50 yıldır karate antrenörlüğü yapan Hakkı Koşar, karateyi öğrenenlerin artık eskisi gibi olmadığını söylüyor. İnsanların eskiden kavgada kendini savunmak amacıyla karateyi öğrenmek istediğini belirten Koşar, "Artık son zamanlarda daha bilinçli bir kitle karate ile ilgilenmeye başladı. Akademisyeninden tutun da iş dünyasına kadar birçok isim geliyor." diyor. Karatenin yıllarca elit tabakaya ulaşamadığına dikkat çeken 30 yıllık karate antrenörü Mustafa Ergen ise karatenin senelerce sokak kavgası olarak algılanması sebebiyle felsefi yönünün anlaşılamadığını ifade ediyor. Veteriner Hekim Gürkan İğdir, karateye oğlu ile başlayanlardan. Beş senedir bu sporla ilgilendiğini söyleyen İğdir, "Her insanın içinde şiddete meyilli duygular vardır. Bu duygular karate ile kontrol altına alınıyor ve normal hayatta daha ılımlı, daha tutarlı oluyorsunuz." diyor. İğdir ayrıca, karatenin insanın çevresine karşı daha hoşgörülü olmasını sağladığına işaret ediyor.
Üç kuşak karateci bir arada
Antrenör Hakkı Koşar'ın 5 kızı da torunları da karateci. Koşar'ın kızlarından Banu Koşar, stilist; ama antrenörlük yapıyor. Diğer bir kızı Melek Koşar Hacıoğlu sürekli karate ile iç içe olanlardan. Büyük kızının Avrupa ikinciliği olduğunu, oğlunun da siyah kuşak sahibi olduğunu dile getiren Hacıoğlu, "Karatesiz bir hayat düşünemiyorum." diyor. Koşar'ın 42 yaşındaki kızı Meltem Koşar Yozgat, spor akademisi mezunu iken eşi de karateci. Hakkı Koşar'ın eşi Leyla Koşar ise zaten şampiyon bir karateci ve ilk bayan karate antrenörü.