Haber Merkezi / TİMETURK
Halk ayaklanması karşısında dün ülkesini terk eden Tunus diktatörü Zeynel Abidin Bin Ali’yi hiçbir batılı ülke kabul etmek istemedi. Malta, Fransa ve İtalya’nın Tunus diktatörü bin Ali’ye ülkelerine gelmemeleri ültimatomu verdiği belirtildi. Bin Ali’nin bunun üzerine Arap ülkelerine yöneldiği vurgulandı.
Yüzlerce Tunuslu, sokağa çıkma yasağına rağmen Zeynel Abidin Bin Ali’nin ayrılışını kutlamak için sokaklara döküldü. Gannuşi, geçici olarak başkanlık koltuğuna otururken, nasıl bir hükümet kurulacağı önümüzdeki günlerde belli olacak.
Devlet Başkanı Zeynel Abidin Ben Ali’nin 23 yıllık iktidarı halk isyanı karşısında dört hafta dayandı. Ülkede bugün hızlı gelişmeler yaşandı.
FRANSA BİN ALİ’Yİ İSTEMİYOR
Fransız üst düzey bir yetkili, ülkesinden ayrılan Tunus Cumhurbaşkanı Zeynelabidin Bin Ali'nin Fransa topraklarında istenmediğini bildirdi.
İsminin açıklanmasını istemeyen yetkili, ülkesinden ayrıldığı bildirilen Tunus Cumhurbaşkanı Zeynelabidin Bin Ali'nin Fransa'ya gelmesinin beklendiğine ilişkin iddialar üzerine Reuters'a yaptığı açıklamada, "Fransa, Tunus Cumhurbaşkanı'nın ülkeye gelmesini istemiyor" dedi.
Fransa'nın i-Tele ve LCI TV kanalları da Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin, ülkesinden ayrılan Bin Ali'nin Fransa topraklarına girişine izin vermediğini ileri sürmüştü.
İTALYAN YETKİLİLERDEN ''HAVA LİMANINI TERK ET'' ÇAĞRISI
Sardinya Hava Limanı'na bir Tunus uçağının acil iniş yapması, Eski Tunus Cumhurbaşkanı Zeynelabidin Bin Ali'nin İtalya'ya gelmiş olabileceği iddiasını gündeme getirdi.
Sardinya adasındaki Cagliari kentinde bulunan Elmas Hava Limanı'na Tunus'a ait bir sivil uçağın acil iniş yaptığı açıklandı. Sivil uçağın Tunus'tan Paris'e gittiği sırada Elmas Hava Limanı'ndan acil iniş izni istediği ve de İtalyan yetkililerin uçağın inişine izin verdikleri belirtildi.
Acil iniş izni sırasında pilotun uçaktaki yolculara ilişkin soruyu, "İki pilot, bir de kadın hostes" diye yanıtladığı da kaydedildi. İtalyan makamları, Cagliari'ye acil iniş yapan uçakta Bin Ali'nin bulunduğu iddialarını doğrulamaktan kaçındı.
Bununla birlikte İtalyan makamlarının, Cagliari'de yakıt ikmali yapan uçağa Elmas Hava Limanı'nı ''terk etme'' çağrısında bulunması da dikkati çekti. Ancak uçağın hava limanından ayrılmadığı, İtalyan yetkililerle pazarlıkların sürdüğü belirtildi.
Bazı İtalyan haber ajansları ise Elmas Havalimanı'nda bekleyen uçakta Bin Ali ailesinden bazı kişilerin olabileceğini iddia etti.
Merkezi Katar'da bulunan El Cezire televizyonu, Tunus kaynaklarına dayanarak verdiği haberde, Bin Ali'nin Tunus'tan dört askeri helikopterle önce Malta'ya gittiği, oradan ise bir sivil uçakla körfez ülkelerinden birine geçtiğini ileri sürmüştü. El Cezire, İtalya ihtimalinden söz edilmeye başlanan dakikalarda geçtiği son dakika haberinde ise Bin Ali'nin bulunduğu uçağın nihai hedefinin Birleşik Arap Emirlikleri veya Suudi Arabistan olabileceği iddiasında da bulundu.
SUUDİ ARABİSTAN KABUL ETTİ
Tunus'u terk eden Cumhurbaşkanı Zeynelabidin Bin Ali'nin Suudi Arabistan'da olduğu doğrulandı. Suudi Arabistan devlet haber ajansı, Bin Ali'nin ailesiyle birlikte ülkeye geldiğini duyurdu. Haberde, "Krallık, Cumhurbaşkanı Zeynelabidin Bin Ali ve eşinin gelişini hoş karşıladı" ifadesi kullanıldı.
Dubai merkezli El Arabiye televizyonu, ''son dakika'' olarak verdiği haberde, Bin Ali'nin uçağının Suudi Arabistan'ın Cidde kentine geldiği duyurmuş ancak haberin henüz doğrulanmadığını belirtmişti.
KRAL ABDULLAH: BİN ALİ VE AİLESİNİN KARŞILADIK
Tunus'u terk eden Cumhurbaşkanı Zeynelabidin Bin Ali'nin Suudi Arabistan'da olduğu Kral Abdullah'ın ofisinden yapılan bir açıklamayla doğrulandı.
Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA'da yayımlanan açıklamada, ''Cumhurbaşkanı Zeynellabidin Bin Ali ve ailesinin gelişini memnuniyetle karşıladık'' denildi.
Açıklamada, Bin Ali'yi ülkeye kabul etme kararının, ''Tunus halkının içinde bulunduğu istisnai durum göz önünde tutularak'' ve ''Tunus halkı için barış ve güvenlik temmenisiyle alındığı'' belirtildi.
Bu arada, Suudi bir yetkili Reuters'a yaptığı açıklamada Bin Ali'nin Cidde kentinde olduğunu söyledi.
ONLARCA ÖLÜ
Aralık ayında başlayan isyanın başlangıcından bu yana dört kez açıklama yapmak zorunda kalan Ben Ali’nin sözleri isyan ateşini söndürmedi. Dün akşam başkent Tunus bölgesinde polis ile göstericiler arasında yaşanan çatışmalarda 10 kişi hayatını kaybetti, 50 kişi yaralandı. Yakındaki bir kasaba olan Kram’da da 3 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Uluslar arası İnsan Hakları Federasyonu (FİDH) bu son ölümlerden önce yaptığı açıklamada Aralık ayı ortalarında gösterilerin başlamasından bu yana 66 kişinin hayatını kaybettiğini bildirmişti. Bu son ölümlerle birlikte bilanço 79’a çıkıyor.
Ben Ali’nin açıklamasından bir gün sonra, bugün de Tunus merkezinde binlerce kişi yürüyerek rejim karşıtı sloganlar attı. Eylemciler iktidarın istifasını istedi. Eylemden önce de polislere geri çekilme talimatı verilmişti. Ancak İçişleri Bakanlığı önünde çatışmalar yaşandı, polis gaz bombaları atarken, çevrede silah sesleri de duyuldu. Tunus Komünist İşçi Partisi’nin, “Söz değil eylem istiyoruz” dediği eylemde sık sık “Rejim düşene kadar ayakta olacağız”, “Ben Ali defol”, “Ben Ali dışarı” gibi sloganlar dikkat atıldı.
HÜKÜMET DÜŞTÜ
Tunus merkezinde göstericiler ile polis arasında şiddetli eylemlerin yaşandığı sırada Devlet Başkanı Zeynel Abidin Ben Ali, yeni bir açıklama yaprak hükümeti görevden aldığını bildirdi. Ben Ali, altı ay içinde genel seçimlere gitme kararı aldı.
OLAĞANÜSTÜ HAL
Hemen ardından ülke genelinde olağanüstü hal ilan edildi. Sokağa çıkma yasağının akşam saat 17.00’den sabah 7.00’ye kadar geçerli olacağı bildirildi. Tunus’un tüm hava alanları ile hava sahası kapatıldı. Tunus makamları üç kişiden fazla olan tüm toplanmaları yasakladı, ordu ve polise "şüpheli" gördüklerine ateş etme izni verdi.
Olağanüstü hal ilan edilmesi ve hava sahasının kapatılması ardından Twitter’a Ben Ali’nin kaçtığı ve ordunun yönetime el koyduğu yönünde iddialar düştü. Daha sonra da bu iddia hükümete yakın kaynaklar tarafından doğrulandı. Ben Ali’nin bir uçakla Paris’e,Malta'ya ya da Dubai'ye kaçtığı bildirildi, yerine Başbakan Muhammed Ghannouchi’nin geçici olarak geçtiği ifade edildi.
MUHALİF PARTİLER
Öncesinde ise legal ve yasaklı Tunuslu temel muhalif partiler Paris’te yayınlanan ortak bir deklarasyonda Ben Ali’nin gitmesi ve altı ay içinde seçimleri organize edecek bir geçici hükümetin kurulmasını istedi.
İSYANIN NEDENLERİ
Her şeyden önce askeri darbeyle iktidara gelen Zeynel Abidin Bin Ali, 23 yıldır ülkeyi demir yumrukla yönetiyor. Temel özgürlüklerin sıkı bir kontrol altına alan Ben Ali rejimi, basın özgürlüğü konusunda dünyanın en baskıcı beş ülkesi arasında yer alıyor. Bir çok Fransız gazete sakıncalı sayfalar kesilerek içeri sokulurken, özellikle alternatif internet sitelerine erişim yasakları uygulanıyor.
Bunlara bir de Ben Ali iktidarının yolsuzlukları da eklenirken, küresel ekonomik krizle birlikte ülkenin ekonomik modeli çöktü. Diplomalı gençlerin sayısında patlama olurken genç işsizliği durmadan arttı. Üniversite mezunlarının yüzde 55’inden fazlasının işsiz olduğu ülkede, temel gıdaların fiyatları da son yıllarda ikiye-üçe katlandı.
Tunus'ta kötü hayat koşullarına karşı 17 Aralık'ta genç bir diplomalının bedenini ateşe vermesiyle başlayan olaylar, hızlı bir şekilde ülkenin her yanına yayıldı. Eylemlerin başından bu yana Ben Ali dört kez açıklama yapmak zorunda kaldı. İlkin temel besin maddelerinin fiyatları düşürüldü ancak eylemler durmadı, daha sonra İçişleri Bakanı görevden alındı, isyan ateşi sürdü. Son iki açıklama da sosyal patlamayı yatıştırmadı. Böylece dört hafta içinde 23 yıllık iktidar çöktü.
DEMİR YUMRUK ÜLKESİNDEN KAÇTI
Zeynel Abidin Bin Ali, 74 yaşında. 23 yıl boyunca Tunus’u demir yumrukla yönetti. 1964’te askeri güvenlik kurumunun kuruluşu ve yönetimiyle görevlendirilen Bin Ali, Siyasi muhaliflere ve rejimi tehdit eden unsurlara karşı gösterdiği mücadele ile içişleri bakanlığına kadar yükseldi.
1 Ekim 1987’de Cumhurbaşkanı Habib Burgiba tarafından başbakanlığa atandı. Habib Burgiba’nın, Kasım 1987’de sağlık durumu gerekçe gösterilerek görevden uzaklaştırıldı. Bin Ali böylece kansız bir darbe ile Tunus’un liderliğini eline almış oldu.
İnsan hakları ihlalleri, dini özgürlükleri engellemesi, siyasi muhaliflere uyguladığı baskı ve basın özgürlüğünü kısıtlaması nedeniyle hep eleştirilerin merkezinde yer aldı.
Son bir aydır devam eden halk ayaklanmasına daha fazla dayanamayan Bin Ali, 14 Ocak 2011 günü ülkesinden kaçtı.