'24 OCAK KARARLARININ SOSYO-EKONOMİK ETKİLERİ' PANELİ -CHP GENEL BAŞKAN YARDI

CHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Çetin, 'Bugün AK Parti hükümetinin uyguladığı politikaların tamamı, 12 Eylül'e gerekçe olan 24 Ocak kararlarının yansımalarından ibarettir' dedi.
KESK Samsun Şubeler Platformu'nca düzenlenen '24 Ocak Kararlarının Sosyo-Ekonomik Etkileri' konulu panel, DSİ 7. Bölge Müdürlüğü Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.
Panelde konuşan İzzet Çetin, devletteki 4-B'li sözleşmeli personel sayısının 2002'ye kadar 6 bin iken, bugün 260 bin olduğunu, 4-C'li çalışan sayısının da 164'ten 46 bine ulaştığını ifade ederek, 'Eğer Torba Yasa yürürlüğe girerse sayı bir anda 150 bine çıkacak. Yani sözleşmeli çalışma istisna olmaktan çıktı, bir emek sömürüsü biçimine döndü' diye konuştu.

-'ÇORBA KANUN, ÇUVAL KANUN DİYEN DE VAR'-

Torba Tasarı'nın 21 maddelik bir mali af önerisiyle TBMM'ye geldiğini, AK Parti Hükümeti'nin söz konusu kanun teklifine birçok maddeyi de ekleyerek sayıyı 216'ya çıkardığını ifade eden Çetin, 'Bunun için bu kanuna kamuoyunda 'Çorba kanun', 'Çuval kanun' diyen de var diye konuştu.
Türkiye'de, şu anda 12 Eylül'ün yansımalarıyla işçiler açısından her 100 çalışanın 43'ünün asgari ücretle çalıştığını, her 100 firmadan 43'ünün de kayıt dışı olduğunu iddia eden Çetin, şunları kaydetti:
'Özellikle, maden, tekstil, inşaat ve deniz ulaşımında, Rus, Bengalli, Hintli ve Çinli olmak üzere 2 milyona yakın yabancı kaçak işçi çalışmaktadır. Türkiye'de 6 milyon civarında da fiili işsizimiz vardır. Bugün AK Parti Hükümeti'nin uyguladığı politikaların tamamı 12 Eylül'e gerekçe olan 24 Ocak kararlarının yansımalarından ibarettir. Yani 12 Eylül hala devam ediyor. Aradan 31 yıl geçti, 31 yıl sonra 12 Eylül'de Kenan Evren ve arkadaşlarının yapamadıklarını ne yazık ki, burada AK Parti Hükümeti çok rahat yapabiliyor. 12 Eylül ve 24 Ocak kararları, Türkiye'nin gelişme dinamiğini ters çevirdi. 12 Eylül'ün izleriyle oluşturulan yapısal bozukluğu giderme görevi hem sendikaların, hem de sosyal demokrat parti olmamız sebebiyle bizim görevimiz. Yeniden kazanımlara ulaşılabilmesi için sendikaların yeniden bir araya gelerek ortak program etrafında buluşabilmeleri gerekir. Örgütlenme özgürlüğünün önündeki bütün engellerin açılması, toplu sözleşme düzeninin yaygınlaşması gerekiyor.'