Said Nursi'nin hayatını anlatan Hür Adam filmini çekerek, 20 yıl sonra tekrar sinemaya da dönüş yapan Mehmet Tanrısever "para göz" olmakla suçlanınca canlı yayında kontrolden çıktı.
Tanrısever, Kanaltürk ekranlarında filmin masaya yatırıldığı programda, kendisini filmi para için çekmekle itham eden Bugün gazetesi yazarı Nuh Gönültaş'a yaka mikrofonunu fırlattı.
Bu tartışma Mehmet Tanrısever'in parayla olan ilikisini de gündeme getirdi. Vakit Gazetesi yazarı Hüseyin Öztürk, Tanrısever'in para göz birisi olmayacağını kaydettiği yazısında, geçmişte yaptığı işlere dikkat çekti. Öztürk yönetmen Tanrısever için, "Tanrısever gibi çılgın ve geçimsiz insanlar kolay çıkmaz. “Minyeli Abdullah”a “Sürgün”e ve “Çizme” filmine kaç duyarlı insan para yatırabilirdi? İşte bu adam çıktı ve alnının teriyle kazandığı paralarını yatırdı. Türkiye’nin o karanlık yıllarına bu filmlerle ışık tuttu. Yönetmen İsmail Güneş’e çektirdiği “Çizme” filmi, Cumhuriyet tarihinin en önemli filmidir. Bir dönemin zulmünü belgeledi." yorumu yaptı.
İşte Hüseyin Öztürk'ün Mehmet Tanrısever'i anlatan yazısı:
“Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam” diyen yüzyılın en yürekli insanı Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerini anlatan film.
Yalnız bugünkü yazıda “Hür Adam” filminden değil, filmin yapımcı ve yönetmeni Mehmet Tanrısever’den söz etmek istiyorum.
Mehmet Tanrısever’in beni tanıdığını sanmıyorum. Ama ben onu gıyaben çok iyi tanıyorum.
Kendisiyle şimdiye kadar bir kere buluştuk. Film vizyona girmeden önce bir otelde küçük bir gruba filmin fragmanını gösterdi ve bilgiler verdi.
Heyecanına ve harcadığı maddi manevi emeklerine şahit olduk. Bu ayrıntıları şimdi yazacaklarım için verdim.
¥
Mehmet Tanrısever’i “Minyeli Abdullah” ve “Sürgün” filminden dolayı hatırlayanlar olacaktır. Unutanlar da “Hür Adam” filmiyle hatırladılar veya yeni tanıyanlar oldu.
“Hür Adam” filmi gibi bir yükü ancak Mehmet Tanrısever gibi çılgın birisi yüklenebilirdi.
“Çekilmeli miydi çekilmemeli miydi” sorusu tartışılır. Kişisel olarak ben çekilmemesi taraftarıyım. Ama çekildi, destek vermek gerekir.
Mehmet Tanrısever çılgın ve geçimsiz bir adamdır. Oyunu ancak onun belirlediği kurallara göre oynarsanız geçinebilirsiniz.
Mehmet Tanrısever’in “Peki” diyeceği bir yer vardır. O da Azrail’in, “Haydi” dediği gündür. Onun dışında babası mezardan çıkıp gelse tanımaz.
Tanrısever ile bir kere çalışan bir daha çalışmaz. Geçimsizliğinin sebebi; “iyi niyetini kötü bir beden dili ve yersiz ifadelerle olumsuz hale getirmesidir.”
Para ile arası hiç iyi değildir. Parayı çok sevseydi bu işleri yapmazdı. Onun film işlerinde batırdığı paralarla on tane çelik tencere fabrikası kurulurdu.
¥
Yokluktan ve yoksulluktan gelmiş birisidir. Fatih’in ana caddelerinde kışın ortasında ayağında terlikle seyyar satıcılık yapmaktan bugünlere gelmiştir.
Tanrısever gibi çılgın ve geçimsiz insanlar kolay çıkmaz. “Minyeli Abdullah”a “Sürgün”e ve “Çizme” filmine kaç duyarlı insan para yatırabilirdi?
İşte bu adam çıktı ve alnının teriyle kazandığı paralarını yatırdı. Türkiye’nin o karanlık yıllarına bu filmlerle ışık tuttu.
Yönetmen İsmail Güneş’e çektirdiği “Çizme” filmi, Cumhuriyet tarihinin en önemli filmidir. Bir dönemin zulmünü belgeledi.
¥
Medyada bir Mehmet Tanrısever portresi görüyoruz. Bu portrenin sergilediği tavırlara, sözlere bakanlar, olumsuz kanaat sahibi olmaktalar. Bunlardan biri de benim.
Evet, bu kötü huyundan dolayı Tanrısever’i eleştirmek çok kolay. Çünkü her sözü ve davranış biçimi eleştirilmeye müsait. Ama bir tane daha “sevimli çılgın” Tanrısever var mı?
Tanrısever’in Radyo Feza adıyla yayın yapan bir radyosu var. Bu radyoda sadece Kur’an-ı Kerim Meali yayınlanıyor. Yaptığı en hayırlı işlerden biri de bu.
Mehmet Bey’in en önemli açmazlarından birisi de yaptığı işin herkes tarafından görülmesini ve takdir edilmesini beklemesidir.
Kısacası bu çılgın adam olmasaydı, ortaya böyle harika bir film çıkmazdı. Tanrısever’i hoşgörüyle karşılamalı.
Yeni Akit