MERKEZ BANKASI PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ (2) -'İÇ TALEPTEKİ GÜÇLÜ
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), iç talepteki güçlü artışın desteğiyle iktisadi faaliyetin toparlanmaya devam ettiğini bildird
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-01-25 17:48:00
Merkez Bankası Para Politikası Kurulunun 20 Ocak 2011'de gerçekleştirdiği toplantı özetinde, aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 0,30 oranında düştüğü ve yıllık enflasyonun yüzde 6,40'a gerilediği, böylece tüketici enflasyonunun yüzde 6,5 olan 2010 yılı hedefine oldukça yakın bir düzeyde gerçekleştiği hatırlatıldı.
Özette, bu dönemde işlenmemiş gıda fiyatlarındaki düzeltmenin sürdüğü, hizmet ve temel mal gruplarında ise enflasyonun sınırlı oranda yükselse de orta vadeli hedeflerle uyumlu seyrini koruduğu belirtilirken, önümüzdeki aylarda genel enflasyonun, temelde baz etkisi ile düşmeye devam edeceği, temel (çekirdek) göstergelerinin yıllık artış oranında sınırlı artışlar olacağı öngörüldü.
İşlenmemiş gıda fiyatlarındaki azalışın sürdüğü ve grup fiyatlarının aralık ayında yüzde 5,79 oranında gerilediği ifade edilen özette, bu dönemde hem taze sebze ve meyve fiyatlarında hem de kırmızı et fiyatlarında düşüş kaydedildiği bildirildi.
Ekim Enflasyon Raporu'nda, 2010 yılına ilişkin meyve-sebze üretim tahminleri çerçevesinde, meyve-sebze fiyatlarındaki bu yükselişin geçici olduğu ve yılın son çeyreğinde söz konusu fiyatlarda bir düzeltme gözleneceği anımsatılan özette, 'Nitekim bu gruptaki fiyat artışları son çeyrekte yerini öngörülenin de ötesinde azalışlara bırakmış, ekim ayında yüzde 31,28'e kadar yükselen işlenmemiş gıda yıllık enflasyonunun yıl sonunda yüzde 8,52 olmuştur' ifadelerine yer verildi.
İşlenmiş gıda grubunda ise işlenmiş et fiyatları gerilerken, uluslararası fiyat gelişmeleri doğrultusunda ekmek ve tahıllarla katı ve sıvı yağlar kalemlerinde fiyat artışlarının sürdüğü, böylece üçüncü çeyrekte işlenmemiş gıda fiyatlarına bağlı olarak endeksin tarihinin en yüksek artışını gösteren gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yıllık enflasyon yüzde 7,02'ye gerilerken, bu grubun yıl içinde 4,67 puana kadar yükselen yıllık enflasyona katkısının yıl sonunda 1,94 puan olduğu anlatıldı.
Enerji fiyatlarının aralık ayında, uluslararası petrol fiyatları ile döviz kuru gelişmeleri çerçevesinde artan akaryakıt ve tüpgaz fiyatlarıyla yüzde 2,73 oranında yükseldiği belirtilen Özette, şunlar kaydedildi:
'Buna ek olarak çeşitli illerde su tarifelerinde artışlar da gözlenmiştir. Böylece, yılın ikinci yarısında gerilemekte olan yıllık enerji enflasyonu, aralık ayında yüzde 9,96'ya yükselmiştir. Hizmet grubunda enflasyon yıl sonu itibarıyla yüzde 4,24 ile endeks tarihinin en düşük seviyesinde gerçekleşmiştir. Aralık ayında hizmet enflasyonu haberleşme hizmetlerindeki artışa bağlı olarak sınırlı olarak yükselse de kira, lokanta oteller ve ulaştırma hizmetleri gruplarında enflasyon gerilemiştir. Temel mal (gıda, enerji, alkollü içecekler, tütün ve altın dışında kalan mallar) grubunda ise yıllık enflasyon, aralık ayında giyim ve ayakkabı grubunda sezon indirimlerinin mevsimsel ortalamaların altında gerçekleşmesiyle yüzde 1,70'e yükselmiştir. Hizmet ve temel mal gruplarındaki bu gelişmeler sonucunda temel enflasyon göstergelerinin yıllık artışı aralık ayında sınırlı oranda yükselse de orta vadeli hedeflerle uyumlu görünümünü korumuştur.'
-ENFLASYONU ETKİLEYEN UNSURLAR-
Son dönemde iktisadi faaliyete dair açıklanan verilerin Ekim Enflasyon Raporu'nda sunulan görünümle büyük ölçüde uyumlu olduğu, sanayi üretiminin, kasım ayında aylık bazda gerilese de ekim ayındaki yüksek oranlı artışın etkisiyle ekim-kasım döneminde üçüncü çeyrek ortalamasının belirgin olarak üzerinde gerçekleştiği ifade edilen özette, öncü göstergelerin, kasım ayındaki üretim kaybının aralık ayında telafi edileceğine işaret ettiği vurgulandı.
Nitekim, son çeyreğe ilişkin kapasite kullanım oranı ve sipariş beklentilerinin üretimde üçüncü çeyreğe kıyasla güçlü bir artış eğilimi gösterdiği ifade edilen özette, bu gelişmelerin, Para Politikası Kurulunun yılın son çeyreğinde iktisadi faaliyetin tekrar ivmelendiği yönündeki görüşünü teyit ettiği kaydedildi.
İç talepteki güçlü artışın desteğiyle iktisadi faaliyetin toparlanmaya devam ettiği bildirilen özette, ekim-kasım döneminde tüketim malları üretim ve ithalatının üçüncü çeyrek ortalamasının üzerinde gerçekleştiğine işaret edildi. Son çeyreğe ilişkin anket göstergelerinin, satış verileri ve tüketici güveninde gözlenen iyileşmenin özel tüketim talebindeki toparlanmanın devam ettiğine işaret ettiği belirtilen özette, bununla birlikte Kurulun, yakın dönemde alınan politika tedbirlerinin, önümüzdeki dönemde kredi kullanımını ve yurt içi talebin toparlanma hızını sınırlayacağı tahmininde bulunduğu açıklandı.
Yatırım mallarına ilişkin üretim ve ithalat göstergelerinin ekim-kasım döneminde bir önceki çeyrek ortalamasına göre özellikle taşıt sektörü kaynaklı olmak üzere belirgin bir artış kaydettiği belirtilen özette, şu görüşlere yer verildi:
'Son çeyreğe ilişkin göstergeler, özel kesim yatırımlarının bir önceki çeyreğe kıyasla hızlanacağına ve yıllık bazda yüksek oranlı artış eğilimini sürdüreceğine işaret etmektedir. Kurul, önümüzdeki dönemde de parasal koşulların desteği ve talep belirsizliğinin azalmasıyla birlikte yatırımlardaki güçlü seyrin devam edeceğini tahmin etmektedir. Nitekim, kapasite kullanım oranlarındaki kademeli artış eğilimine ek olarak imalat sanayi yatırım eğiliminin son dönemde belirgin şekilde artarak son dört yılın en yüksek seviyesine ulaşması bu görünümü desteklemektedir. Bununla birlikte Kurul üyeleri, dış talebe ilişkin belirsizliklerin özellikle imalat sanayi yatırımlarının toparlanma hızını sınırlamaya devam edebileceği değerlendirmesinde bulunmuştur.
Dış talebe ilişkin belirsizlikler önemini korumaktadır. Üçüncü çeyrekte gerileyen altın hariç ihracat miktar endeksi, ekim-kasım döneminde bir önceki çeyreğe göre artış gösterse de ihracata ilişkin öncü veriler ve sipariş göstergeleri kısa vadede güçlü bir canlanmaya işaret etmemektedir. Nitekim, krizden çıkış sürecinde ihracatın yurt içi talebe kıyasla oldukça zayıf ve dalgalı bir toparlanma seyri izlediği görülmektedir. Dış talebin zayıf seyri nedeniyle imalat sanayisinde kapasite kullanımının kriz öncesi seviyelerin altında seyrettiğini belirten Kurul, küresel ekonomideki toparlanmanın yavaş gerçekleşeceği yönündeki tahminleri de dikkate alarak bu eğilimin bir müddet daha devam edeceği öngörüsünde bulunmuştur.'
