Abbas, "Bir karışıklık yaratılmak isteniyor. Dün gördüm, Filistinlilere aitmiş gibi gösterilen şeyler, aslında İsrail'e ait. Dolayısıyla bu iş kasıtlı olarak yapılmıştı." dedi.
Yayımlanan belgelerden biri, Filistinli müzakerecilerin bir aşamada Doğu Kudüs'ün bir bölümü hariç tamamında inşa edilen Yahudi yerleşim merkezlerini kabullendiklerini ortaya koyuyor.
Belgelere göre, daha önce Filistinlilerin müzakerelerde hiç gündeme getirmedikleri teklif, Filistinli yetkililerce, 2008 yılında İsrail'e aktarılmış, ama İsrail tarafından reddedilmiş. İsrail, ayrıca karşılığında da hiçbir şey vermemiş.
BBC, belgelerin özgün olup olmadığını, bağımsız kaynaklara doğrulatamadı.
Yine aynı belgelere göre, kutsal mekânlardan Mescid-i Aksa ve Kubbet-ü Sahra'yı da kapsayan Harem-üş-Şerif'in statüsü konusunda da Filistin tarafı bazı ödünler verdi.
Buna göre, Filistinliler Kudüs'teki İslamiyet açısından kutsal yerlerin yönetimini, bir uluslararası komiteye devretmeyi ve gelecek on yıl içinde dönüş yapan mülteci sayısını 100 binle sınırlamayı önerdiler.
El Cezire televizyonu, 2000'den 2010'a dek, Filistin, İsrail ve ABD liderleri arasındaki toplantıların tutanaklarını, elektronik posta ve diğer yollardan haberleşmelerini içeren 16.076 gizli belgeye sahip olduğunu açıkladı.
Yayımlanan belgelerin Filistin tarafından sızdırıldığı tahmin ediliyor.
Tepkiler ve olası sonuçlar
Bugün Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek ile Orta Doğu barış süreci hakkında görüşme yapması planlanan Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, barış görüşmelerinin açık bir şekilde yürütüldüğünü ve diğer Arap liderlerinin, görüşmelerin içeriğinden haberdar olduğunu söyledi.
Filistinli başmüzakereci Saeb Erakat
Filistin yönetiminin sözcüsü Yaser Abid Rabbo ise, belgelerin özgün olup olmadığı konusunda yorum yapmayı reddetti.
Filistinli başmüzakereci Saeb Erakat da, belgelerin gerçek olup olmadığının sorgulanması gerektiğini savundu.
El Cezire'ye konuşan Erakat, "Filistinlilerin gizleyecek bir şeyleri olmadığını ve belgelerin büyük bölümünün bir dolu yalandan ibaret olduğunu" savundu.
Erakat, ''Eğer bu ödünleri vermişsek gerçekten, peki o zaman İsrail, neden barış anlaşmasını imzalamadı?'' sorusu yöneltti.
Gazze Şeridi'ni kontrolünü elinde bulunduran, El Fetih hareketine rakip, Hamas grubunun sözcüsü Sami Ebu Zuhri de, sızdırılan belgelerin, "yönetimin çirkin yüzünü ve işgalcilerle ne düzeyde işbirliği içinde olduğunu açığa çıkardığını" söyledi.
İsrail hükümet sözcüsü Mark Regev, haberlerin doğru olup olmadığına değinmeksizin, dönemin başbakanı Ehud Olmert'in de kimi ödünler verdiğini, bunların da Filistinlilerce reddedildiğini söyledi.
2000 yılındaki barış görüşmelerine katılan ABD heyetindeki isimlerden Aaron David Miller ise, benzer ödünlerin eski Filistin lideri Yaser Arafat tarafından da gündeme getirildiğini söyledi.
Miller, ''bu belgeler Filistin yönetimini, müzakere ekibini rezil edecek, mahcup duruma düşürecek ve baltalayacaktır. Ama Camp David'deki müzakereler sırasında Arafat'ın liderliğindeki Filistin ekibinin şimdi belgelerdekine benzer pozisyonları takındığına da kuşku yok. Dolayısıyla, Abbas liderliğindeki Filistin yönetiminin Filistin halkının mirasına ihanet ettiği savı saçmalık.'' dedi.
BBC'nin Orta Doğu editörü Jeremy Bowen, Filistinlilerin tepkisinin, sızdırılan belgelerin, Abbas ve ekibi açısından yaratabileceği tahribatı ortaya koyduğunu belirtiyor.
Bowen, "Bu belgeler Filistinlilerin çoğu tarafından küçük düşürücü yeni bir durum olarak değerlendirileceği için, şimdi Filistin Yönetimi, halkın çıkarlarını en iyi şekilde korumak üzere hareket ettiği konusunda Filistinlileri inandırmak zorunda." diyor.
BBC TÜRKÇE