Dolar

34,8889

Euro

36,7706

Altın

3.041,05

Bist

10.058,47

Lübnanlı Araplar, Osmanlı'dan kopuşlarını sorguluyor (Özel)

Yıllardır iç savaş ve çatışmalardan bunalan Lübnan halkı hükümet krizinin Türkiye'nin geçmişinden gelen tecrübeleri ile çözüleceğine inanıyor. Yapılan sayısız girişime rağmen istikrarın sağlanmadığı ülkede halk, çözüm konusunda Türkiye'nin rolünün ha

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-01-28 12:06:31

Lübnanlı Araplar, Osmanlı'dan kopuşlarını sorguluyor (Özel)
Yıllardır iç savaş ve çatışmalardan bunalan Lübnan halkı hükümet krizinin Türkiye'nin geçmişinden gelen tecrübeleri ile çözüleceğine inanıyor. Yapılan sayısız girişime rağmen istikrarın sağlanmadığı ülkede halk, çözüm konusunda Türkiye'nin rolünün hayati bir önem taşıdığının altını çiziyor. Kimi araştırmacılar da Arapların Osmanlı'dan ayrılmalarını sorgulamaya başladığına dikkat çekiyor. Son hükümet krizinin yaşandığı Lübnan'da halk mevcut gerginliğin bir iç çatışmaya dönüşmesinden endişe ediyor. Bir türlü istikrarın sağlanmadığı ülkede yapılan sayısız girişimin sonuçsuz kalması halk içinde değişik sorgulamalara neden oluyor. Cihan Haber Ajansı'na açıklama yapan gazeteci, araştırmacı ve esnaf gibi birçok kişi sorunun çözümünde Türkiye'nin çok daha etkin olması gereğine işaret ediyor. Yıllardır çatışma ve istikrarsızlıktan bunalan halk, tüm taraflarla rahat iletişim kuran Türkiye'nin tarihinden gelen birikimle çabalarını yoğunlaştırarak Lübnan sorunun çözümünde belirleyici bir rol oynayacağını düşünüyor. Katar Başbakan ve Dışişleri Bakanı Hamad Bin Casim Al Thani ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun hükümet krizini çözme çalışmalarının sonuçsuz kalmasının ardından endişeye kapılan halk çabaların sürdürülmesini istiyor. Kimi aydınlar ise Lübnan sorununun "Yeni Osmanlıcılık" fikri ile çözüme kavuşacağının altını çiziyor. Beyrut Carnegie Ortadoğu Merkezi'nde Saad Mehio, Türkiye'yi bölgenin yıldızı olarak değerlendirerek Arapların Osmanlı'dan kopuşu sorgulamaya başladığına dikkat çekiyor. Mehio,"Araplar şu an Osmanlıdan kopuş sürecini doğru olmadığını düşünmeye başladı. Yeni Osmanlı korkusundan ziyade sevgisi yükseliyor. Sokaktaki insanlara bunu sorarsanız görürsünüz. Osmanlıya karşı büyük sevgi besleniyor." diyerek halkın süreci sorulamaya başladığına dikkat çekiyor. Al Mustakbal Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Michel Nawfal ise bölgenin yıllardır sorunların yumağında yaşadığına dikkat çekerek, Yeni Osmanlıcılık kavramının bölgede tartışılmaya başlandığına dikkat çekiyor. Nawfal, Yeni Osmanlıcılık fikrinin bölgedeki sorunların çözümünde etkili olabileceğine inanıyor. Türkiye'nin yeni dış politikası ile ilgili kitap yazdığını ifade eden Newfal, Türkiye'nin son dönem dış politikasını bir başarı hikayesi olarak adlandırıyor. Yeni Osmanlıcılık fikrinin ABD ve İsrail'in bölgede başlattıkları ayrışmaları engelleyici veya bu ayrışmalara karşı koyma gibi bir işlevi olduğunu ifade eden Gazeteci Nawfal, "Bölgedeki ayrışma İsrail'in işine geliyor. Çünkü İsrail bölgedeki etkinliğini her hangi bir engel ile karşılaşmadan yaymak istiyor. Ancak Yeni Osmanlı fikri bölgede dengeler üzerinde hareket eder. Bölgesel sorunların yanı sıra, çatışmaları barışçıl yollarla çözme yoluna gider. Bu işi de yumuşak bir güç ile yapar." diyerek yeni Osmanlı fikrinin bölge sorunlarının çözüm merkezinde oturtuyor. Osmanlının içinde birçok dini ve etnik azınlıkların bulunduğuna dikkat çeken Michel Nawfal, "Osmanlı döneminde ne Yunanlılardan ne Ermenilerden ne de Kürtlerden daha önce bir tavır görülmedi. Çünkü onlar Osmanlı'nın evlatları olarak sayılıyorlardı. Onlar İmparatorluğun idaresinde de yer aldılar. Ortak Osmanlı kültürünün birer parçalarıydılar. Bu çok değişik ve gelişmiş bir kültürdü. Ben bunu büyük Osmanlı kültürü olarak adlandırıyorum." değerlendirmesinde bulunuyor. Yeni Osmanlı kavramının yavaş yavaş bölgede de dillendirilmeye başladığını kaydeden Nawfal, önümüzdeki dönemlerde bu konunun çok daha fazla gündeme geleceğini düşünüyor. Esnaf olan Maher Farfur ise, son olarak ortaya çıkan hükümet krizi ile halkın büyük endişe yaşadığına dikkat çekiyor. Türkiye ile Katar'ın girişimlerini hatırlatan Farfur, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Katar Başbakan ve Dışişleri Bakanı Hamad Bin Casim Al Thani ile iki gün boyunca yaptıkları girişimlerin sonuçsuz kalması ile birlikte halkta yarın ne olacağı konusunda bir korku yaşandığını dile getiriyor. Mısır Dışişleri Bakanı Ebul Geyt'in Türkiye'yi kastederek "Lübnan krizi Arapların iç meselesi yabancılar karışmamalı" yönündeki açıklamalarına sert çıkan Farfur, Türkiye'nin bu konuda en fazla karışmaya hakkı olan ülke olduğunun altını çiziyor. Türkiye'nin çabalarının devam etmesi gerektiğinin altını çizen Farfur, "Mısır neden karışıyor. Türkiye soruna çözüm bulmaya çalışmakla mı yabancı oluyor. Türkiye bu ülkede 400 yıl hüküm sürdü. Keşke Türkiye tekrar dönse. Keşke Türkiye bizi tekrar yönetse." ifadelerini kullanıyor.
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara