CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI TANRIKULU: -'TOPLUMSAL BARIŞIN YOLU, MECLİS ÇATISI

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, 'Toplumsal barışın yolu meclis çatısı altında kurulacak hakikat komisyonundan geçiyor' dedi.
Tanrıkulu, CHP İl Başkanlığında düzenlenen basın toplantısında, seçim sonrasında yeni bir anayasanın Türkiye'de gündemin ana maddesi olacağını, bu büyük sınava hazırlanırken, politik olarak her alanda temiz bir sayfa açmak gerektiğini söyledi.
Toplumsal barışın tesisi içi, temiz bir sayfa açılırken yakın tarihin en travmatik, en acılı zamanlarından bazılarını ele alarak bu dönemlere ışık tutacak, bu dönemlerde yaşayanları kayıt altına alacak bir hakikat komisyonunun meclis çatısı altında kurulmasının önemli olduğunu ileri süren Tanrıkulu, CHP'nin daha önce mecliste, derin gerçeklerin ortaya çıkarılması kapsamında çalışmalarda bulunduğunu belirtti.
CHP'nin 1995 tarihli raporunun TBMM Faili Meçhul Siyasi Cinayetleri Araştırma Komisyonu'nun kurulmasında öncülük ettiğini kaydeden Tanrıkulu, şöyle konuştu.
'Toplumsal barışın yolu meclis çatısı altında kurulacak hakikat komisyonundan geçiyor. Türkiye'de, son çeyrek yüzyıla baktığımızda, faili meçhul cinayetler, kayıplar, toplu infazlar, işkence, güç kullanarak yerleşim yerlerinin boşaltılması ve zorunlu göç gibi ihlallerle örülü bir geçmişle karşı karşıyayız. Batıdan doğuya, kuzeyden güneye, çeşitli eksenlerde siyasi ve sosyal kutuplaşmaların giderek arttığı Türkiye'de, bu ayrışmalar siyasetin etkin işleyişini de kilitliyor. Bu nedenle geçmişe yönelik objektif bir gerçeklik arayışına girilmesi, mağdurların yaşadıklarının tarihin kaydına geçirilmesi için dünya genelinde kullanılan yöntem de, resmi hakikat komisyonları kurulmasıdır. 1974'ten 2007'ye, Gana'dan Almanya'ya, Şili'den Fas'a, Sri Lanka'ya kadar çok farklı coğrafyalara dağılan bir yelpazede, çok farklı siyasi özelliklere sahip 28 ülkede hakikat komisyonları kurulmuştur. Hakikat komisyonları, çekilen acıların farkında olunduğunun toplumun geneli tarafından tasdiki, yeni bir toplumsal mutabakata varılması ve kutuplaşmaların yeniden üretir hale gelmemesi için önemlidir. Toplumsal barış ve demokratikleşme ihtiyaçlarımıza uygun düşecek hakikat komisyonu modelini hep birlikte oluşturmalıyız. Bu konuda, başta sivil toplum örgütleri ve üniversiteler olmak üzere toplumun her kesiminde çalışmalar yapılması gerekiyor. Fakat bütün bunların somut bir hedefe yönelebilmesi için, öncelikle parlamentoda grubu bulunan partilerin bir araya gelerek bir mutabakat aramaları şarttır. Bu amaçla, Hakikat Komisyonu Türkiye Modelini oluşturma çalışmalarını yürütmek üzere bir partiler arası uzlaşma komisyonu kurulmasını öneriyor ve diğer partileri buradan göreve çağırıyoruz.'
Komisyonun, bir yasayla kurulması, bağımsız ve geniş yetkilere sahip olması, devlet kurumlarının komisyon çalışmalarına her türlü destek ve kolaylığı sağlamakla yükümlü tutulması gerektiğini anlatan Tanrıkulu, komisyonun görevinin ise 12 Eylül 1980 darbesinden bu yana gerçekleşmiş faili meçhul cinayetler ile kayıp olaylarını araştırmak olarak tanımlanması gerektiğini anlattı.
Tanrıkulu, komisyonun, kamuoyunda demokrasiye ve insan haklarına bağlılıklarıyla bilinen, tarafsız ve barışçıl vasıfları üzerinde mutabakat bulunan saygın şahıslardan oluşması önerisinde bulunarak, üyeler arasında, parlamentoda grubu bulunan partilerden de birer temsilcinin yer alması gerektiğini sözlerine ekledi.