ÖSYM sınavlarındaki kopya örgütü davası başladı
Bir kısmı üniversite görevlisi 30 sanığın, ''suç örgütü aracılığıyla, önceden anlaştıkları kişilerin Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezinin (ÖSYM) bazı sınavları ile Gazi Üniversitesinin yeterlilik sınavında kopya çekmelerini sağladıkları'' iddiasıyla yargılanmasına başlandı.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-01-19 17:10:49
Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Özgür Fidan ve Soner Gökgül, tutuksuz sanıklar Oruç Ali Uğur, Zülfü Biçer, Osman Coşkun, Sefa Gürkan Polat, Hakan Aksoy, Abdülkadir Şahin, Gökay Dağlı, Özgür Karataş, Vacip Sağman, Yavuzalp Solak, sanık avukatları ile şikayetçi ÖSYM'nin avukatı katıldı.
ÖSYM avukatının müdahillik talebinin kabul edilmesinin ardından, iddianamede, ''suç örgütü kurmakla'' suçlanan Gazi Üniversitesi öğretim görevlisi Oruç Ali Uğur savunmasını yaptı.
Hakkındaki suçlamaların hepsini reddeden Uğur, iddianamede kopya için kullanıldığı ileri sürülen bluetooth, kulaklık gibi aletleri paintball, oryantiring gibi sporlar sırasında kullandıklarını iddia etti.
ÖSYM'nin bazı sınavlarında gözlemci ve salon amiri olarak bulunduğunu bildiren Uğur, bir sınav sırasında sanık Soner Gökgül'e gönderdiği SMS ile ilgili, ''Soner'in bazı tanıdıkları sınava giriyordu. Mesaj, sadece cevapların karlılaştırılması amaçlıydı'' dedi.
Tutuklu sanık Özgür Fidan da suç örgütü kurmadığını, yönetmediğini, üye olmadığını, hayatında haksız kazanç elde etmediğini ve rüşvete karışmadığını söyledi. Kamuda İngilizce öğretmeni olduğunu bildiren Fidan, 9 Mayıs 2010'da ALES'te kopya çekildiği yönünde iddianamedeki olayda adının geçtiğini belirtti. Fidan, ''İddianamede, bu sınavda kopya olayına karışmış görünmüyorum. Ama, ismim geçiyor. O gün sınav saatlerinde düğünüm vardı. Bu da hakkımdaki kanıtların sağlıklı olmadığını göstermekte'' diye konuştu.
Diğer tutuklu sanık Osmangazi Üniversitesi master öğrencisi Soner Gökgül de suçlamaları reddederek, ''Rüşvet suçuna karıştığımı söyleyen bir kişi bile olursa, bütün suçlamaları kabul edeceğim'' dedi.
Fırat Üniversitesi Öğretim Görevlisi Zülfü Biçer de suçlamaları reddetti. ''Oruç Ali Uğur'u siyasi kimliği dolayısıyla, partiden tanıdığını'' söyleyen Biçer, siyasetle ilgili konularda, geçen bir yılda Uğur ile 4 telefon görüşmesi yaptığını anlattı.
Siyasi çalışmaları sırasında gençlik kollarında yer aldığını, milletvekili aday adayı olduğunu ifade eden Biçer, şunları kaydetti:
''Elazığ küçük bir şehir. Birçok kişi birbirini tanır. Hem siyasetle ilgilenmem hem de üniversitede görev yapmam nedeniyle bazı kişilerin, sınavlarda yardım etmemi istediği oluyor. Bu tür talepler, üniversitelerde herkese geliyor. Bunları atlatmak için, 'Tamam, bakarız, ederiz' diyorum. Siyaseten böyle yapıyorum. Ama, hiç kimseye yardım etmedim. Özellikle bu tür işlerden kaçmak için ÖSYM sınavlarında görev almıyorum.''
-TUTUKLU SANIKLARIN TAHLİYESİNE KARAR VERİLDİ-
Diğer sanıkların da suçlamaları reddettiği duruşmada, sanık Oruç Ali Uğur'un kardeşi Umut Kemal Uğur'un ile diğer bazı kişiler tanık olarak dinlendi.
Umut Kemal Uğur, ifadesinde, ''2009'daki KPSS sınavı sırasında, cep telefonuna SMS ile 10 sorunun cevabının gönderildiğinden ve cep telefonuna, sınav sırasında tuvalete giderek baktığından'' bahsetti. Daha sonra bu sözleriyle çelişen ifadeler veren Uğur'a, Mahkeme Başkanı Mesut Öztürk, ''10 soru nedir, biliyor musun? 100 bin kişinin girdiği sınavda 80 bin kişinin önüne geçmektir. Üstelik haramdır. 10 sorunun cevabını kim gönderdi?'' diye sordu.
Uğur, ''Polis ifadem sırasında, her yönden değişik sorular soruyorlardı. '10 sorunun cevabı geldi' derken, polisteki ifademi kastettim. O ifadeyi bana okutmadan imzalattılar. Yoksa, 10 sorunun cevabı falan bana gönderilmedi'' ifadelerini kullandı.
Tanık Selami Tuncer de Mayıs 2010'da girdiği bir sınav sırasında Oruç Ali Uğur ile telefon görüşmesi yaptığı ve öksürerek haberleştiğinin iddianamede yer aldığına dikkat çekilmesi üzerine, önce bunu hatırlamadığını, daha sonra da Uğur ile görüşmesinin olmadığını söyledi.
Mahkeme heyeti, Cumhuriyet savcısının da talebi doğrultusunda, sabit ikamet sahibi olmaları, suç vasfının değişme ihtimali ve delillerin büyük oranda toplanmış olmasını gözeterek, tutuklu sanıklar Özgür Fidan ve Soner Gökgül'ün tahliyelerine karar verdi.
Duruşma, ifadesi alınmayan sanıkların talimatla ifadelerinin alınması ve diğer eksiklerin giderilmesi için ertelendi.
İddianamede 30 sanığın, ''suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek ve üye olmak, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek, rüşvet almak ve vermek, rüşvet alma ve vermeye yardım etmek'' gibi bir dizi suçtan cezalandırılmaları isteniyor.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara