Göstericileri birleştiren ise Zeynelabidin yönetimine karşı olmaları. Halkın tümüne güven verebilecek bir lider yok. Seçim sürecinde, sürgündeki liderlerin de ülkeye dönme ihtimaliyle birlikte Tunus'u yine hareketli günler bekliyor. Ülkedeki mücadele Zeynelabidin'in sahip olduğu gücün nasıl paylaşılacağı üzerinde devam edecek.
Yaklaşık 80 kişinin hayatını kaybettiği halk isyanı nedeniyle ülkede 18.00 - 05.00 saatleri arasında sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. 17.20'den sonra sokaklarda taksi bulmak mümkün değil. Evlerine geç kalanlar, yoldan geçen araçları durdurup yardım istiyor.
Tunus caddelerinden sesler sabah 7'den itibaren yükselmeye başlıyor. Otobüslerle gelen polis pozisyon alıyor. Şehir merkezindeki dükkânlar 11'e kadar açık kalıyor. Bazı dükkânlar kepenklerini yarım açıyor.
Göstericiler bu saatlerde toplanmaya başlıyor. Son günlerde en kalabalık gruplar bin kişiyi geçmiyor. Üzerlerine 'polis' yeleği giymiş kot pantolonlu gruplar ellerindeki demir çubukları tehditkâr bir tavırla dizlerinin üstüne vurup uzaktan göstericileri izliyor.
Toplumsal olaylara müdahale eden polis geldiğinde gösteri hâlâ devam ediyorsa göz yaşartıcı gaz devreye giriyor. Kaçışmaya başlayan göstericiler demir çubuklardan nasibini alıyor. Sürekli toplanıp dağılan göstericilerle polis arasındaki mücadele akşamüzerine kadar devam ediyor. Şehir merkezinde kesif gaz kokusu gün boyunca dağılmıyor. Sokağa çıkma yasağı başlamadan, önce göstericiler dağılıyor, ardından polisler de geldikleri otobüslere binerek şehir merkezinden ayrılıyor.
Tunus şehrinde halk, Zeynelabidin döneminin sona ermesinden mutlu. Bununla birlikte gösterileri izlemekle yetinen halk artık bu durumunu devam ettirilmesinden çok memnun değil. Esnaf da hem yağmalamalar hem de turistlerin ülkeyi terk etmesi nedeniyle gösterilerden rahatsız.