Independent, Mısır'daki gösterileri "Mısır'ın kıyamet günü" başlığıyla yorumluyor manşetinden duyurduğu haberinde.
Gazetenin Orta Doğu muhabiri Robert Fisk, bugün cuma namazı sonrası planlanan dev gösteri için ''Gazap günü mü ibadet günü mü olacak?'' sorusunu yöneltiyor.
Mısır yönetiminin yanı sıra rejime inancı sarsılan Amerika Birleşik Devletleri gibi müttefiklerinin de endişeli bir bekleyiş içinde olduklarını kaydeden Fisk, gösterilere ilişkin izlenimlerini aktarırken şöyle devam ediyor:
''Mübarek'in yolsuzluğa bulaşmış rejiminden bıkanların, düşük maaşla çalışan polisi kendilerine katılmaları için ikna etmeye çalıştıkları işaretleri var. 'Kardeşler. ne kadar ödüyorlar size' diye sesleniyorlar güvenlik güçlerine. Ama kimse pazarlık yapmıyor. Mübarek'in gitmesi dışında müzakere edilecek bir şey yok onlar için. İnsanlar, devrimden söz ediyor, ama Mübarek'in adamlarının yerini alacak kimse de yok. Mübarek'in adamları insiyatifi de ellerinden kaçırmışa benziyorlar.''
Daily Telegraph ise, polisin bugünkü gösterilerde kitleleri kontrol edemeyeceği uyarısının ardından Mısır'ın devrimin eşiğinde olduğunu savunuyor. Ülkede yasadışı ilan edilmiş olan Müslüman Kardeşler'in de, bugüne kadar İslamcı bir görüntü sergilemeyen gösterilere desteğini açıkladığını kaydeden gazete, örgütün bu desteğinin göstericilerin sayısının da artması anlamına geleceğini belirtiyor.
Kraliyet Uluslararası İlişkiler Akademisi Chatham House'dan Maha Azam, ''Mübarek için yolun sonuna yaklaştığı'' görüşünde. ''Bugün olmasa en fazla bir kaç ay daha direnebilir Mübarek'' diyor Azam ve Mısır'ı 30 yıldır yönetmekte olan Mübarek'in karşısına rakipler çıkacağını kaydediyor.
Daily Telegraph'a göre, eğer polis gösterileri kontrol altına alamazsa o zaman Mübarek'in ordudan yardım istemekten başka seçeneği kalmayacak.
Aslında geleneksel olarak lidere sadakatleri konusunda tereddüt olmayan ordunun silahsız göstericilere karşı silahlı müdahalede bulunmakta gönülsüz davranabileceğini kaydediyor gazete ve Süveyş kentinde askerlerin göstericileri dağıtma emirlerine itaat etmediklerini aktarıyor.
Daily Telegraph başyazısında ise, ''Mısır'ın ihtiyacı olan reform, devrim değil'' diyor.
''Batı, huzursuz milyonlarca genç Arabın beklentilerinin karşılanmasına yardımcı olacak reformları için baskı kurmakta haklı. Ama ihtiyatlı olmalı. Baskıcı rejimler tarafından kontrol edilen çok sayıda Arap ülkesindeki İslamcı militan gruplar önlerine çıkacak her fırsatı istismar etmek için bekliyor. 1979'daki İran devrimi Şah'a karşı doğası laik olan bir protesto hareketi olarak başlamış, dünyanın en radikal İslamcı devletinin kurulmasıyla sona ermişti. Batı'nın Arap demokrasisini desteklerken, farkında olmadan radikal İslamcı güçlerin önünün açılmaması için tetikte olması gerekir.''
BBC