Doğu Türkistan’da sistematik kıyım ve tecritlere devam eden Çin, ülke dışındaki Müslüman Uygur Türklerini de hukuksuz bir şekilde tutuklamaya devam ediyor. Çin’in tutukladığı Uygurlar ya yıllarca hapishanelerde yatıyor, ya da infaz ediliyor. Çoğundan hiçbir haber alınamıyor. Çin’in ülke sınırlarını aşan keyfi ve hukuksuz uygulamalarının son örneği Tacikistan’da yaşandı.
Doğu Türkistan kökenli Abdulhamit Davutoğlu (48), Ahmet Reşit (47) ve Kemal Ömeroğlu (37) isimli üç Türkiye vatandaşı ticaret yapmak için gittikleri Tacikistan'da gözaltına alınıp Çin Halk Cumhuriyeti'ne teslim edildi. Türk Dışişleri Bakanlığı'nın iade kararına karşı Tacikistan Hükümeti nezdinde yaptığı girişimler sonuç vermedi.
STK’lar Dışişleri Bakanlığı’na çağrıda bulundu
Mazlum-Der, İHH, TGTV, Maarif Derneği ve Doğu Türkistan Vakfı bir basın toplantısı düzenleyerek Türkiye’ye “üç vatandaşını Çin’den kurtar” çağrısı yaptı.
Mazlum-Der’in Vefa’daki İstanbul şubesinde düzenlenen basın toplantısına derneğin İstanbul Şube Başkanı Av. Cihat Gökdemir, İHH Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Oruç, TGTV Genel Başkanı Av. Necati Ceylan, Doğu Türkistanlılar Maarif Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan ile Doğu Türkistan Vakfı Başkanı Hamit Göktürk katıldı.
3 Uygur Türkünün hayatlarından endişe ettiklerini belirten Avukat Cihat Gökdemir, Türk Dışişleri Bakanlığı’nın teslim kararına karşı Tacikistan Hükümeti nezdinde yaptığı girişimlerin bu güne kadar sonuç vermediğini ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin kendi vatandaşlarının hukukunu koruma noktasında ciddi bir acziyet içine düştüğünü söyledi.
Uluslar arası hukuka aykırı
Uygur kökenli TC vatandaşlarının Çin’e tesliminin uluslararası hukuka ve insan haklarına aykırı olduğunu vurgulayan Gökdemir, “Bu hukuksuzluğun Türkiye, Tacik ve Çin hükümetleri tarafından derhal düzeltilmesi gerekmektedir. Abdulhamit Davutoğlu (48), Ahmet Reşit (47) ve Kemal Ömeroğlu (37) isimli üç T.C vatandaşı Türkiye uyruğuna girdiklerinde, Çin Devleti’nin yasalarına göre bu ülkenin vatandaşlığından çıkarılmış, dolayısıyla bu kişilerin Çin Devleti ile hiçbir bağlantıları kalmamıştır” dedi.
Tüm Doğu Türkistanlılar tedirgin
Olaydan sonra çeşitli girişimlerde bulunduklarını anlatan Gökdemir, “Bu ülkeye içinde avukatların da yer aldığı bir heyet göndermeye karar verdik. Fakat Tacik Hükümeti’nin Çin Hükümeti’yle girdiği yakın ilişkiler ne yazık ki bizim çabalarımızın önüne geçmiş ve T.C vatandaşları Çin’e teslim edilmişlerdir. Türkiye Hükümeti’nin vatandaşlığa kabul ettiği insanlarına karşı gösterdiği bu sorumsuz tavır göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’de sığınmacı olarak bulunan Doğu Türkistanlıların, hatta T.C vatandaşlığı almış olan Doğu Türkistanlıların haklı olarak tedirgin olmalarına sebep olmuştur” şeklinde konuştu.
Türkiye ağırlığını koyup 3 Türkü kurtarmalı
İHH Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Oruç ise Türkiye Cumhuriyetinin 3 vatandaşını Çin’den alma gücüne sahip olduğunu söyledi. Mavi Marmara katliamında dünyanın en hukuk tanımaz ülkesi İsrail’in kaçırdığı yaklaşık 600 insanın 2,5 günde geri getirildiğini hatırlatan Oruç, Çin tarafından kaçırılan 3 TC vatandaşının da aynı statüde olduğunu ve hükümetin Mavi Marmara’da gösterdiği hassasiyeti burada da göstermesi gerektiğini belirtti.
Aileleri endişeli
Doğu Türkistanlılar Maarif Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan ise Çin’de tutulan 3 Türkün ailelerinin endişeli bekleyişlerini sürdürdüğünü ifade etti.
Çin’in Tayyip Erdoğan’ın jestinden rahatsız oldu
Urumçi katliamlarından sonra Başbakan Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 4 bin Uygur Türkünün TC vatandaşlığına geçirildiğini hatırlatan Oğuzhan, “Türkiye’nin Uygur Müslümanlarına bu jesti Çin’i çok rahatsız etti. Çin böyle yaparak bize gözdağı veriyor. Şuan hiç birimizin seyahat özgürlüğü yok. Çin bizleri de herhangi bir ülkede gözaltına alıp hapishaneye atabilir veya infaz edebilir” dedi.
Türki Cumhuriyetleri Çin’in arka bahçesi
Doğu Türkistan Vakfı Başkanı Hamit Göktürk ise Türk Cumhuriyetleri devletlerinin Çin’in arka bahçesi olduğunu ifade etti. Göktürk, “Azerbaycan, Kazakistan, Tacikistan, Özbekistan Müslüman Uygur Türklerini Çin’e iade ediyor. Çin de bunları infaz ediyor. Bu ülkeleri kınıyoruz. Aynı dinden ve dilden oldukları kardeşlerini hiç acımadan Çin’e teslim ediyorlar” dedi.
