1 Ağustos 2010 tarihinde Fransa'dan yola çıkan Papaz Luc Ledroit, 20 kiloluk sırt çantasıyla her gün 30 kilometre yürüyerek Hıristiyanlar için kutsal sayılan Kudüs'e 8 ayda gitmeyi hedefliyor. Papaz Ledroit, konakladığı Şahiner Otel'de tercümanı aracılığıyla yolculuğu süresince gezdiği ülkeler arasında en çok Türkiye'yi sevdiğini ve Türklerin çok misafirperver insanlar olduklarını ifade etti.
Fransa'nın Lyon şehrinin Bourgen Bresse kasabası Marhoz Kilisesi'nde Papaz olduğunu belirten Luc Ledroit, ülkesinden yola çıktıktan sonra İsviçre, İtalya, Slovenya, Saraybosna, Sırbistan, Bulgaristan ve son olarak Türkiye'yi yaya olarak geçtiğini söyledi. Türkiye'den sonra Suriye ve oradan da Ürdün'e geçeceğini belirten Papaz Ledroi, Mart ayının sonlarına doğru Kudüs'e ulaşarak inançları gereğince hacı olacağını söyledi.
TÜRK İNSANI YANLIŞ TANINIYOR
Uçakla 4 saatte sürebilecek bir yolculuğu, değişik kültürleri ve inançları tanımak amacıyla yaya olarak gitmeyi seçtiğini belirten Papaz Ledroit, yolculuğu sırasında şahit olduklarının televizyon ekranlarında gösterilenlerden çok farklı olduğuna dikkat çekti. Ledroit, "Benim geldiğim yerlerde Türklere çok sıcak bakılmazdı. Türkler bizim için biraz iticilerdi ama Türkiye'de olduğum süre zarfında gördüm ki Türkler çok insancıl ve misafirperver. Bu kadar sıcak bir atmosfer başka bir ülkede yok. Evime döndüğüm zaman kilisemde tüm bunları anlatacağım. Türkiye çok güzel bir ülke ve Türkler harika insanlar. Ben bir Hıristiyan olarak gördüm ki Müslümanlar ve Türk milleti çok güzel insanlardan oluşuyor." diye konuştu.
Hz. İsa'dan sonra ilk Hıristiyanlarının Kapadokya bölgesinde yaşadığını bildiğini belirten Papaz Ledroit, Niğde'nin muhteşem bir şehir olduğunu söyleyerek Gümüşler Manastırı'nda bulunan Gülen Meryem Ana resmine, Niğde Saat Kulesi'ne, ayrıca mimarileriyle göz kamaştıran camiiler ile bir tarafta Osmanlı mimarisi bir tarafta ise Selçuklu mimarisinin eserlerine hayran olduğunu söyledi.