Tunuslaşma gölgesinde Araplar
Tunuslaşma olgusu, gün geçtikçe Arap dünyasını sarıyor. Fakat kendi vatanında henüz sonlarına gelmeyen bu olgu, diğer ülkelerde de yakın vadede zaferle sonlanmaya aday görünmüyor.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-01-28 21:48:16
Bu ülkeler, işsizliği, fakirliği, yolsuzluğu ve despotluğu protesto edenlerle kaynıyor.
Tunus’taki isyan, Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali’yi devirmeyi başardı. Şimdi de rejimin üyelerinden kurtulmaya başladı ancak rejim, sembolleri ve önceki organlarıyla hâlâ ayakta. Tunus, farklı senaryolara açık. Zira devrim henüz hedeflerine ulaşmadı ama yoluna devam ediyor.
Arap başkentlerinde Tunus’un yankıları sokakta, siyaset ve medya çevrelerinde duyuluyor. Yine de değişim zamanı henüz gelmedi. Bahsini ettiğimiz değişim iki kısma ayrılıyor: İlki, siyasetlerdeki değişim. Tıpkı Cezayir ve Beyrut’ta olduğu gibi. İkincisi de Kahire ve Sana sokaklarındaki göstericilerin istediği rejim değişikliği. Bazı Arap ülkeleri, rejim değişikliği dahil ciddi değişimlere başladı. Bazılarıysa politika değişikliklerini rejime uyarlıyor. Ortada esnekliğini kaybetmiş, kurum ve idarelere nüfuz boyutu çözülmesi zor rejimler var. Bu ülkelerde değişim, hem meşakkatli hem maliyetli.
Ülkeye has deneyimler Tunus etkisi, Arap şehirlerinde kol geziyor. Ne var ki bu durum, her Arap toplumuna aynı yöntemle inmeyecek, aynı süreci almayacak, aynı akıbetle son bulmayacak. Zira Arap toplumları gelişim, homojenlik, hiyerarşi derecesi ve rejim yapısı açısından farklı. Bu doğrultuda her ülkenin kendisine özel bir ‘Tunus deneyimi’ olacak.
Fakat en büyük ortak payda, Arapların değişim taleplerindeki cesaretin ivme kazanması ve halkın fark yaratma gücünün olduğuna dair inancının artması. Tunus, devrimin akıbeti ne olursa olsun isyandan sonra kesinlikle eskiye dönmeyecek, keza Arap dünyası da. Ne yöneticilerin alıştıkları eski yöntemlerle hükmetme ihtimali ne de yönetilenlerin teslimiyete ve fakirliğe dönme ihtimali olacak.
Birkaç hafta önce Arap dünyasında ‘Türkiye zamanı’ yaşıyorduk. Tunus isyanından bu yana, ‘Tunus zamanı’ başladı. Her ikisinin de aynı yönde gitmesi ve bizi reform, kalkınma, saygınlık ve insan hakları yoluna götürmesiyse şansımız.
(Ürdün gazetesi Düstur / Radikal)
SON VİDEO HABER
Haber Ara