Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye ile Rusya Ortak Stratejik Planlama Grubu'nun Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirilen ilk toplantısının ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
İki ülke arasında son derece önemli bir adımın son aşamalarından geçildiğini vurgulayan Bakan Davutoğlu, geçen yıl her iki ülkenin başbakan ve cumhurbaşkanlarının Türkiye ile Rusya arasında vizelerin kaldırılmasına karar verdiklerini anımsattı. Bu çerçevede Geri Kabul Anlaşması imzalandığını aktaran Davutoğlu, "İnşallah bütün hukuki süreçler tamamlanarak önümüzdeki aylarda Moskova'da gerçekleştirilecek olan Üst Düzey İşbirliği Konseyinde vize anlaşması nihai olarak imzalanacak ve Türkler ile Ruslar artık birbirlerinin ülkelerine vize olmaksızın, herhangi bir engel olmaksızın seyahat edebileceklerdir. Bu tarihi bir adımdır. Üç milyona yakın Rus, Akdeniz kıyılarında Türkiye'de kendi ülkelerindeymişcesine tatillerini yapabilmekte, yaşayabilmekte. Binlerce, on binlerce Türk vatandaşımız Rusya'da çalışmakta, büyük projelerde rol almakta. Bu işbirliği, vizelerin kalkmasıyla aslında daha önü açılmış şekilde devam edecektir.' ifadelerini kullandı.
GERİ KABUL ANLAŞMASI MOSKOVA'DA İMZALANMIŞTI
Rusya ve Türkiye arasında bir aya kadar süreli ziyaretlerde vizelerin kaldırılmasına ilişkin anlaşmada önemli bir adım daha atılmış, 18 Ocak'ta Moskova'da Geri Kabul Anlaşması imzalanmıştı. Vizesiz uygulamanın yürürlüğe girebilmesi için gerekli olan 'Geri Kabul Rusya adına Federal Göçmen Servisi Başkan Yardımcısı Nikolay Smorodin, Türkiye adına da Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk İşleri Genel Müdürü Şakir Fakılı imza koymuştu.
Söz konusu anlaşmanın imzalanmasıyla iki ülke arasında Mayıs 2010'da imzalanan Vize Muafiyeti Anlaşmasının yürürlüğe girmesi için bir adım daha atılmıştı. Türkiye'de Vize Muafiyet Anlaşması 21 Haziran 2010 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanıp, 27 Temmuz 2010'da Resmi Gazete'de yayınlanmıştı. Anlaşmanın yürürlüğe girebilmesi için iki tarafın da 'Geri Kabul Anlaşmaları'nı parlamentolardan geçirmeleri gerekiyor. Türkiye'nin onay sürecini tamamladığı 'Vize Muafiyet Anlaşması' ile ilgili süreç ise Duma'da henüz başlamadı.
LAVROV: İSTANBUL'UN ATMOSFERİNİN NÜKLEER KRİZİN ÇÖZÜMÜNE OLUMLU KATKI YAPACAĞINI ÜMİT EDİYORUM
İran'ın nükleer programı çerçevesinde oluşan sorunun çözümünde Türkiye'nin gösterdiği çabalara önem verdiklerini belirten Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, P5+1 toplantılarının İstanbul'da yapılmasından memnuniyet duyduklarını ifade etti. Lavrov, şöyle konuştu: "Bu büyük şehrin atmosferinin de sorunun çözülmesine olumlu etkisi olacağını ümit ediyorum. Beklentilerime gelince; realist kalmayı tercih ediyorum. Bu görüşmeden sorunun çözülmesi için bir program ile çıkılırsa memnuniyet verici olur. Bir toplantıda bütün sorunları çözemeyiz. Ancak bu sorunun ana başlıklarını ve çözümü için yolların kesin olarak belirlenmesi gerekiyor. Altılı toplantının ana gündemini İran nükleer programı ve onu çevresindeki sorunlar oluşturmalı. Ancak bunun dışında İran'a yaptırımlar, ekonomik, bölgesel konular da yer almalı. Eğer bu toplantıdaki ben bunun olacağına inanıyorum, gelecek toplantıların programı belirlenirse bu artık iyi bir sonuç olur."
Lübnan'daki hükümet krizine de değinen Lavrov, "Sadece iki söz eklemek istiyorum. Lübnan'daki krizi atlatmak için Türkiye ve diğer ülkelerin çalışmalarını önemsiyoruz. Lübnanlılar tarih boyu bunu ispat etmişleri ki, onlara karışmazsan kendi aralarında anlaşmayı başarıyorlar. Bunun için Lübnan yapılacak bütün dış temasların tarafları yapıcı çözümler yönünde motive etmek için olmalı. Türkiye'nin yaptığı gibi Rusya'da kendi çalışmalarında bu yönde temaslarda bulunuyor." diye konuştu.
Basın toplantısında soruları cevaplayan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'de yapılacak İran ile P5 1 ülkeleri arasındaki görüşmelerden memnuniyet duyduklarını söyledi. Türkiye'nin bu görüşmelerde sadece ev sahibi rolünün bulunduğunu kaydeden Davutoğlu, Türkiye'nin barışçıl nükleer enerjiyi desteklediğini söyledi. Tahran deklarasyonu için bu deklarasyonun güven oluşturacak bir fırsat sunduğunu ve olumlu bir yönde kullanılması durumunda işe yarayabileceğini belirterek, 'Tahran deklarasyonunun yeniden aktive edilmesi gibi bir karar olursa, Türkiye her zaman destekleyecektir.' dedi.