Mehmet Aksoy’un Kars’taki heykeli için Başbakan ‘ucube’ deyince hemen hemen her yıl tekrarlanan heykel tartışmalarına bir yenisi daha eklendi. Heykel, bizim kamusal alanımızda neredeyse 100 yıldır var. 1920’lerin ortalarından itibaren yoğunlaşan kamusal heykeller uzun bir süre Atatürk ve Kurtuluş Savaşı temalarının ötesine geçmedi. Bu süreci aşan ilk uygulama Cumhuriyetin 50. yıl kutlamaları için hazırlanan heykel projeleri oldu. 1973 yılında modern heykelin ilk defa kamusal alana yerleştirilmesiyle beraber heykel tahribatı olgusuyla da tanıştık. O zaman 20 heykeltıraşa verilen 20 heykel İstanbul’un çeşitli meydanlarına dikildi ve çoğu zaman içinde yokolup gitti. 1993 yılında Nurettin Sözen’in “Açık Alanda Üç Boyutlu Çağdaş Sanat Yapıtları Yerleştirme Etkinliği” kapsamında diktiği 10 heykelden ise geriye birkaç tane kaldı.
* Metin Haseki tarafından yapılan ve Gümüşsuyu Parkı’na konan bakır heykel, dikilmesinin üzerinden bir hafta geçmeden çalınır. (1973)
* Gürdal Duyar’ın Karaköy’e konulmak üzere yaptığı ‘Güzel İstanbul’ isimli işi müstehcen bulunur, dönemin Selamet Partili İçişleri Bakanı Oğuzhan Asiltürk “Türk anasına hakarettir” der ve valilik tarafından kaldırılır. Bu heykeli daha sonra Yıldız Parkı’ndaki ağaçların arasına koyarlar. (1973)
* Muzaffer Ertoran’ın Tophane Parkı’na dikilen ‘İşçi’ heykeli yavaş yavaş kırılıp dökülür. 2009’da Hafriyat grubu, duyarsızlığa işaret etmek için heykeli çalmaya kalkar ama mahalleliye yakalanır!
* Füsun Onur’un Fındıklı Parkı’na dikilen 50. yıl heykeli belediye ekipleri tarafından
park düzenlemesi sırasında kaldırılır. (1985)
* Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek Mehmet Aksoy’un ‘Periler Ülkesinde’ yapıtı için “Ben böyle sanatın içine tükürürüm” deyip yapıtı kaldırtır. (1994)
* 1993 yılında Adem Yılmaz’ın yaptığı Taksim Gezi Parkı merdivenleriine yerleştirilen, içinde mor taşlardan oluşturulmuş cam bir fanus ile kaplı heykelin defalarca camları kırılır, tinercilere yuva olur ve sonunda belediye tarafından kaldırılır. (2005)
* 1993 yılında Tünel Meydanı’na dikilen Ayşe Erkmen’e ait ‘Açık Sütun’ üzerinde kaplı olan maddenin ateşe verilmesiyle tahrip edilir. Yenilenmesi için Erkmen’in epey mücadele etmesi gerekir. (2005)
* Demre’de Rus heykeltıraş Gregory Potosky tarafından yapılan ve 2000’de Noel Baba Meydanı’na yerleştirilen bronz heykel, ‘benzemiyor’ diye kaldırıldı ve yerine bakalitten yapılmış, kırmızı urbalı Noel Baba kondu. (2005)
* Kayseri Melikgazi Belediyesi’nde bulunan Keloğlan heykelinin kavalının çalınması üzerine belediye Keloğlan’a su borusundan kaval yapar. (2006)
* Beşiktaş’taki Barbaros Anıtı’nın leventlerinden birine ait kılıç çalınır. (2006)
* Aşiyan Parkı’ndaki Orhan Veli anıtındaki bronz martılardan biri çalınır. (2006)
* Maltepe’de Adnan Kahveci’ye ait büstün önce gözlüğü çalınır sonra büst ortadan kaybolur. (2006)
* Cihangir’de karikatürist Oğuz Aral’ın polyesterden yapılma heykelini birileri ateşe verir... (2008)
* Kemer Belediye Başkanı, Zafer Sarı’ya ait ‘Aşk Yağmuru’ isimli heykeli müstehcen bulup meydandan depoya kaldırtır. (2009)
* Ümit Öztürk’ün Yeşilköy’e dikilen İstanbul heykeli yıkılır. Sanatçı mahkemeye gidince bir gecede, belediye tarafından yeniden yapılır! (2009)
Türkiye heykellerinin bahtsız tarihi
Konusu Atatürk olmayan ilk kamusal heykeller 1973'te kendini gösterdi. Ve hemen kırılıp dökülmeye, beğenilmeyip yıkılmaya başlandı. Türkiye'nin heykel tartışmaları tarihi az zamanda çok yol aldı
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-01-12 10:29:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara