Türk öğrenciler, CERN'de 'fiziğin kalbine' yolculuk yaptı
Bir grup Türk öğrenci, İsviçre'deki CERN'de (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi), evrenin oluşumundaki sırrı ortaya çıkarabilmek amacıyla yapılan ve ''yüzyılın deneyi'' olarak isimlendirilen ''büyük çarpışmanın'' gerçekleştirildiği yerin 100 metre altına inerek ''fizik biliminin kalbine'' yolculuk yaptı.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-01-25 14:30:22
CERN'de veri analizi yapan Türk bilim insanı Doç. Dr. Bilge Demirköz eşliğinde CERN'i gezen Türk öğrenciler, ''büyük çarpışma'' deneyinin gerçekleştirildiği noktalardan biri olan ATLAS'ı incelerken, şaşkınlıklarını ve hayranlıklarını dile getirdi.
İstanbul'daki BİLFEN okullarından ilköğretim 8. sınıf öğrencisi 6 kişilik bir grup ile öğretmenleri, CERN'i ziyaret etti. Demirköz'ün rehberliğinde ''bilimin kalbinin attığı merkezi'' görme fırsatı yaşayan öğrenciler, önce CERN'deki sistem hakkında bilgilendirildi ve ardından ''büyük çarpışma''nın gerçekleştirildiği yerin 100 metre altına yolculuk başladı.
Öğrencilerin her biri sıkı güvenlik önlemleri altında özel tarayıcılardan geçirildi ve asansörle merkeze inildi. Buradaki 8 katlı bir bina büyüklüğündeki deney düzeneği ve dev mıknatıslar öğrencileri şaşırttı. Büyük Hadron Çarpışması'nın gerçekleştiği ''ATLAS'' deneyini gören öğrenciler, şaşkınlıklarını dile getirdi.
Burada, ''evreni oluşturan temel parçacıkları bulmak amacıyla, 27 kilometrelik oval tünelde protonların çarpıştırıldığı'' hızlandırıcıları inceleyen öğrenciler, 15 metre uzunluğundaki dünyanın en büyük mıknatıslarını hayranlıkla izledi. Çarpışmanın nasıl gerçekleştirildiğini Bilge Demirköz'den dinleyen öğrenciler, her bir ayrıntıyı dikkatle inceledi. Yerin 100 metre altında yaklaşık yarım saat inceleme yapma fırsatı bulan öğrenciler, yine özel tarayıcılardan geçerek yeryüzüne çıktı. Öğrencilere çıkışta, yeraltında oldukları süre içinde aldıkları radyasyon ölçümü de yapıldı.
Öğrenciler CERN'de kontrol merkezi ile mıknatısların testlerinin ve tamirlerinin yapıldığı bölümü de gezdi.
-ÖĞRENCİLERİN HAYRANLIĞI-
CERN'i gezen ve birçok ziyaretçi grubundan farklı olarak deneylerin yapıldığı yerin 100 metre altına inme fırsatı yakalayan Ali Eren Yağmur, Ege Ünlü, Ilgın Demirkesen, İrem Naz Kuzum, Nezihe Atun ve Deniz Kılıç isimli öğrenciler, ''Büyük çarpışma''nın gerçekleştirildiği hızlandırıcıyı ve 27 kilometrelik çemberin hızlandırıcının içinden geçen bölümünü ''nefeslerini keserek izlediklerini'' anlattı.
İnceleme gezisinin tamamlanmasından sonra bir öğrencinin ''Adamlar yapmış abi'' sözü, Türk bilim insanı Bilge Demirköz'ü ve grup arkadaşlarını güldürdü.
Ali Eren Yağmur, gördükleri karşısında ''tam anlamıyla büyülendiğini'' belirtirken, ''Biz Türkiye'nin hatta dünyanın en şanslı çocuklarıyız. Yerin 100 metre altına inerek böyle bir bilim harikasını gördüğüm için kendimi çok şanslı hissediyorum'' dedi.
Deniz Kılıç da böyle bir bilim merkezinin Türkiye'de de yapılmasını istediğini ifade ederken, çok az kişinin yararlanabildiği böyle bir fırsatı yaşama olanağı bulduğu için kendisini çok mutlu hissettiğini dile getirdi.
Diğer öğrenciler de yaşadıkları bu deneyimi hiç unutmayacaklarını, Türkiye'nin bu çalışmalara katkısının artmasını istediklerini ifade ettiler.
BİLFEN Okulları Fen Bölümü Başkanı fizik öğretmeni Meral Özmen de ''Okulumuzun CERN kulüp çalışmalarında öğrendiğimiz bilgileri yerinde incelemek bizim için çok verimli bir çalışma oldu. Öğrencilerimizde bilimin zirvesine gerçekleştirdiğimiz bu olağanüstü heyecan verici gezide temel parçacıkların keşfi ve evrenin başlangıcındaki 'büyük patlama' ile madde ve andi madde oluşumunu gerçekleştirmeye çalışan Büyük Hadron Çarpıştırıcısını görme fırsatı bulduk. Eminim bu gruptaki öğrencilerden ilerde bilim insanları çıkacak'' diye konuştu.
BİLFEN Okulları Koordinatörü Nurşen Kayatürk de okullarında bu tür konulara ilgi duyan, başarılı öğrencileri bulunduğunu, CERN'i ziyaret eden öğrencilerin de onlar arasından seçildiğini belirterek, şunları söyledi:
''Okullarımızda CERN kulüpleri var. Öğrencilerimizin soruları, istekleri bizi böyle bir gezi yapmaya yönlendirdi. İlk kez geçen yıl bir ziyaret yaptık ve öğrencilerimiz orada çok olumlu etkiler bıraktı. Bu doğrultuda bize her yıl 15 kişilik bir öğrenci grubunun ziyareti için kontenjan tanıdılar.
Bu geziyi düzenlemek için birçok zor aşamadan geçtik ama sonunda öğrencilerimiz dünyanın en büyük fizik laboratuvarında inceleme yapma fırsatı elde etti, ilk kez yerin 100 metre altına inerek deneyin yapıldığı yeri gördü. Bu hem onlar için, hem bizim için gurur verici büyük bir deneyim. Bu çerçevede birçok gezi düzenliyoruz ve gezilerimiz devam edecek.''
-''CERN SÜPER İLETKENLİK TEKNOLOJİSİNİ ÇOK GELİŞTİRDİ''-
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Demirköz, CERN'in bilim dünyasının en büyük fizik laboratuvarı olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
''Öğrencilerimiz bugün mıknatısları incelediler ve süper iletkenlik teknolojilerini anladılar. CERN süper iletkenlik teknolojisini gerçekten çok geliştirdi. Şu anda mesala MR cihazları dünyada yaygınlaştıysa buna CERN'in katkısı büyüktür. Çünkü şu andaki MR makinalarının çoğu süper iletken teknoloji kullanıyor ve CERN'in süper iletken teknolojiye birkaç milyar İsviçre frangı yatırım yaptığını düşünürseniz o yapılan yatırım bu teknolojiyi ucuzlattı. Eskiden çok pahalıydı MR makinalarının yapılması, çok büyük paralar gerekiyordu. CERN birkaç İsviçre Frangı yatırım yapınca o parçalar ucuzladı. Parçalar ucuzlayınca o sistem çok daha ucuza kuruluyor. Sonuç olarak yapılan yatırım herşeyin ucuzlaması olarak geri dönüyor. Çünkü teknoloji artıyor, teknoloji artınca parçalar ucuzluyor ve artık endüstrinin kullanımına açılıyor.
Zaten CERN'in amacı da buydu. Yani Avrupa, Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'na 8 milyar İsviçre Frangı yatırırken kafasında sadece 'biz karanlık maddeyi bulalım' değil, aynı zamanda teknolojiye bir yatırım yapalım, teknolojilerin ucuzlamasına bir faydamız olsun' düşüncesi var.''
Öğrencilerin CERN'e yaptığı inceleme gezilerinin onlar için çok faydalı olduğunu söyleyen Demirköz, ''büyük çarpışma''nın gerçekleştirildiği CERN'de dört büyük deney düzeneği bulunduğunu, öğrencilerin gördüğü ATLAS'ın da dört çarpışma noktasından biri olduğunu anlattı.
Dünyanın çeşitli ülkelerinden bilim insanlarından sanatçılara, diplomatlardan öğrencilere kadar birçok kişiye ve gruba CERN'de rehberlik yaptığını ifade eden Demirköz, ''Ben CERN'de bulunduğum 6 yılda yaklaşık 300 tur gezdirdim. Bunların yaklaşık 50'si yerüstünde, 250'si yeraltında. Tur grubu ortalama 10 kişi olsa 3 bin kişi ile geçirdiğim saatleri hesaplayın... Benim en eğlenceli turlarım gençlerle oluyor'' dedi.
-''ŞİMDİLİK BEKLEDİĞİMİZDEN FARKLI BİRŞEY ÇIKMADI''-
CERN'de veri analizi yaptığını belirten Demirköz, ''çarpışmaların'' bir yıldır devam ettiğini belirterek, ''Şu andaki amacımız ilk olarak standart fizik ölçümlerini bu enerjilerde tekrarlamak. İkinci amacımız yeni parçacıklar keşfetmek'' dedi.
Demirköz, şu bilgileri verdi:
''Şu ana kadar bildiğimiz parçacık fiziğine dair ölçümler yapıyoruz. çünkü yeni fizik araştırmalarına bu taban teşkil edecek. Bu bir bina kurmak gibi. İlk olarak bildiğimiz fiziği tekrar ölçüyoruz ki bu enerjilerde geçerli olup olmadığını öğrenelim. Çünkü şimdiye kadar çıkılmamış yeni bir enerjide çarpışmalar yapıyoruz. Belki bu standart ölçümleri yaparken bir de bakacağız beklediğimiz şeyden farklı birşey çıkacak... Bu, muhteşem birşey olur. Şimdilik, beklediğimizden farklı birşey çıkmadı. Ama bu çok önemli bir teyit. Şu ana kadar öğrendiklerimizi, bildiklerimizi bir teyit.
Bizim şu anda elimizde olandan binlerce kat daha azla veriye ihtiyacımız var. Önümüzdeki yıllarda LHC makinası çalışmaya devam edecek. Çarpışma hızı artırılarak çalışmaya devam edecek. Yani saniyede aldığımız veri miktarı artarak devam edecek. Veri miktarı da buna bağlı bir şekilde artacak. Ne kadar çok verimiz olursa o kadar hassas ölçümler yapabiliyoruz ve yeni keşifler yapma ihtimalimiz artıyor.''
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara