"TÜRKİYE'DEN ALMANYA'YA GÖÇ: 50 YIL SONRA" KONFERANSI -DEVLET BAKANI
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Almanya'ya işçi göçünün 50. yılı nedeniyle düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, "Me
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-01-21 17:21:00
Koç Üniversitesi'nin Rixos Otelinde düzenlediği "Türkiye'den Almanya'ya Göç: 50 Yıl Sonra" adlı konferansın açılışında konuşan Bağış, Türkiye'nin AB'ye uyumu ve tam üyelik hedefinin gerçekleştirilmesi için son 50 yılın iyi analiz edilmesi gerektiğini ifade etti.
Almanya'ya işçilerin göçüyle Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin hemen hemen yaşıt olduğunu belirten Bağış, bu süreci çok iyi anlamanın her iki taraf için de çok önemli olduğunu kaydetti. Bağış, elli yıl önce "savaştan çıkmış, bitap durumdaki Almanya'nın, bugün dünyanın en önemli ekonomileri arasında olduğunu" ifade ederek, bu başarıda Türk işçilerinin de payı olduğunu vurguladı.
Bağış, "Göçün başladığı dönemde, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne ilk başvuru yaptığı dönemde bizim kişi başına düşen ortalama gelirimiz 400 dolardı, bugün 11 bin dolar. Dünya değişiyor, bu yarım asırlık süreçte, hem Almanya hem Türkiye hem de dünya çok değişti" diye konuştu.
"Almanya'ya 60'lı yıllarda işçi olarak gidenlerin bugün müteşebbis ve işveren olarak hizmet verdiklerini" kaydeden bakan Bağış, "Almanya'nın siyasetinde, ekonomisinde, sanat dünyasında ve sporunda da Almanya'daki kardeşlerimizin çok büyük katkıları var" dedi.
Egemen Bağış şunları kaydetti:
"Mesut Özil'in attığı her gol, farklılıklara düşmanca yaklaşan hastalıklı ve ırkçı zihniyetlerin kalesine gidiyor. Fatih Akın filmleriyle hem bize çok önemli mesajlar veriyor, hem Alman kamuoyuna... Şu da artık bir gerçek, hiçbir ülkenin bir diğerinden tamamen soyut hareket etme şansı yok. Hepimiz birbirimizden etkileniyoruz. Hepimiz birbirimizin geleceğiyle özdeşleşmiş durumdayız."
"Almanya'da yaşayan kardeşlerimiz, Türkiye'nin Avrupa'daki yüzüdür" diyen Bağış, şöyle devam etti: "Orada bir kardeşimizin yanlış hareketi, Ahmet'in Mehmet'in yanlışı olarak değil, Türklerin yanlışı olarak algılanıyor. Bir Türkün başarısı da Türklerin başarısı olarak algılanıyor."
Almanya'daki Türklerin entegrasyon çabalarına Türkiye'nin duyarsız kalmaması gerektiğini vurgulayan Bakan Bağış, Cumhuriyet tarihinde ilk defa yurt dışında yaşayan vatandaşların sorununa eğilecek ayrı bir kurum kurulduğunu hatırlatarak, bundan sonrası için çok umutlu olduğunu belirtti.
-ÇELİK: "TÜRKLER DEĞERLERİNİ KORUYARAK ENTEGRE OLMALI"-
Devlet Bakanı Faruk Çelik, göç ve göçmenliğin insanlık tarihi kadar eski olduğunu, geçmişte yeni yerleşim alanı ihtiyaçları göçe neden olurken Sanayi Devrimi'yle birlikte asgari yaşam şartlarını sağlamak gibi ekonomik nedenler ile siyasi nedenlerin insanları göçe ittiğini belirtti.
Göçlerle birlikte farklı kültürlerden insanların birbirlerini tanıma fırsatı bulduklarını ifade eden Çelik, göçlerin aynı zamanda ırkçılık ve asimilasyon gibi yeni sorun alanlarının doğmasına da neden olduğunu söyledi.
Ayrımcılık, ırkçılık, asimilasyon ve dışlama gibi sorunların sadece göç eden kişiler ile göç alan ülkelerin sorunu olmadığını artık tüm dünyanın sorunları olduğuna işaret eden Bakan Çelik, sorunların çözümü için demokrasi, insan hakları, hukukun evrenselliği gibi değerlerin ön plana çıktığını ve göçmenlerin sorunlarıyla ilgili birçok uluslararası sözleşmenin imzalandığını anlattı.
Çelik, "Vatandaşlarımız, aile birleşimleri, ikili vize, Türkçe dil dersleri, ayrılıkçı uygulamalar ve İslamofobya gibi sorunlar yaşıyor. Amacımız bunlara mani olmaktadır. Sorunların çözümü için ilgili ülke yönetimlerinden hassasiyet bekliyoruz. Göçmenlerin yaşadığı ülkelere katkı sağlamaları ana sorunları çözülmeden zor olacaktır. Uluslararası sözleşmeler daha fazla ülke tarafından imzalanmalıdır" diye konuştu.
Türkiye'den 1960'lı yıllarda Batı ülkelerine göç eden Türklerin sayısının 155 ülkede 5 milyona ulaştığına dikkati çeken Çelik, sadece AB ülkelerindeki Türk vatandaşı sayısının 4 milyon olduğunu ifade etti.
Çelik, yurt dışındaki Türklerin artık sadece işçi olmadığını, 640 bin kişiye istihdam olanağı sağlayan, milyarlarca avroluk ticaret hacmine sahip şirketleri olan işverenler durumuna geldiklerini vurguladı.
Türk vatandaşlarının bulundukları ülkelere kültürleri, inançları ve değer yargılarıyla zenginlik kattığının altını çizen Çelik, "entegrasyonla ilgili yaşanan sorunların asimilasyon politikalarından kaynaklandığını" kaydetti.
Bakan Çelik, "Yurt dışındaki vatandaşlarımız, değerlerini, inançlarını, kültürlerini koruyarak bulundukları ülkelere entegre olmalı, o ülkenin dilini bilmeli" dedi.
Topraklarında Türkleri barındıran ülkelerin ise farklılıkları zenginlik olarak görmeleri ve entegrasyonu kolaylaştıracak çözümleri ortaya koymaları gerektiğine işaret eden Çelik, "Biz, bu konuda elimizden geleni yapacağız. Entegrasyon sürecinde sıkıntı yaşayan ülkelere katkı vereceğiz" diye konuştu.
-ALMANYA BÜYÜKELÇİSİ: "TÜRKİYE'NİN BİR PARÇASINI ELDE ETMİŞ OLDUK"-
Konferansın açılışında konuşan Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz, günümüz Almanyası ve Türkiyesi'nin o dönemin koşullarından çok farklı olduğunu vurgulayarak, "O dönemde, bu olayın yansımalarının tahmin edilemediğini, misafir işçilerin ülkelerine döneceklerinin düşünüldüğünü" kaydetti.
Cuntz, bu işçilerin birçoğunun döndüğünü, ancak birçoğunun Almanya'da kaldıklarını belirterek, Almanya'da tahminen 3 milyon Türk göçmenin yaşadığını, Türkiye'de de 4,5 milyon civarında Almanya'dan dönen insan olduğunu ifade etti.
Eckart Cuntz, Türkiye'den Almanya'ya giden işçilerin ekonomiye büyük katkıları olduğunu söyledi ve "Bu insanlar sayesinde biz de Türkiye'nin bir parçasını elde etmiş olduk. Dönenler de Almanya'nın bir parçasını buraya getirdiler" diye konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara