TORBA YASADAN SONUÇ ALAMADI
Kamu İhale Kanunu'na tabi olmak istemeyen OYAK, bu durumdan kurtulmak için çeşitli girişimlerde bulundu. Kamu İhale Kanunu'nun değişmesiyle birlikte diğer şirketlerle eşit kurallara tabi olan kuruluş, KİK'in kararını idare mahkemesine götürmüş, sonuç alamamıştı. Borçların yeniden yapılandırılmasını öngören yasa tasarısı olarak adlandırılan torba yasaya "OYAK, Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı değildir" şeklinde bir hükmün konulması için lobi yapan yöneticilerin bu çabası da boşa çıktı. Bu yolla hem mevzuatın dışına çıkmaya hem de vergi muafiyetini kaybetmemeye çalışan OYAK'ın, bu talebi haksız rekabet gerekçesiyle sıcak karşılanmadı ve değişiklik torba yasaya eklenmedi.
OYAK kuruluşundan bu yana hep tartışılan bir kurum oldu. Kamu kurumu niteliğinde görüldüğü için, kurumlar vergisinden, kuruma yapılacak bağışlar, kurumunun ne ad altında olursa olsun, üyelerine veya kanuni mirasçılarına yapacağı yardımlar, veraset ve intikal vergisiyle, gelir vergisinden, her türlü muameleler dolayısı ile damga resminden, daimi ve geçici üyelerinden yapılacak aidat tevkifatı gelir vergisinden, her türlü gelirler gider vergisinden muaf olan OYAK, Kamu İhale Kanunu'nun getireceği yükümlülükleri yerine getirmemek için 'Kamu Kurumu' olmadığını ispatlamaya çalışıyor. Şayet, OYAK kamu kurumu olarak kabul edilirse, diğer kamu kurumları gibi her türlü denetime tabi olacak.
ASKER ZORUNLU ÜYE
OYAK'ın başlıca gelir kaynaklarını; TSK mensuplarından yapılan kesintiler ile iştiraklardan elde edilen karlar oluşturuyor. Yedek subaylardan yapılan kesintilerin akibetinin belirsizliği ise en çok eleştirilen konuların başında geliyor. OYAK'ın amiral gemisini 1969'da Fransız RENAULT grubunun katılımı ile kurulan, RENAULT marka binek araçları ve mekanik parçalarının üretim ve ihracatını gerçekleştiren şirket oluşturuyor. Şirket, İstanbul Sanayi Odası'nın Türkiye'nin 2008 yılında en büyük 500 şirketi sıralamasında 5. sırada bulunuyor.
Her türlü sektörde faaliyet gösteriyor
1 Mart 1961 tarihinde 205 sayılı yasa ile kurulan OYAK, bugün 60'tan fazla şirket ve iştiraki ile Türkiye'nin en köklü şirketleri Koç ve Sabancı ile yarışır hale geldi. Hemen hemen her sektörde faaliyet gösteren OYAK, 241 milyar TL'lik malvarlığına ulaştı. OYAK bu yapısıyla haksız rekabetin temel nedeni durumunda. İşte OYAK'ın faaliyet gösterdiği sektörler ve iştirakleri:
Erdemir Grubu şirketlerine iştirak etmek üzere kurulan ATAER Holding iştirakleri vasıtasıyla demir çelik, OYAK Renault ve MAİS otomotiv, OMSAN taşımacılık, Adana, Bolu, Ünye, Mardin Çimento ve BİRÇİM, OYAK Beton, OYKA Kağıt Ambalaj, OYAK Yatırım Menkul Değerler, OYAK Ankerbank ve Halk Finansal Kiralama, HEKTAŞ tarım ilaçları, TUKAŞ, Eti Pazarlama ve gıda, OYAK İnşaat, OYAK Konut İnşaat, OYAK Pazarlama, hijyen ve turizm, OYTAŞ, dış ticaret, OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri, OYAK Enerji ve OYAK Teknoloji, bilişim.
Özal, çimentoyu vermeyin dedi
Eski Özelleştirme İdaresi Başkanvekili ve Ekonomi Yazarı Süleyman Yaşar, vergi muafiyetlerinden yararlanan bir kurumun özel sektörle aynı iş kolunda faaliyet gösteriyorsa rekabeti bozduğuna işaret ederek, "1988 yılında Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı'nda daire başkanı olarak görev yaparken, çimento fabrikalarının özelleştirilmesi için açılan ihaleye OYAK da katılmak istedi. Dönemin Başbakanı Turgut Özal, bana 'ihaleyi OYAK'a vermeyin rekabeti bozucu etki yapar' demişti. Özal, ihalenin OYAK'a verilmesini istememişti" dedi. Yaşar, Türk mevzuatında ayrıcalık getiren düzenlemeler yapılsa bile bunun AB standartlarına aykırı olacağı için kabul edilemeyeceğini belirtti.
Elma ile armudun karşılaştırılması
OYAK Genel Müdürü Coşkun Ulusoy'un, 'OYAK, Koç ve Sabancı'dan her açıdan daha verimli ve karlı çalışan bir gruptur' sözlerine karşılık veren dönemin Koç Holding CEO'su Bülend Özaydınlı, OYAK'ın vergi muafiyetlerine işaret ederek, "Çeşitli kuruluşlar kendi finansal büyüklüklerini kamuoyuna açıklarken topluluğumuzun verilerini esas kabul edip karşılaştırma yoluna gidiyor. Kıyaslamaların uluslararası standartlar çerçevesinde yapılması ve 'elmayla armudun' karşılaştırılmaması, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından önemlidir" demişti.