Bu arada, duruşma öncesinde Ulusal Kriminal Şubesinden gelen otopsi raporu açıklandı. Söz konusu raporda Şerzan Kurt'un silahla mı yoksa darp sonucumu öldüğü konusunun net olmadığı, bu nedenle ölüm sebebinin her iki yöntemle olabileceği belirtiliyor.
Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Gültekin Şahin avukatları ile ölen Şerzan Kurt'un babası Ömer ile annesi Nejla Kurt, avukatları, BDP milletvekili Osman Özçelik katıldı.
Duruşmanı başında mahkeme heyeti sanık avukatları ile davacı avukatları söz konusu olaylarla ilgili bölgedeki işyerlerinin kameraları ile gazetecilerin çektiği kamera görüntülerinden oluşan 6 adet CD ve DVD görüntüsü ile fotoğraflarını izledi.
"POLİSİ SİLAH DOĞRULTURKEN GÖRDÜM"
Görüntülerin izlenmesi sırasında söz alan sanık avukatlarından Yıldırım Ak, söz konusu görüntülerde gözden kaçan siyan 407 Peugeot marka bir aracın olduğunu, bu aracın olay sırasında orada olduğunu ve camının da kırık olduğunu vurguladı. Olay günü İsa Keskin, Erşad Aras, Bilal Bayrak ve Şenol Orsa'nın olay günü olay yerinde olduğunu, bu araçla olay sonrası kaçtığının iddia edildiğini aktaran Avukat Ak, şöyle dedi:"Polisin tuttuğu tutanak var bu araç ve şahıslarla ilgili olarak. Bu şahısların ikametgâhlarında yapılan aramada ise ev'de olmadıkları ve o gece ev'e gelmedikleri belirlenmiştir. Polis bu konuda bir tutanakta hazırlamış. İçindeki şahıslar sorgulanmadı. Şahısların ifadeleri bu dosya ya girmedi. Bu şahıslar için (arandı bulunamadı )diyorlar. Nasıl olurda bir insan aranır da bulunamaz. İşin organizatörü bunlar olabilir. Bunların ifadeleri dava dosyasına girmemiş. Olay'ın açığa çıkmaması için bunların ifadeleri gündeme getirilmemiş olabilir. Bunun kayıtlara geçmesini istiyoruz. İleriki celsede bunlar delil olarak kullanılır."
Avukat Ak'ın bu talebi mahkeme heyeti tarafından kayıtlara geçirildi. Tanık olarak dinlenen üniversite öğrencisi Ömer Geldi ise sanık Polis Gültek'in Şahin'in Şerzan Kurt'un bulunduğu bölgeye silah doğrulturken gördüğünü dile getirdi. Ancak tanık Geldi'nin savcılık ile mahkeme de verdiği ifadelerin birbirine zıt olması dikkat çekti.
"PROVOKASYONA KURBAN EDİLMEYE ÇALIŞILIYORUM"
Tutuklu sanık Gültekin Şahin de, hakkındaki iddiaları reddederek kendisinin bir provokasyona kurban edilmeye çalışıldığını kaydetti. Sanık Şahin, şöyle devam etti: "8.5 aydır tutukluyum. Tüm deliller benim suçsuz olduğumu gösteriyor. Havaya attığım ateş nasıl olur da karşındaki birini isabet eder. Bu olay bana yönelik bir provokasyondur.Eksik soruşturma, yalancı tanıklar sayesinde suçlu duruma düşürüldüm.Bakın siyah Peugeot olayında isme geçen Erşad Aras ülkücü grubun lideridir.Bunlar için ( arandı bulunamadı ) diyorlar.Bunlar nasıl olurda sonradan aranıp bulunamazlar.İşin asıl organizatörü bunlar.Bakın olay dan sonra ölen Şerzan 'ın arkadaşlarına hastanede ben yardım ettim."
Şerzan hastanede iken Mehdi Küreçeli isimli şahsın tarafları hastanede bahçesinde bir araya topladığını dile getiren Sanık Şahin, " Bu şahıs da orada herkesin gözü önünde bu işi benim üstüme atılması için tarafları telkinde bulundu.Tarafları tehdit etti ve bu iş ( Gültekin Şahin'in üstüne kalacak) dedi.Bunu herkes böyle bilsin bu iş böyle olacak dedi.Böylece tarafların üzerinde baskı kurdu" diye konuştu.
Duruşma, davanın gizli tanığının tele konferans sistemiyle dinlenmesi, görüntülerde yer alan Yavuz Gezici isimli öğrenciye ait olduğu ileri sürülen "Hani silah yoktu bunlarda. Nereden çıktı" yönündeki sözlerin kime ait olduğunu belirlenmesi, yeni tanıkların dinlenmesi ve eksik evrakların tamamlanması için 16 Şubat 2011 tarihine ertelendi.
Bu arada, sabahleyin duruşma öncesi çıkan kavgada provokasyon olabileceği şüphesi üzerinde duruluyor. Kavgayı körükleyen ve polis tarafından gözaltına alınan Aydın G.'nin hırsızlıktan kaydının olduğu, olay sonrası kayıplara karışan Ali Rıza Ş'nun ise hala arandığı öğrenildi. Söz konusu şahısların Ulusalcı yapılanma ile bağlantısının olduğu, polisin bu konu üzerinde araştırma yaptığı kaydedildi.