CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ‘Tarikat ve alkol çıkışı’ Genel Başkan yardımcıları Batum’un ‘Ergenekon sanıklarını vekil yapma ısrarı ve Tanrıkulu’nun Hakikat Komisyonu isteği partiyi üçe böldü.
CHP’de seçim öncesi dört büyük çatlak, üç ayrı cepheleşmeye yol açtı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum’un Ergenekon sanıklarını milletvekili adayı göstermek istemesi, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun ‘Hakikatları Araştırma Komisyonu’ önerisi ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun tarikatlara karşı olmadıkları yolundaki sözleri ile alkol yasağına verdiği destek, partiyi üçe böldü. Kılıçdaroğlu’nun alkol ve tarikat açıklamasına, özellikle Bedri Baykam’ın başını çektiği ve Trakya ve Ege teşkilatlarının tepki gösterdiği belirtiliyor.
BATUM-TEKİN GERGİNLİĞİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum’un son günlerde Ergenekon sanıkları gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ın CHP’den aday olmaları için Parti Meclisi’ne teklif götürebileceği yolundaki açıklaması, özellikle partinin diğer Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin ve Sezgin Tanrıkulu cephesinde rahatsızlık yarattığı belirtiliyor.
‘SEMBOLİK ÖNERİYDİ’
Parti kulislerinden taşan rahatsızlık üzerine bir açıklama yapmak zorunda kalan Batum, önerisinin bu kişileri cezaevinden kurtarmayı amaçlamadığını belirterek, ‘’Onların kurtulmayacağını bile bile, arkalarında olduğumuzu sembolik olarak gösteren birşey yapalım dedim’’ açıklaması yaptı.
HAKİKAT KOMİSYONU ÇATLAĞI
CHP’de ikinci çatlak, Hakikatleri Araştırma Komisyonu konusunda oluştu. Sezgin Tanrıkulu’nun komisyon önerisi, partida ‘PKK ile aynı noktada buluşma’ endişesine yol açtı. Batum ile Ergenekon davasında ayrı kulvarlarda olan Tanrıkulu ise CHP’nin bu davanın avukatlığını yapmadığını, ancak davada özel yaşamın gizliliğine müdahale varsa ona karşı çıktığını söyledi. Tanrıkulu Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulması önerisi üzerindeki tartışmaları da yalanladı ancak şu sözleri gerginliği dolaylı da olsa doğrular nitelekteydi: “Yönetimi genel başkan temsil eder. Kendisi bu konuda görüşlerini zaten açıklamıştır.”
BALBAY VE TUNCAY’IN ADAYLIĞI SÖZ KONUSU DEĞİL
• CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bazı ‘’Ergenekon’’ tutuklularının milletvekili adayı gösterileceği tartışmaları konusunda ‘’Öyle bir şey yok’’ dedi. Partisinin grup toplantısının ardından, soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, ‘’Hakikatler Komisyonu kurulması konusunun CHP için de tartışma yaratıp yaratmadığına’ ilişkin soru üzerine şunları söyledi: ‘’Hayır. Faili meçhullerin aydınlatılmasını istiyoruz. Yani bu ülkede demokrasi varsa faili meçhullerin üzerine gideceksiniz. Parlamentoda kaç sefer önerge verdik ‘faili meçhuller aydınlatılsın’ diye. Bunu her yerde her zaman söyledik.’’ Partisinin grup toplantısında milletvekillerine de seslenen Kılıçdaroğlu AK Parti’ye yüklendi.
SİLAH TSK’NIN NAMUSUDUR
Kılıçdaroğlu ismini vermediği bir AK Partili milletvekilinin Batman’da Hizbullah’a ait bir derneğe gittiğini iddia etti. AK Parti’ye ‘düşünceleriyle marjinal bir partidir’ diyen Kılıçdaroğlu, kendi partisinde Ardahan milletvekili Ensar Öğüt’ün gündeme getirdiği ‘Asker de PKK da silah bıraksın sözleri için de şunları söyledi: ‘’Hiç kimse güvenlik güçlerimize ‘silahları bırakın’ diyemez. Silah onların namusudur. Adı silahlı kuvvetler zaten. O silah, demokrasi, özgürlükler, için kullanılır, birilerine baskı için kullanılmaz’ dedi.
Başbakan’a 10 bin TL tazminat ödeyecek
• Başbakan Erdoğan, ‘’konuşmalarında kişilik haklarına saldırıda bulunduğu’’ iddiasıyla CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu aleyhinde açtığı iki davada toplam 10 bin lira manevi tazminat kazandı. Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde, görülen davalarda Kılıçdaroğlu’nun 26 Temmuz 2010’da Ordu mitinginde ‘Dubai’de Türkiye’yi sattın” sözlerine 6 bin TL tazminat ödenmesine hükmetti.
Mahkeme, diğer davada ise Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan ve dönemin Genelkurmaş Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın aralarında çıkar ilişkisi olduğunu iddiasında bulunmasının Başbakan’ın kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu belirterek 4 bin TL tazminat ödenmesine hakmetti.