BOR MADENİ SEMPOZYUMU -DSP GENEL BAŞKANI TÜRKER: -'PİYASADA DÖNEN BORUN ZAMAN
DSP Genel Başkanı Masum Türker, dünyada piyasada dönen bor madeninin yüzde 60-80 oranında Türkiye'deki rezervlere dayandığını belirterek,
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-01-23 13:15:00
Türker, Tire Bor Hareketi Derneği ve partisince Levent Kültür Merkezi'nde düzenlenen Bor Madeni Sempozyumu'nda, bir ülkenin kalkınması ve zenginliğin sağlanması için madenlerin, tarım ve hayvancılığın, orman ürünlerinin değerlendirilmesi gerektiğini, aksi halde toplumun yoksulluktan kurtulamayacağını savundu.
Türkiye'nin, madenlerine duyarsız kaldığını savunan Türker, şunları kaydetti:
'Osmanlılar zamanında ve Cumhuriyet döneminde gelmiş geçmiş bütün hükümetler, madenlerin korunması konusunda kararlar almışlardır. Alınan bu kararlar bugünkü çağımıza uygun değil. Madenin yalnızca cevher olarak korunması ve devlet hakkının alınmasıyla ilgili düzenlemeler yapılmış, madenlerin katma değer olarak belirli bir süreçte desteklenmesi konusunda hep eksik bırakılmıştır. Bu eksik kalan madenlerden biri de bordur.'
Dünyadaki bor miktarının yüzde 75 oranında Türkiye'de olduğundan övünüldüğünü belirten Türker, 'Piyasada dönen borun zaman zaman yüzde 60-80'i Türkiye'deki rezervlere dayanıyor, ticaret hacimindeki payımız ise yüzde 20. Bu pay, cevher fiyatları düzeyindedir. Katma değer bazına bir endeks yapılırsa bu yüzde 20 yüzde 5'lerin altına düşmektedir' dedi.
Masum Türker, Bülent Ecevit döneniminde Etibank'ın güçlendirilmeye çalışıldığını ancak bu dönemlerin dışında güçlendirme çalışmalarının sürekli geri götürülmeye çalışıldığını ifade etti.
Özel sektörde çalışan ulusal sanayinin de bor açısından desteklenmesi gerektiğini söyleyen Türker, bu desteğin oluşturulmasında özellikle üniversite-sanayi işbirliğini sağlayan desteklerin ön plana alınması gerektiğini kaydetti.
Türker, böylece hem bilim alanında yeni ürünler elde etmenin olanaklı hale geleceğini, hem de sanayi sektörünü farklılaştırarak borun cevher halinde değil, katma değer katılarak geliştirilmesi olanağı doğacağını bildirdi.
Türkiye'nin, bu zenginliği şekillendirmesi ve bunu kullanabilecek yönetimlerin gelmesine bağlı olduğunu belirten Türker, şöyle konuştu:
'Bu yönetimlerin gelebilmesi için üç şeye ihtiyaçları var; birincisi bu madenlerin bulunduğu bölgedeki insanların işbirliğine, ikincisi bu madenleri zenginleştirebilecek bilim adamları ve genç araştırıcılara sahip olmak, üçüncüsü de bu madenlerin endüstride kullanılmasında rol alacak sanayicilerimize ve iş adamlarımıza ihtiyaç vardır. Emek esaslı bir parti olan DSP, yer altı kaynaklarımızın değerlendirilmesinde ulusal sanayicilerimizin desteklenmesi gerektiğini rahatlıkla söyleyebilmektedir.'
Haber Ara