Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Ankara Temsilciği tarafından 'Gelişen Türkiye'de Sivil Toplum Hareketleri: Hizmet Hareketi' konulu bir panel düzenlendi. Sheraton Otel'de düzenlenen panele, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu'nun yanı sıra, çok sayıda akademisyen, iş adamı ve yöneticiler katıldı. Moderatörlüğünü ilahiyatçı ve gazeteci Dr. Hamdullah Öztürk'ün yaptığı panelde Prof. Dr. Suna Başak, Doç. Dr. Ergün Yıldırım, Dr. Muhammed Çetin ve 'Gülen Hareketi' kitabının Amerikalı yazarı Prof. Dr. Helen Rose Ebaugh konuşmacı olarak yer aldı. Panelde konuşan Doç. Dr. Ergün Yıldırım, vakıf kavramının hayır ve hizmet anlayışıyla ortaya çıktığını belirterek, Osmanlı'dan gelen bir gelenek olarak Türk toplumun hayır ve hizmet etmek gayesiyle vakıf kurumlarında çalıştıklarına dikkat çekti.
EBAUG: 11 EYLÜL SALDIRISIYLA BİRLİKTE 'İSLAMİYET'LE TANIŞTIM
Hizmet olgusunun batı dünyasındaki tasvirinin yapıldığı 'Gülen Hareketi' kitabının yazarı Ebaugh ise konuşmasında, Fethullah Gülen'in diyaloğa vurgu yaptığını hatırlattı. Fethullah Gülen'in eğitime çok ciddi yaklaştığını ifade eden Amerikalı sosyolog, eğitimli gençlerin dini birikimlerinin de hizmet anlayışı içinde verildiğini kaydetti. 11 Eylül terör saldırılarıyla birlikte 'İslamiyet'le tanıştığını aktaran Ebaugh, başta ABD olmak üzere batı dünyasında İslamiyet'in yanlış algılandığı ve anlaşıldığını belirtti.
Saldırıların ardından İslam dininin batının gündemine oturduğunu ve terör, şiddet kavramlarıyla özdeşleştirildiğini söyleyen yazar, Fethullah Gülen'in 'İslamiyet, barış ve kardeşlik dinidir' mesajının kendisini 'Hizmetle' tanıştırdığını vurguladı. ABD'ye giden hizmet gönüllüleriyle birlikte bu harekete merak uyandığını söyleyen Ebaugh, "Chicago, New-York gibi şehirlere hizmete mensup insanlar geldi. Yavaş yavaş hizmete karşı merak uyandı ve bu hareketten kimsenin haberi yoktu. Kitabı, bu hareketi başta Amerikalılar olmak üzere tüm insanlara tanıtmak amacıyla yazdım." diye konuştu.
Yaptığı araştırmalarda, Gülen Hareketi'nin finans kaynağının bazı kesimler tarafından çok eleştirildiğini aktaran Ebaugh şöyle konuştu: "2008 yılında Türkiye'ye bir ziyaret yaptım. Bu ziyaretim sırasında okullar ve hastaneleri gezdim. Çok kaliteli faaliyetlere imza atıldığını gördüm. Kafamda bu faaliyetlerin finans kaynağının ne olduğu konusunda soru işaretleri oluştu. Türkiye'deki bazı kesimlerin de en temel eleştiri noktası da buydu. Bu konuda araştırmalar yaptım. Ve bunun cevabının adanmışlık olduğunu gördüm. Adanmışlık sayesinde bu hizmetin yol aldığını gözlemledim. İnsanlar yıllık gelirlerinin yüzde 10'unu hizmete yatırıyor. O yıllarda 6-7 milyon kişi bu hareketi destekliyordu. İnsan sayısını hizmete yatırılan gelir oranlarıyla çarparsanız bu çok ciddi bir rakam olur. Demek ki mali kaynaklar hareketi destekleyenlerden geliyor. O yüzden bu hareket bir sivil toplum hareketidir."
'BU HAREKETİN KALBİ SOHBETLERDE ATIYOR'
Hizmet hareketinde en dikkat çekici hususlardan birinin de 'sohbet' olgusunun olduğunun altını çizen Ebaugh sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu, İslami bir harekettir. Allah bizden sahip olduğumuzu diğer insanlarla paylaşmamızı söylüyor. Bu İslami bir hareket ve bu insanları motive eden şey, 'Ben başka insanlara hizmet edersem ahirette karşılığını alırım ve Allah da benden razı olur' anlayışı."
Profr. dr. Ebaugh 'Hizmet Hareketinin', mensuplarının finanse ettiği bir cemaat olduğuna kanaat getirdiğini belirtti. Amerikalı yazar, Hizmet Hareketine küresel bir hareket olarak bakılması gerektiğini söyleyerek tüm dünyada iyiden iyiye cemaat olgusuna insanların ilgiyle baktığını da sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından, panele katılan akademisyen ve yazarlara plaketler verildi.