Annesinin bir hastanede tedavi altında olduğunu öğrenen Hüseyin Erkul, eşi ve iki çocuğuyla birlikte Manisa'dan yola çıkarak sabah saatlerinde Tekirdağ'a ulaştı.
Yolda annesini telefonla arayarak, ''Birazdan kavuşacağız, bu hasreti bitireceğiz'' diyen Hüseyin Erkul, hastanenin acil servisi önünde bekleyen Kıymet Erkul'u telefonunu çaldırarak tanıdı.
Annesine uzun süre sarılarak göz yaşı döken Hüseyin Erkul'u çevredekiler güçlükle sakinleştirdi. Bu arada anne Kıymet Erkul, torunları Büşra İrem (12) ve Musa'ya (11) da uzun süre sarılarak hasret giderdi.
Anne Kıymet Erkul, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1970 yılında Manisa'nın Sarıgöl ilçesinde evlendiğini ve eşi Süleyman Erkul'dan gördüğü şiddet yüzünden evini terk etmek zorunda kaldığını belirterek, Hüseyin ve Filiz isimli çocukları ile baba ocağına geldiğini söyledi.
Ancak ailesinin de kendisine sahip çıkmadığını ifade eden Kıymet Erkul, çocuklarını babasına bırakarak evini terk ettiğini anlatarak, şunları kaydetti:
''1975 yılında tek başıma İstanbul'a geldim ve o günden sonra benim için özlem ve çile dolu yıllar başladı. Babam çocuklarımdan Filiz'i evlatlık vermiş. Hüseyin ise Isparta'da çocuk yuvasına yerleştirilmiş. Uzun yıllar İstanbul'da tek başıma verdiğim yaşam mücadelesinden sonra kısa bir süre önce Tekirdağ'a yerleştim.''
Tekirdağ'da geçirdiği kalp rahatsızlığından dolayı hastaneye başvurduğunda kimsesiz olduğu için kendisine yeşil kart çıkartıldığını ifade eden Kıymet Erkul, bu sırada eski kimliğinin değiştirildiğini ve daha sonra Çorlu ilçesinde by-pass ameliyatı olduğunu belirtti.
Başarılı geçen ameliyatında kalbindeki altı damarın değiştirildiğini ifade eden Kıymet Erkul, sözlerini şöyle sürdürdü:
''1970 yılına ait kimliğim yenilendikten sonra içimde oğlumu bulma umudum doğdu. Ameliyatıma kadar kimliğimi yenileme ihtiyacı olmadı. Bugüne kadar beni hiç kimsenin bulmasını da istemiyordum. Bana yardımcı olmak isteyen hastane görevlileri, internet üzerinden oğluma ulaşmak için araştırma yapmaya başladı. Oğlumun Manisa'nın Sarıgöl ilçesinde yaşadığını öğrendim. İki üç gün önce kendisiyle telefonda görüşmeye başladık. Bugün 36 yıllık hasret sona erdi. Çocuklarımdan ayrı geçirdiğim yıllar, sanki 40 yıldır bana verilen hapis cezası gibi geldi. Çok şükür o çile dolu yıllar artık bitti.''
-''ARTIK BİZİM İÇİN GEÇMİŞ GERİDE KALDI''-
Uzun yıllardan sonra annesine kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Hüseyin Erkul ise 36 yıldır annesine ulaşmak için çaba harcadığını belirtti.
Annesinin gördüğü şiddet yüzünden yıllar önce evini terk etmek zorunda kaldığını belirten Erkul, şunları kaydetti:
''Annem, evi terk ettiğinde biz çok küçük yaştaydık. Ben 15-16 yaşıma kadar Isparta'da çocuk yuvasında kaldım. Ablam Filiz ise bir aileye evlatlık verilmiş. Annem, Tekirdağ'da hastaneye yattıktan sonra kimliği yenilenmiş. Bu da bizim kavuşmamıza neden oldu. Yıllar sonra annemi sağlıklı bir şekilde bulduğum için çok mutluyum. Artık bizim için geçmiş geride kaldı. Anneme, geçmişe dair hiçbir şey sormayacağım. Şu andaki tek düşüncem bir an önce hastaneden taburcu olduktan sonra eşim, çocuklarım ve annem ile birlikte mutlu bir hayat sürmek.''
CİHAN