Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu: Hafriyatın Sapanca Gölü'ne dökülmesi söz değil

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Marmaray Projesi'nin kazı çalışmasında çıkartılan hafriyatın Sapanca Gölü'ne dökülmesinin söz konusu

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-01-18 14:15:00

Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu: Hafriyatın Sapanca Gölü'ne dökülmesi söz değil
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Marmaray Projesi'nin kazı çalışmasında çıkartılan hafriyatın Sapanca Gölü'ne dökülmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Eroğlu, böyle bir durumda kendilerinden mutlaka izin alınması gerektiğini ifade etti.

Bakan Eroğlu, TBMM'de konuya ilişkin bir soru üzerine hafriyatın Sapanca Gölü'ne dökülmesinin söz konusu olmadığını, şu ana kadar böyle bir talebin de gelmediğini söyledi. Sapanca Gölü'nün hafriyat topraklarının döküleceği bir alan olmadığını ifade eden Eroğlu, 'Bu nereden çıktı, ben de ilk kez duyuyorum. Sapanca Gölü önemli bir içme suyu kaynağı. Hafriyat toprağı dökülemez, bunun korunması gerekir" dedi.

Eroğlu, iddialarla ilgili araştırma yapılıp yapılmadığı konusunda ise, şunları söyledi: 'Arkadaşlarımız şu anda inceliyor. Şu anda öyle bir şey yok' karşılığını verdi. Hafriyat döküm yeri konusunda yetkinin kime ait olduğunu sorulması üzerine Eroğlu, 'Bizden mutlaka izin almaları gerekir. ÇED ve Planlama Genel Müdürlüğümüz var, bu konuda müracaat edilmesi lazım. İçme suyu gölüne böyle bir şey dökülemez. Bunda bir yanlışlık var."

Eroğlu, orman vasfını yitirmiş 2-B arazileriyle ilgili yasa taslağına ilişkin de soruları da cevapladı. Eroğlu, hazırlanan taslağın Bakanlar Kurulu'na ne zaman geleceğine yönelik bir soru üzerine bu konuda kesin bir tarih veremeyeceğini ancak önümüzdeki günlerde gelebileceğini söyledi. Tasarı alt yapısına ilişkin Maliye Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı olarak hazırlıkları yaptıklarını belirten Eroğlu, bunu Bakanlar Kuruluna sunacaklarını kaydetti. Eroğlu, teknik çalışmaların büyük ölçüde tamamlandığını ifade etti. Erdoğlu, 'Geçmişte 500 bin hektar olarak konuşuluyordu ama o kadar olmadığı, 235-250 bin hektar olduğu anlaşıldı. İstanbul, Antalya, Aydın, İzmir gibi kıymetli arazilerin olduğu yerleri öncelikle ele aldık, İç Anadolu'da birtakım belki para etmeyecek alanları, daha sonraya bıraktık. Esas itibarıyla zaten o kısımlar önemli. Bu, 31 Aralık 1981'den önce orman vasfını tamamen kaybetmiş, üzerine organize sanayi bölgeleri, şehir, kasaba, köyler kurulmuş yerler için geçerlidir. Hükumetimizin herhangi bir şekilde dahli yoktur, yıllar önce işgal edilmiş, vatandaşlar bir bedel ödemeden oturuyor. Bu ihtilafın çözülmesi amacıyla bu yapılıyor. Anayasanın 169 ve 170. maddeleri buna amir, bunların değerlendirmesi hükmünü getirmiş. Şimdiye kadar, defalarca sevk edilmiş, neden yapılamamış; teknik çalışmalar köklü şekilde yapılamadığı için. Hükümet olarak, köklü şekilde Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünü de devreye sokarak, orman kadastrosu, tapu kadastroyla birlikte teknik çalışmaları tamamladı. Hazine, Milli Emlak adına tapu ve tescil işlemleri, bu bölgelerde hemen hemen bitti.'

AMAÇ VATANDAŞIN SIKINTISINI ÇÖZMEK

2B arazilerinden ne kadar gelir beklendiğinin sorulması üzerine Eroğlu, gelir için bir rakam söylemenin veya tahmin yapmamın şu an için doğru olmadığını kaydetti. Eroğlu, telaffuz edilen rakamların gerçekçi olmadığına dikkat çekerken, kıymet takdirinin yapıldığını, kanun çıkmasıyla yapılacak başvurulardan sonra ne kadar gelir elde edileceğinin netleşeceğini belirtti.

Uluslararası Orman Yılı dolayısıyla düzenlenen etkinlikten ayrılırken Eroğlu'nun yanında yer alan TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin de, "Bu düzenlemeyi sanıyorum, vatandaşların mülkiyet sorununu çözmek için yapıyorsunuz. Vatandaştan para toplamak değil, vatandaşın sorununu çözmek mantığıyla hazırlanmış olabileceğini tahmin ediyorum." hatırlatmasında bulununca Bakan Eroğlu da Meclis Başkanının bu sözlerine destek verdi: "Biz işin para boyutuyla ilgilenmiyoruz." dedi.

Haber Ara