Göçün 50. yılında lale motifli Türk sanat eserleri Almanya'ya taşındı

Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Almanya'ya Türk göçünün 50. yıl dönümü münasebetiyle, Türk tarihinin önemli simgelerinden lalenin çağdaş cam ve seramik sanatında hayat bulmuş sanat eserlerini Almanya'nın Köln kentine taşıdı. 28 Ocak'ta törenle açılan ve 30 eserden oluşan sergi 30 Temmuz'a kadar gezilebilecek. Almanya'ya Türk işçi göçünün 50. yıl dönümü münasebetiyle Türk tarihinin sembollerinden "lale" motifli Türk cam ve seramik eserleri Almanya'nın Köln kentine taşındı. Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Cam ve Seramik Bölümü'nün 14 sanatçı öğretim görevlisinin cam ve seramik üzerine lale motifleriyle yapmış oldukları bir birinden güzel sanat eserleri, Köln'deki Anadolu Üniversitesi Köln Sanat Galerisi'nde "Lale-i Serenat" adlı sergiyle sergileniyor. Türkiye'nin Köln Başkonsolosluğu himayesinde gerçekleştirilen ve 28 Ocak ile 30 Temmuz 2011 tarihleri arasında gezilebilecek olan sergi, 28 Ocak akşamı Anadolu Üniversitesi Batı Avrupa İrtibat Bürosu içindeki sanat galerisinde gerçekleştirilen törenle açıldı. Serginin açılışına, Köln Büyükşehir Belediyesi İkinci Başkanı Elfi Scho-Antwerpes (SPD), Türkiye'nin Köln Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa, Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zehra Çobanlı'nın yanı sıra, Köln Sanaatkarlar Odası Başkanı Hans Peter Wollseifer, DİTİB Eğitim-Kültür Müdürü Işık Uğurlu, Almanya Alevi İslam Birliği (AAİB) Başkanı Alişan Hızlı, Eğitim Danışma Kurulu Başkanı Mehmet Önel, Ziraat Bankası Köln Müdürü Uğuray Kavas, Köln Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Malik Karaman, teknikdirökter Dr. Hıdır Akbaş gibi Türk ve Alman seçkin davetliler katıldı. Burada bir konuşma yapan ve aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Köln Sanat Galerisi sorumlusu olan Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zehra Çobanlı, "Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olarak bugün ikinci defa eserlerimizi sizlerle paylaşmaktan büyük keyif duyuyoruz. 52 yıllık geçmişi olan üniversitemiz eğitim anlayışını bilim ve sanatın işbirliğine dayandırdı. Yaşadığımız kent Eskişehir'de öncelikle şehirde ve üniversite kampüsünde açılmış olan sanat galerileri, çağdaş sanatlar müzesi ve ardından Köln'de bu anlayışını pekiştirdi." dedi. Sergiyi, göçün 50. yılı münasebetiyle düşündüklerini bildiren Çobanlı, "Bu sergiyi Türkiye ile Almanya arasında 30 Ekim 1961 tarihinde imzalanan işgücü göçü anlaşmasının üzerinden 50 yıl geçmesi nedeniyle, Almanya'da yaşayan vatandaşlarımız ve hepimizin adına Köln şehrinde sunduğumuz bir çiçek demeti olarak düşünüyoruz. Sergimizdeki çiçek demetini, Türk sanat tarihinde çok önemli bir yere sahip olan lale çiçeği temasıyla oluşturduk. 12. yüzyıl Selçuk sanatında, 15. yüzyılın sonlarından itibaren de Osmanlı sanatında yoğun olarak görmeye başladığımız lale, bir döneme ismini verecek kadar önem kazanmıştır. Lale motifi Türk sanatlarında güzelliği dışında manevi anlamıyla da önemli bir görsel semboldür." diye konuştu. Sergide 14 öğretim görevlisi sanatçının 30 eserinin yer aldığını kaydeden Çobanlı, "Cam ve seramik eserler, üç boyutlu objeler, heykeller, iç mekan için tasarlanmış duvar panoları ve fonksiyonel objeler olarak çeşitlilik göstermektedir" bilgisini verdi ve katkısı olan herkese teşekkür etti. Köln Büyükşehir Belediyesi İkinci Başkanı Elfi Scho-Antwerpes ise, "Bu serginin kataloğu büroma gelince beni heyecanlandırmıştı. Ama burada canlı şekilde yaşamak çok daha farklı. Lale, baharın, sevincin çiçeğidir. İstanbul'a sayısız ziyaretimde sayın belediye başkanı bana, lalenin Türk tarihindeki önemini kapsamlı şekilde anlattı. Onları size anlatmaya gerek yok. Bu sergi, biz Almanlara, sizi kültürünüze daha iyi bir giriş kapısı sağlıyor. Köln Kültür Forumu Başkanı olarak, burada ortak bir etkinlik yapalım diye düşünüyorum. Ancak bu şekilde bir birimize daha iyi ulaşır, kültürlerimizi daha iyi tanırız." değerlendirmesinde bulundu. Bugün Türkiye'den Almanya'ya lale gelmese de, iki ülke arasındaki ticari ilişkinin artarak sürdüğünü hatırlatan Scho-Antwerpes, "Bu yıl iş gücü göçü anlaşmasının 50. yıl dönümü. O zamandan beri buraya birçok insan buraya gelerek burada yeni bir vatan buldu. Bu hafta çok dilliği kutladık. Eğer Türk kökenli çocuklar, biraz öğrenmek yerine Türkçe'yi çok iyi öğrenirlerse ne kadar harika olur. Ben anadili koruma savunucusuyum." şeklinde belirtti. Köln'ün eyaletteki en büyük Türk toplumunu barındırdığını hatırlatan Antwerpes, "Türkler sadece kültürel ve gastronomi alanında bizim için zenginleştirici değil, aynı zamanda büyük bir ekonomik faktör haline gelmiştir. Kentimiz, meslek eğitimi sahibi Türk kökenliler olmaksızın düşünülemez. Köln ile İstanbul şehir kardeşliğinden, kültür, sanat, bilim, spor ilişkileri gelişti. Gelin sizin bahsettiğiniz çiçek demetini bir birimize sunalım" diye kaydetti. Türkiye'nin Köln Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa ise, "Anadolu Üniversite'sini içtenlikle kutluyorum. Bu eserleri buraya getirip izlemek büyük bir onur ve aynı zamanda büyük bir gurur vesilesi. Çünkü, İstanbul, Ankara, İzmir'i herkes biliyor. Ama tam da Anadolu bozkırının ortasında, belki 90 yıl önce köy gibi bir yer olan yerde bu düzeyde sanat eğitimi veren bir üniversiteyi yaratmış olmakla biz Cumhuriyetin vatandaşları ve memurları olarak ne kadar övünsek azdır. Türkiye üniversitelerinde bu kadar üst düzey sanat eğitimi verildiğini görmek Köln'deki Türkler için büyük bir gurur vesilesi. Köln Türk toplumu sizinle gurur duyuyor." diyerek övgüde bulundu. Ayrıca Basa, Köln'de yeni bir sanat galerisi oluşturmak istediklerini bildirdi. Törende Prof. Dr. Çobanlı, "Biz Köln futbol takımının (1. F.C. Köln) simgesinin keçi olduğunu öğrendik. Keçi Anadolu'da da çok önemli. Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nden çok eski bir ritonun kopyasını sayın Antwerpes'e hediye etmek istiyoruz" diyerek hediyesini sundu.