EĞİTİM-SEN'İN YARIYIL RAPORU: -'EĞİTİMDE SINIFSAL, ETNİK, CİNSEL, DİNSEL VE Dİ
Eğitim-Sen'in 2010-2011 eğitim-öğretim yarıyıl raporunda, eğitimde sınıfsal, etnik, cinsel, dinsel ve diğer her türlü ayrımcılık konuların
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-01-26 20:33:00
Eğitim-Sen'in hazırladığı raporda, 2010-2011 eğitim-öğretim yılının 28 Ocakta tamamlanacak olan ilk yarısı sonu itibariyle Türkiye'de eğitim sisteminin kronikleşen sorunlarının bütün ağırlığıyla varlığını sürdürdüğü savunuldu.
Eğitimin ticarileştirildiği ileri sürülen raporda, iktidarın politikalarının eğitim ve eğitim sistemini içinden çıkılmaz bir duruma sürüklediği iddia edildi.
Bu dönemde de her türlü ayrımcılık konusunda ciddi somut adımlar atılmadığı öne sürülen raporda, eğitim sisteminin temel sorunlarının 2010-2011 döneminin ilk yarısında da devam ettiği savunuldu.
Orta öğretimde, özellikle mesleki ve teknik orta öğretimde okullaşma oranı yetersiz olduğu ifade edilen raporda, hala kalabalık sınıflarda eğitim öğretim yapılmaya devam edildiği bunun hem öğrenciler hem de öğretmenler açısından önemli bir sorun olduğu ileri sürüldü.
Zorunlu eğitim çağındaki 6-14 yaş arası ilköğretime devam etmeyen çocukların 2009-2010 eğitim öğretim yılında 187 bin 432'si, 2010-2011 eğitim öğrenim yılında ise 124 bin 830'unun okula gidemediği bildirilen raporda, bu öğrencilerin 43 bin 971'ini kız çocukları, 80 bin 838'ini ise erkek çocuklarını oluşturduğu kaydedildi.
Okulların büyük bölümünde araç-gereç, kütüphane, altyapı donanım yetersizliklerinin hala giderilmediği öne sürülen raporda, öğrencilerin büyük kentlerde 40-50 kişiye varan kalabalık sınıflarda, kırsal kesimlerde ise birleştirilmiş sınıflarda eğitim görmeye çalıştırıldığı ifade edildi.
2002 yılında bir velinin çocuğu için yılda 720 lira eğitim harcaması yaparken, bu rakamın 2011 yılında 3 bin 131 liraya çıktığına dikkat çekilen raporda, şu görüşlere yer verildi:
'Okulların en temel ihtiyaçları için bile yeterli ödenek ayrılmamakta, eğitim harcamalarının önemli bir bölümü velilerden toplanan paralarla giderilmeye çalışılmaktadır.
Eğitimde eşitsizlik ve adaletsizliğin en önemli göstergelerinden birisi olarak bölgeler ve iller arası gelir dağılımındaki eşitsizlik devam etmektedir. Ekonomik imkanların kısıtılığı, çocukların ve gençlerin okula devamını engelleyen en önemli faktördür.
Evrensel nitelikteki temel bir insan hakkı ve eğitim biliminin öncelikli ilkeleri arasında yer alan anadilinde eğitim konusunda herhangi bir somut adım atılmamış olması düşündürücüdür.'
Eğitim sisteminin yıllar içinde artan yapısal sorunlarını, geçici, günübirlik politikalarla geçiştirmenin ya da çözümsüz bırakmanın ülkenin geleceğine vurulmuş en büyük darbe olduğu ileri sürülen raporda, çocuk ve gençlerin geleceği için acil adımlar atılması gerektiği vurgulandı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara