İŞÇİ PARTİSİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI CEYHAN MUMCU: -'UĞUR MUMCU DEMOKRASİ ŞEHİ

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ceyhan Mumcu, Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu'nun birer demokrasi şehidi olduklarını, son zamanlarda onlara zarar verecek saldırı kampanyaları yürütüldüğünü söyledi.
Türkiye Gençlik Birliği ve Cumhuriyet Kadınları Derneği İzmir Şubesi'nin düzenlediği Uğur Mumcu'yu anma etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen 'Bıraktıklarıyla ve Mücadelesiyle Uğur Mumcu' konulu konferans, Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi'nde yapıldı.
Ceyhan Mumcu, konferansta yaptığı konuşmada, Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı ve Necip Hablemitoğlu'nun yaşamı, eserleri hakkında bilgiler verdi. Bu kişilerin hepsinin alanlarında yetkin, birinci sınıf kişiler olduğunu ve hepsinin saldırı sonucu hayatlarını kaybettiklerini belirten Ceyhan Mumcu, bu kişilerin verdikleri mesajların çok iyi irdelenmesi, yazdıklarının okunması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'de artık faili meçhul cinayetlerin olmaması gerektiğini ifade eden Ceyhan Mumcu, Uğur Mumcu ve diğer demokrasi şehitlerinin insan hakları için mücadele verdiklerini kaydetti. Mehmet Altan'ın açıklamalarını örnek vererek son günlerde bu kişiler hakkında bazı suçlamaların yapıldığını kaydeden Ceyhan Mumcu, şöyle dedi:
'Uğur Mumcu demokrasi şehididir. O ve onun gibi öldürülenlere zarar verecek saldırı kampanyaları yürütülüyor. Onların imkanları bize verilmiş olsaydı deniliyor, ama herkes için demokrasi şehitlerinin önündeki imkanlar vardı, ama araştırmak istemiyorlar. Bu insanların kaybedilmesiyle Türkiye bir şeyler yitirdi. Onlar yaşasaydı birçok şey daha farklı olacaktı. Bugün yaşadığımız ve yaşanmasını istemediğimiz şeyler yaşanmayacaktı. Uğur Mumcu yaşasaydı, Kemal Derviş CHP'de olmayacaktı. Uğur Mumcu yaşasaydı Doğu Perinçek'in İşviçre'de yargılanması ile ilgili bütün Cumhuriyet gazetesinde yazılar yazılır, köşe yazarları bu konuları işlerdi.'
12 Eylül'deki halk oylamasında Anayasa'nın bazı maddelerinin değiştiğini, ancak Türkiye'deki 60 hukuk fakültesinden olumlu veya olumsuz bir değerlendirilme yapılmadığını söyleyen Ceyhan Mumcu, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Üniversiteler sadece bilgi aktaran yerler değildir. Bilimsel verileri halkla paylaşan yerler olmalıdır. Anayasa referandumu sırasında mutlaka görüşleri olmalıydı, halka rehberlik yapmalıydılar, ancak çıtları çıkmadı. Bu olay bile Türk üniversitelerinin etik değerler olarak dünya üniversitelerinden geriye düştüğünü gösterir, bu bir felakettir.'
Panelden önce Milli Kütüphane Vakfı Başkanı Ulvi Puğ şiir okudu, gençler tarafından türküler seslendirildi.