AK PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ERDEM: -'TÜRKİYE'NİN TEMEL SIKINTILARINDAN B

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, 'Türkiye'nin temel sıkıntılarından bir tanesi muhalefet. Türk muhalefetinin bir vizyonu yok. Her konuda, yani bu adalet konusunda da, ekonomide de, sosyal politikalarda da bir vizyonu yok. Yani tenkit ederken bu vizyonsuzluğu adeta sırıtıyor' dedi.
Sivas temasları kapsamında Valiliği ziyaret eden Erdem, daha sonra Sivas Adliye Sarayı'na geçerek, Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Alkan'ı ziyaret etti. Sivas Baro Başkanı Hilmi Bilgin'i de ziyaret eden Erdem, burada basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Hizbullah üyelerinin tahliye kararı, ardından tekrar yakalanmaları için çıkarılan karar ve muhalefetin bu konuda eleştirileriyle ilgili görüşleri sorulan Erdem, 'Türkiye'nin temel sıkıntılarından bir tanesi muhalefet. Türk muhalefetinin bir vizyonu yok. Her konuda, yani bu adalet konusunda da, ekonomide de, sosyal politikalarda da bir vizyonu yok. Yani tenkit ederken bu vizyonsuzluğu adeta sırıtıyor. Şimdi belki bilerek, belki bilmeyerek, belki de söyleyecek başka bir şeyleri olmadığı için tenkitlerini yanlış yerden ortaya koyuyorlar. Şimdi Türkiye'de adaletin bağımsızlığından bahsedeceksin ve ondan sonra da verilen bir karardan dolayı iktidarı tenkit edeceksin, suçlayacaksın, bu yanlış' diye konuştu.
Erdem, şunları söyledi:
'Şimdi 2004'te Ceza Muhakemeleri Kanunu meclisten geçerken iktidarıyla muhalefetiyle o güne kadar olan bir yanlışlığı düzeltme adına, yani mahkemelerdeki iş yoğunluğu malum, bu yoğunluk nedeniyle tutuklu yargılanmada insanların mağduriyetini, tutukluların mağduriyetini önlemek için 5 yıl gibi bir sınır getiriliyor, örgütlü suçlarda bunun 2 katı, 10 yıl gibi bir süre getiriliyor. O gün iktidarıyla muhalefetiyle birlikte yapılan bir düzenleme bu. O gün herkes alkışlıyor ve doğru olduğuna inanıyor. Bu bir. İkincisi bugün Türkiye'nin gündemini en çok meşgul eden 'Ergenekon' davası diye bir dava var. Siz kalkıyorsunuz insanların bu davada çok uzun süre tutuklu olduğundan dolayı tenkit ediyorsun ve muhalefet ediyorsun, süreyi uzun görüyorsun. Kanun kişilere göre uygulanmaz. Adalet, bir kere ismi üzerinde adil olmak. Suçu şudur, budur, herkese eşit uygulanmak durumundadır. Yani birine 5 yıl, birine 10 yıl uygulayamazsın. Bugün mahkemeleri de bu noktada suçlamak mümkün değil. Mahkeme de neticede kanunun gereğini yapmıştır. Şimdi siz Hizbullah ile ilgili böyle bir şey yaptığınız zaman tenkit edeceksiniz, bir başkasıyla olduğu zaman da alkışlayacaksınız, bu olmaz.'
Burada suçlanacak ya da tenkit edilecek olanın iktidar değil, yargının, yüksek yargının bizatihi kendisi olduğunu ifade eden Erdem, şöyle devam etti:
'Niye yüksek yargının kendisidir? Bu yüksek yargı ki, yakinen biliyorsunuz, istedikleri davaları öne çekebiliyorlar, hatta belgelerin kendilerine ulaşmasını beklemeden efendim faksla, e-maille aldıkları belgeler üzerinden kararlar verdiklerini, Türk kamuoyu yakinen biliyor. Siz Hizbullah gibi, Türk kamuoyunun vicdanını sızlatacak, böyle önemli bir kararı önceden görmeniz gerekir. Kaldı ki, bugün görmemek mümkün değil, teknolojinin geliştiği bir dönemde en azından mahkemelerin davaların önemine göre kaç yıl kaldığı, işte '9 yıl kaldı, 1 yıl kaldı' gibi birtakım şeyleri rahatlıkla görebilir. Siz istediğiniz zaman bu dosyaları öne çekebilirdiniz. Şimdi bu dosyalar öne çekilmedi. Bu noktada belki yüksek yargı tenkit edilebilir. Yüksek yargı iş yoğunluğundan bahsediyor ama bu iş yoğunluğunu azaltma noktasında, yine kamuoyunun çok yakinen bildiği gerek ara mahkemelerin kurulması noktasında yüksek yargının birtakım engellemelerine herkes şahit.'
Mahkemelerdeki iş yükünün azaltılması için yeterli sayıda hakime ihtiyaç olduğunu, ancak hakim alma noktasında da bir sürü engellemelerin olduğunu ifade eden Erdem, 'Şimdi bu çerçevede kalkacaksınız siz tenkit edeceksiniz. Bu kabul edilir ve kamu vicdanında da kabul görecek bir şey değil. Olayın aslı anlattığımız gibidir. Tabii rahatsız edici bir şey, yani yargı isterdi ki bunu bitirsin. Gönül isterdi ki bir 10 yıl insanlar suçlu ya da suçlu değil, bekletilmemeli. Bu da bugün için bizim sorumluluğumuzda ama dünün, yıllarca yaptıkları çarpıklıkların ya da yapamadıkları düzenlemelerin tabii neticesidir' dedi.
Türkiye'nin dört bir yanına adliye sarayları yaptıklarını, yargının bilgisayar ve bilişim teknolojisini günümüzde en iyi şekilde kullandığını anlatan Erdem, bu teknolojik gelişmelerin işin hızlanması açısından önemli olduğunu belirterek, 'İnşallah 12 Eylülle başlayan yeni dönemde yapılacak düzenlemelerle inanıyoruz ki, uzun vadede buna benzer, yani Hizbullah'a benzer birtakım tablolarla Türkiye karşılaşmayacak ve onun da mücadelesi, gayreti içerisindeyiz. Tabii bu noktada dediğim gibi muhalefet vizyonu olsa önerisini ortaya kor, bugün muhalefetin tenkit etmekten başka bir şeyi yok. Tenkit ettiğin konuyla ilgili önerin ne kardeşim? Sen bu ülkede siyaset yapıyorsun, iktidara talip olduğunu söylüyorsun, vizyonun ne? Bugün AK Parti iktidarı, 2023'lerin projelerini ortaya koyuyor, bunun tartışmalarını yapıyor, aradaki fark bu' diye konuştu.

-MİLLETVEKİLLİĞİ ADAYLIĞI-

Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp'ü de makamında ziyaret eden Erdem, parti ayrımı yapmaksızın Sivas'a ve ülkeye hizmet ettiklerini söyledi.
Bir basın mensubunun, genel seçimlerde Sivas birinci sıra milletvekilliği adaylığı için isminin geçtiği yönünde söylentiler olduğunu belirtmesi üzerine Erdem, 'Ben siyaseti hep İstanbul'da yaptım, eğer aday olacaksam diyorum, ben geldiğim noktada milletvekilliğini de çok önemsemiyorum, konum itibarıyla güzel hizmetler de yapıyoruz. Benim tercihim İstanbul'dur. Sivas'ı ben vekillik olarak düşünmüyorum, bunu açık söyleyeyim' dedi.
Siyaseti İstanbul'da yaptığını, seçim bölgesi olan bu büyük kentte yaşayanları, sokakları, caddeleri bildiğini anlatan Erdem, Sivas'ta aktif siyaset yapmamasına rağmen memleketinin sorunları ile sürekli ilgilendiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
'Biz Sivas'ın her problemi ile ilgileniyoruz, yani Sivas'ta milletvekili olmuşum ya da olmamışım anlatabiliyor muyum? Şimdi isimler çıkacak, hangi arkadaşlarımız burada nasıl değerlendirilir, o konuda bir şey söylemem şu anda imkan dahilinde değil, söylersek zaten saygısızlık da yaparız. Partinin ilgili kurulları oturacak, değerlendirecek, bizim de varsa bir görüşümüz bunu söyleyeceğiz. En doğrusunu, Sivas'a en iyi hizmet edeceğine inandığımız arkadaşlarımızı milletvekili adayı olarak halkımızın önüne çıkartacağız. Yani Sivas'tayız ya da İstanbul'dayız ya da bir başka yerdeyiz, hiç önemli değil.'