Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, ithalat oranlarını değerlendirdiği basın toplantısında dış ticaret açığını kapatmak adına alınabilecek önlemleri anlattı.
Bakan Çağlayan ithalatın 2010 sonu itibari ile yüzde 30 artarak 183 milyar dolar seviyesine geleceğini öngördüklerini bildirdi. Bu ithalatı yapanların uzaydan gelmediğini kaydeden Çağlayan, "İthalatçılar sanayi ve ticaret odalarında gördüğümüz insanlardır. Sanayiciler sadece üretmez aynı zamanda ithalat ve ihracat yapar. Bunlara kimsenin niye ithalatı ihracattan fazla yaptıklarını sorma hakkı yoktur. Devlet olarak ithalatı yasaklama imkânımız yok. Sadece Türkiye değil Dünya Ticaret Örgütü'ne üye tü ülkeler dış ticaretlerini liberalleştirme adına taahhüt altında." ifadelerini kullandı.
İthalat artışından rahatsızlığını dile getirenlere de tepkili olan Çağlayan, "Söz konusu çevreler aylardır dış alımlar ve açıklarla ilgili uyarılar yapılırken seslerini çıkarmadı. Döviz kurunun ithalatı kamçıladığını görmezden gelip, bunu sadece ihracatçıların derdiymiş gibi gördü. Halbuki ihracat yapanlar başka bir ülkenin değil, bu ülkenin insanı. Bu ülkede firma kuruyor, istihdam yaratıyor, ücret ödüyor, vergi veriyor. Dolayısıyla gelir elde etmeleri ülkenin lehine. Şu bir hakikat ki düşük döviz kuru, ihracatçıya verdiği zarardan çok daha fazlasını ülke ekonomisine veriyor. Döviz kuru düştükçe, ihracat güçleşiyor, ithalat da artıyor. Sonuç olarak kur yabancı malları daha cazip hale getirdiği, insanlar da ucuz olanı tercih ettikleri için içeride üretim yavaşlıyor, karlar düşüyor ve istihdam yaratılamıyor." yorumunu yaptı.
İthalatın hem iç hem de dış talep kaynaklı bir dinamik olduğunu vurgulayan Zafer Çağlayan" İthal ettiğimiz ürünlerin bir bölümünü içeride tüketiyoruz bir bölümünü de ihraç ediyoruz. Oysa ihracatımız sadece dış talebe bağımlı. 2010 Türkiye için, iç talep açısından parlak, dış talep açısından sönük bir seneydi. İç talep Türkiye ekonomisine büyüme getirdi." dedi.
Cari açığın, finansal İstikrarı tehdit ettiğinin altını çizen Bakan, fiyat istikrarı yerine finansal istikrarın daha önemli bir hal alacağını aktardı. Cari açığın fiyat istikrarından daha kritik bir olgu haline geleceğini söyledi.
Fiyat istikrarının daha geniş ele alınmasını isteyen Çağlayan, şu tavsiyelerde bulundu:
"Ülkemizde üretilen ürünlerin hem iç fiyatlarını hem de ihracata konu olanlarının uluslararası piyasalardaki fiyatlarını birlikte gözetmesi gerekmektedir. Böyle olunca fiyat istikrarı uygulaması tüm kesimleri kapsayarak, ekonomimizin büyümesine katkıda bulunan üretici ve ihracatçıların uluslararası rakiplerine karşı rekabet konumlarını gözeten bir istikrar anlayışı altında yeniden değerlendirilmelidir."
Yatırım teşvik sisteminin dış ticaret odaklı bir anlayışla kurgulanmasını öneren Bakan Çağlayan sözlerine şöyle devam etti.
"Özellikle ülkemizde kısıtlı üretimi olan ya da hiç üretilmeyen ancak kamusal teşviklerle yatırıma dönüşebilecek sektörlerin harekete geçirilmesi ile mümkün olacaktır. Bu konuda 2010 yılı başında uygulamaya başladığımız ve daha sonra aktaracağım İhracata Dönük Üretim Stratejisi ile yeni bir yapılanmayı hayata geçireceğiz. Aynı zamanda yabancı doğrudan yatırımlar konusunda da Dış Ticaret Müsteşarlığı olarak ayrı bir yaklaşımı hayata geçiriyoruz. Göreve geldiğim günden bu yana Müsteşarlığıma bağlı Ekonomik Araştırmalar ve Değerlendirme Genel Müdürlüğü ile İthalat Genel Müdürlüğü tek tek, ithal edilen ara ve yatırım mallarını inceliyor. Sonrasında bunları üreten ve Türkiye'ye gönderen yurtdışı firmalar ile temasa geçeceğiz. Yatırım ve ara malı ithalatını azaltma noktasında kritik olduğuna kanaat getirilen firmalar tespit edilerek, yurtdışı ticaret müşavirliklerimiz ve Başbakanlık Yatırım Destek ve Kalkınma Ajansı ile ortaklaşa bu firmaların ülkemizde yatırım yapmalarını temin etmeye yönelik çalışmalar yapılacak.
Cari açık konusunda bir diğer önlemimiz sektörel ortak satın alma hareketidir. Aynı malı aynı ülkeden hatta aynı yurtdışı tedarikçilerden temin eden yerli firmaları bir masa etrafında topluyoruz. Dış ticaret açığı noktasında kritik olduğunu düşündüğümüz her bir ürün için ithalatçılarımızın ortak satın almalarına imkan tanıyacak bir platform oluşturuyoruz. "
Çağlayan ithalat rakamlarını periyodik olarak 3 ayda bir kamuoyuyla paylaşacaklarını da sözlerine ekledi.
"ÖZEL SEKTÖRLE FİKİR AYRILIĞIMIZ SÖZ KONUSU DEĞİL"
Gazetecilerin "İthalat oranlarının açıklanmasını sektör mü istedi, hangi dağda kurt öldü?" sorusunu Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı, "Dağda ölen kurt yok. Sanayiciden gelen bir talep de söz konusu değil. Muhalefetin 'Hep ihracattan söz ediyorsunuz, ithalatı ele almıyorsunuz.' sözleri etkili oldu. Basından da böyle teklifler oldu. Yoksa kurtlarla filen işimiz yok." diye cevapladı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğu'nun ara malına dair tenkitlerinin aktarılması ve özel sektörle fikir ayrılıkları olup olmadığının sorulmasına karşılık Bakan Zafer Çağlayan, "Biz özel sektörün içinden gelmiş biri olarak odalarla bağlarımız iyi. Başbakan her odanın, birliğin genel kuruluna gidiyor. Biz, kurumlar, masalar oluşturduk. Bunları fantezi olsun diye kurmadık. Bütün arkadaşlarla görüşüyoruz. TOBB'un faaliyetlerimeze önemli katkıları söz konusu. Aramızda fikir ayrılığı yok." karşılığını verdi.
Bitti...