Hizbullah lider Hasan Nasrallah'la da "uzun süren bir görüşme" gerçekleştirdiklerini belirten Davutoğlu, konuyu detaylı olarak ele alma fırsatı bulduklarını kaydetti. Davutoğlu, "Bunlar konunun çözümünde çok önemli rol oynayacak önemli isimler." diyerek, bugün de görüşmelere devam edeceğini belirtti.
Davutoğlu, görüşmelerindeki çözüm arayışlarını ise şöyle özetledi: "Bütün görüşmelerimizde bizim üzerinde çalıştığımız model, bütün Lübnanlıların sürecin bir parçası olduğu, Lübnan'da istikrarı pekiştirecek, taraflar arasındaki güven bunalımını aşacak ve güvenlik içerisinde Lübnan'ın geleceğe hazırlanmasını sağlayacak bir dizi çaba. Temelleri bu."
"SURİYE VE SUUDİ ARABİSTAN'IN GİRİŞİMİNİ ESAS ALIYORUZ"
Daha önce Suriye ve Suudi Arabistan'ın birlikte geliştirdikleri ve çok ileri bir aşamaya getirdikleri son derece önemli bir girişim olduğunu hatırlatan Davutoğlu, "Biz o girişimi temel esas olarak alıyoruz. O girişim etrafında anlaşmazlık konusu olan hususlar konusunda aradaki görüş ayrılıklarını gidermeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Bakan Davutoğlu, görüşmelerin uzun sürmesini ise "konunun detayına girilip karşılıklı olarak mutabakat sağlanması konusunda daha samimi içten istişare zemini olmasından dolayı" olduğunu belirtti. Davutoğlu, gelinen noktayı ise "Dolayısıyla ben geçekten bu sabah itibariyle, Suriye'ye giderken bulunduğumuz atmosferle şu an bulunduğumuz atmosfer arasında olumlu yönde ciddi bir gelişme görüyorum." diye kaydetti.
TARAFLAR İYİ NİYETLİ, REDDEDEN KONUMDA DEĞİLLER
Davutoğlu, görüştüğü isimlerin krize ilişkin tutumlarını ise şöyle aktardı: "En azından taraflar bu sürece, bizim yürüttüğümüz sürece bir şans vermek ve bir çözüm bulmak konusunda iyi niyetliler. Onun için görüşmeler uzun sürüyor. Kimsenin kategorik olarak reddeden bir tutumu yok. Dolayısıyla konunun detayına girme imkanı buluyoruz. Bu önemli bir şey. Eğer taraflardan herhangi birisi Pazar günkü konumlarını muhafaza ederek ciddi anlamda net tutumlarını sürdürüyor olsaydı ilerleme kaydetmek zor olurdu."
ULUSLARARASI TOPLANTI ANCAK ÖNCE LÜBNAN SONRA BÖLGE ÜLKELERİNDE ORTAK ZEMİN SAĞLANIRSA OLUR
Öncelikle Lübnan içinde böyle bir anlayış zemini sağlamaya çalıştıklarını daha sonra da sonra önemli bölge ülkeleriyle görüşüleceğini kaydeden Davutoğlu, "Zaten Suriye ve Suudi Arabistan ile sürekli temas halindeyiz. İran dışişleri bakanı biliyorsunuz Türkiye'deydi." dedi.
Bakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün bölge ülkeleri ile ortak bir zemin bulunup Lübnanlıların kendi aralarında buldukları ortak zemine bölgesel bir destek sağlanması lazım. Bu bölgesel destek sağlandıktan sonra ancak o zaman uluslararası bir toplantının anlamı olur. Yoksa uluslararası toplantının yeterli hazırlık yapılmadan soruşturulmadan yapılması istenilen neticeyi sağlamaz. Lübnan içinde ve bölgede bir mutabakat, en azından ortak bir zemin temin edilirse daha sonra BM Güvenlik Konseyi üyesi olan Fransa ve diğer ülkelerle bu meseleyi paylaşma imkanı olur. Zaten Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov Türkiye'ye geliyor. Onunla da konuları ele alacağız
Biz kademeli olarak doğru yönde düşündüğümüz için bir ilerleme sağlayabileceğimize inanıyoruz."
SUUDİ ARABİSTAN'IN ÇEKİLMESİ: BİZİM GİRİŞİMİMİZ ALTERNATİF DEĞİL
Kendisini Suudi Arabistan'ın arabuluculuktan çekilmesi konusu da sorulan Davutoğlu, "Bu girişim, Suriye ve Suudi Arabistan girişimini destekleyen bir konumdadır. Ayrı alternatif bir girişim değil. İnşallah ilerleme sağlanırsa Suudi Arabistan her zaman sağladığı yapıcı rolü de oynar." dedi.