-'İŞSİZLİK ORANI HALEN YÜKSEK'-
İstihdam koşullarındaki iyileşme sürmekle beraber issizlik oranlarının halen yüksek seviyelerde bulunduğuna işaret edilen özette, mevsimsellikten arındırılmış verilerle tarım dışı istihdamın eylül-kasım döneminde artış gösterdiği belirtildi.
Özette, öncü göstergelerin bu eğilimin aralık ayında hızlandığına işaret edilerek, Kurulun üçüncü çeyrekte tarım dışı istihdamda yaşanan duraksamanın geçici olduğu ve yılın sonuna doğru istihdam artışının tekrar başlayacağı yönündeki öngörüsünü desteklediği ifade edildi. Bununla birlikte Kurulun, issizlik oranlarının bir müddet daha kriz öncesine kıyasla yüksek seviyelerde seyredeceği ve birim iş gücü maliyetlerindeki artışı sınırlamaya devam edeceği öngörüsünü koruduğu vurgulandı.
'Bu gelişmeler doğrultusunda Kurul, toplam talep koşullarının enflasyon üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturmadığı değerlendirmesinde bulunmuştur' görüşüne yer verilen özette, para politikası ve riskleri konusunda şu değerlendirmede bulunuldu:
'Kurul üyeleri, aralık ayında alınan tedbirlerin kredi arzı üzerindeki sıkılaştırıcı etkisinin önümüzdeki günlerde gözlenmeye başlayacağı değerlendirmesinde bulunmuştur. Bir sonraki Kurul toplantısına kadar alınacak kredi genişlemesini sınırlayıcı yönde ilave tedbirlerin para politikasının hareket alanını genişleteceği belirtilmiştir. Bu doğrultuda Kurul, kısa vadeli yükümlülükler için tesis edilecek zorunlu karşılık oranlarında ilave bir artırımın gerekli görüldüğünü ifade etmiştir.
Kurul, 2006 yılında enflasyon hedeflemesine geçtiği dönemden bu yana orta vadeli enflasyon tahminlerini kamuoyu ile paylaşmakta ve enflasyon görünümünü oluştururken politika faizine dair niteliksel bir perspektif vermektedir. Mevcut konjonktürde finansal istikrarın fiyat istikrarı ile bir arada gözetilmesi gerekliliği, para politikasında araç çeşitliliğine gidilmesini gerektirmiş ve bu çerçevede Kurul, politika faizinin yanı sıra zorunlu karşılıklar ve likidite yönetimi gibi araçlardan oluşan bir politika bileşimi uygulamaya başlamıştır. Bu doğrultuda Kurul üyeleri, geçen ay uygulamaya koyulan; politika faizinin sınırlı düzeyde düşürülmesi, buna karşılık zorunlu karşılık oranlarının artırılması şeklindeki politika bileşiminin, içinde bulunduğumuz konjonktürde finansal istikrarı ve fiyat istikrarını birlikte gözetebilmek açısından en uygun seçenek olarak ortaya çıktığını belirtmiştir. Bu yaklaşım doğrultusunda, politika faizinin 25 baz puan düşürülmesine karar verilmiştir.'
Önümüzdeki dönemde küresel konjonktürden kaynaklanan belirsizliklerin yüksek olması nedeniyle, politika bileşimini oluşturan her bir aracın hangi yönde ve nasıl bir seyir izleyeceği konusundaki esnekliğin korunması gerektiğinin düşünüldüğü ifade edilen özette, bu nedenle Kurulun , Enflasyon Raporu'nda tahminler paylaşılırken politika araçlarının yönünden ziyade politika bileşiminin net etkisine dair öngörülerin paylaşılması, bileşimin alt kalemlerine ilişkin somut bir patika verilmemesi konusunda mutabık kalındığına vurgu yapıldı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara