TBMM ANAYASA KOMİSYONU (3) -BAŞBAKAN YARDIMCISI ÇİÇEK: 'TÜRK YARGISININ BİR
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Türk yargısının giderek medyatik olduğunu belirterek, 'Medyatik yargı, yargının kendisi
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-01-26 14:28:00

TBMM Anayasa Komisyonunda, Anayasa Mahkemesinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun Tasarısının görüşmeleri sırasında CHP'li milletvekillerinin eleştirilerini yanıtlayan Çiçek, yapılan eleştirilerin tümünün Anayasa değişikliği ve ardından referandum sürecinde dile getirildiğini söyledi.
Tartışmaların tümünü millete götürdüklerini belirten Çiçek, '11 Eylül akşamına kadar tamam, 12 Eylül'de bu iddiaların doğru olmadığına vatandaş karar verdi. Hem millet adına yasama görevi yapacağız hem de milletin kabul ettiği metni, düşünceyi, ilkeyi 'Türkiye faşizme gidiyor, Türkiye diktatörlüğe gidiyor' diye bizim üzerimizden o Anayasa değişikliğine evet diyenleri de suçlamış olacağız. Bu doğru bir şey değil. Millet bunu kabul ettikten sonra herkesin, milletten hiza, mesafe alması lazım. Eğer orada hiza, mesafe almıyor da başka türlü şeyleri söylüyorsa, halen demokrasiyi yeteri kadar özümseyememişiz demektir' diye konuştu.
Tasarının eksiklikleri olabileceğini, bunu kabul ettiklerini anlatan Çiçek, 'Demokrasilerde Anayasa Mahkemesinin önemli olduğunu söylüyoruz. Yoksa mevcut Anayasa Mahkemesinin yanlışları, eksiklikleri, doğruları olmuştur. Anayasa Mahkemesinde görev yapanların varsa yanlışları, bunları savunmak bizim görevimiz değildir. Düzgün bir Anayasa Mahkemesi işleyişi getirelim' dedi.
Çiçek, Türk yargısının bir zaafı olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'O da son zamanlarda giderek medyatik olmasıdır. Çok uzun zamandan beri... Medyatik yargı, yargının kendisine zarar verir. Elbette birey olarak herkesin konuşma hakkı vardır ama belli görevi yapanların nerede nasıl konuşacağını iyi tayin etmeleri lazım. Aksi takdirde hem kendilerini, hem temsil ettikleri kurumları, en başta da yargıyı tartışmaya açar. Biz buna baştan beri itiraz ettik.
'Yargı olarak biz filancanın önünü kesemedik, filanca bize yardımcı olmadı' diye açıklamalar yapılmıştır. Yargının görevi falancanın siyasi hayatının önünü tıkamak değil. İktidar olmasını, siyasete girmesini engellemek değildir, hakkı, hukuku teslim etmektir. Soyut kuralı somut olaya uygulamaktır. Bunun dışında başka görevi yoktur. Yerindelik faaliyeti, yerindelik denetimi içerisinde bulunamaz, yerindelik anlamına gelen kararları veremez. Yaparsa ne olur, işte geldiğimiz bu tartışma çıkar. Artık herkesin yaptıklarına, yapacaklarına, söyleyeceklerine dikkat etmesi lazım.'
-AK PARTİ'Lİ MİLLETVEKİLLERİNİN TEPKİSİ-
AK Parti Konya Milletvekili Ayşe Türkmenoğlu, CHP'li İsa Gök'ün 'Şubat ayı operasyon ayıdır' sözlerine tepki göstererek, 'Eğer bir operasyon olacaksa, yargının bağımsızlığını, hukukun üstünlüğünü sağlama operasyonudur' dedi.
CHP'lilerin 'yandaş medya ve yandaş basın' sözlerine işaret eden Türkmenoğlu, 'Yargı kimin tarafındaydı, kimin tarafına çekilmek isteniyor? Yandaş basının kim olduğu, iki hafta önce CHP liderinin Basın Konseyi eski Başkanı oktay Ekşi'ye rozet takarken ortaya çıktı. Siyasi partiler seçimle işbaşına gelir ama halkı isyana teşvik edici şekilde konuşmak doğru değil. O zaman hukukun üstünlüğüne inananlar da mı sokağa dökülsün' diye konuştu.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Mahmut Durdu, CHP ve MHP'li milletvekillerinin tasarıyı eleştirirken kullandıkları ifadelerde 'umut yakaladığını' belirterek, kendilerinin 'tasarıyla faşizme, diktaya zemin hazırlandığı' görüşünü savunduklarını söyledi. Durdu, tasarının alt komisyona sevk edilerek üzerinde çalışılmasını isteyen Durdu, 'Getirilecek tasarı faşizme, diktaya yol vermesin' dedi.
AK Parti Uşak Milletvekili Mustafa Çetin de, düzenlemenin yasal ve meşru olduğunu belirterek, '12 Eylül'den önce birileri daha eşitti, şimdi herkes eşit' dedi.
-ORTAM DİNLEMESİ-
'Bazı CHP'li milletvekilleri ile Danıştay ve Yargıtay üyelerinin yakın mesaide olduğunu', bunun internette yer aldığını söyleyen Durdu'ya, CHP'li Gök tepki gösterdi. Gök, Mersin'e Muğla'dan balık çiftlikleri getirilmek istendiğini, kendisinin Mersin Baro Başkanı iken bu konuda 8 dava açtığını, dosyanın davaya geldiğini ancak karara çıkmadığını anlattı.
Balık çiftliklerini engellediklerini, ildeki 12 milletvekili de dahil olmak üzere herkesin yanlarında olduğunu belirten Gök, 'Danıştay'da ortam dinlemesi yapıyorsunuz. Bunu internete düşürmüşler. İyi ki verdiniz, bütün Mersin ayaklandı, arıyor, 'İsa Bey yanınızdayız' diyorlar. İyi ki dinlemişsiniz' dedi.
İnsan Haklarını inceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Mersin Milletvekili Zafer Üskül, dava konusu ne olursa olsun bir milletvekili ile Danıştay üyesinin görüşmesini anlayamadığını belirterek, 'ister adı çevre duyarlılığı, ister cüzdan duyarlılığı isterse ideolojik duyarlılık olsun.. Doğrusu yargının kendi işini kendisi yapmasıdır' dedi.
Tartışmaya katılan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Özpolat, Üskül'e 'Dinleyenler de ahlaksızlık yapmış demiyorsunuz' derken, Komisyon Başkanı Burhan Kuzu, yasadışı dinlemenin en büyük ahlaksızlık olduğunu belirterek, 'Bana yapıldığında 'oh oluyor, Burhan Kuzu'yu yakaladık' diye Genel Kurulda arkadaşlarınız günlerce konuştu. İsa Bey'e yapılan da yanlıştır' karşılığını verdi.
-'SİZLER HESAP VERECEKSİNİZ'-
CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, tasarının 'çok kötü' olduğunu ve üzerinde çalışılarak düzeltilemeyeceğini belirterek geri çekilmesini istedi. Temel yasaları değiştirmenin yargının belleğini yok edeceğini savunan Mengü, adli kolluk olmadan Türkiye'de yargılamanın hızlanmasının söz konusu olmayacağını söyledi.
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, 'Adli Tıp ile bu kadar oynamazsak yargılama uzamaz. Hizbullah Davasının 5-10 yılı Adli Tıpta geçiyorsa bunu sorgulamamız lazım. Adli Tıp niye bu kadar işlemez hale geldi, raporları neden inandırıcılığını kaybetti, bu sorgulanmalı. Hazırlık soruşturmasının bağımsız merciler tarafından yapılmasını istemiyor iktidar' dedi.
Hesap vermek durumunda olanların hesap sorduğunu savunan Kart, 'Sizler hesap vereceksiniz, siyasi iktidarsınız. Sistemin çelişkilerini kullanacaksın, istismar edeceksin, sisteme muhalefet eder görünüyorsunuz. Bu oyunu bırakın artık. Halkın protesto hakkı demokrasinin özüdür. İnsanlar hakaret etmeden, karalama yapmadan, ıslıklama yoluyla da başka yol ve yöntemlerle de düşüncelerini tepkilerini dile getirirler. Fikir ve protesto hakkına tahammül edememek, demokrasiden nasibini almamaktır' diye konuştu.
Toplantının sonunda Çiçek ile CHP'li milletvekilleri arasında tartışma yaşandı. Adli kolluk konusunda Avrupa'da tek tip bir uygulamanın olmadığını belirten Çiçek, 'Orada iki tip adli kolluk var; biri müstakil adli kolluk. Bunu söylüyorsunuz da orada savcıların Adalet Bakanlığına bağlı olduğunu söylemiyorsunuz. Eğer müstakil bir adli kolluk olacaksa, bu işin başında savcılar vardır ve savcılar hakimlerden ayrıdır. Var mısınız savcıların tümüyle Adalet Bakanlığına bağlı olmasına? ' dedi.
CHP'li Kart'ın 'Zaten yaptınız onu' sözlerine tepki gösteren Çiçek, 'öyle bir suçluyorsunuz ki... Bu suçlamaları yaptınız. Millet sokağa çıksın dediniz. Bayram demedi, seyran demedi 12 Eylül'de vatandaş sokağa çıktı, kuyruğuna girdi oy kullandı' diye konuştu.
Tartışmaların ardından tasarı alt komisyona sevk edildi.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER
Haber Ara