomik faaliyet içinde. Bunun sonucu olarak çıkarı, statükonun devamından yanadır. Ama ordu aynı zamanda kendini Mısır devletinin çıkarlarının savunucusu olarak görmektedir. Ordu şimdi, devletin çıkarlarının nasıl korunması gerektiğine dair bir vizyon geliştirmekte olabilir; Mübarek'i içermeyebilecek bir vizyon."
Guardian da, Mısır'da tüm gözlerin orduda olduğunu belirtiyor. Yazıda şöyle deniyor:
"Bazı gözlemcilere göre, kriz karşısında sorunsuz bir geçiş süreci istediğini açıklayan Amerikan yönetimi Mübarek'in gitmesi ve siyasi reformların başlaması konusunda generalleri ikna etmeye çalışabilir. Genelkurmay Başkanı Sami Enan hafta sonunda Washington'dan döndü. Ancak Kahire'deki diplomatlar, komutanların Mübarek'i gözden çıkarmaya hazır olduğuna dair hiçbir işaretin olmadığını söylüyor. Tunus'ta Devlet Başkanı Zeynel Abidin bin Ali'yi ülkeyi terk etmeye ikna edenler generallerdi."
'Firavun Mübarek'in 30 milyar doları var'
Gazete, Mübarek'i konu alan bir yazısında şimdiye kadar altı suikast girişiminden kurtulan Mısır liderinin "Firavun" olarak anıldığını ve kişisel servetinin 30 milyar doları aştığını belirtiyor.
'İsrail kaygıyla izliyor'
Financial Times İsrail'in, Mısır'da yaşanan gelişmeleri kaygıyla izlediğini vurguluyor. Gazeteye göre, İsrail Başbakanı Mısır'la 30 yılı aşkın bir süredir devam eden ilişkilerinin bozulmaması temennisini dile getirirken İsrail basını Orta Doğu'da yeni bir dönemin başladığına dikkat çekiyor. Bir İsrailli yazar, Mısır'daki devrimin İsrail'i Orta Doğu'da mutlak bir yalnızlığa iteceğini söylüyor. Birçok İsrailli, yönetimin Müslüman Kardeşler öncülüğündeki İslamcı gruplara geçmesinin ülkeleri için çok büyük bir tehdit oluşturacağını düşünüyor.
AA ve BBC