Türker, Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KADER) yönetim kurulu üyeleri ile Tüm Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası yönetimini parti genel merkezinde kabul etti. Gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını cevaplayan Türker, Kılıçdaroğlu'nun genel seçimlerde aday olup olmayacağına ilişkin bir içtihatın oluşturulması gerektiğini belirtti. Kılıçdaroğlu'nun referandumda oy kullanamadığını hatırlatan Türker, bu sebeple genel seçimlerde de milletvekili adayı olamayabileceğini ifade etti. Bunun gerekçesini ise Anayasanın mevcut geçici 16. maddesine bağladığını anlatan Türker, "Eğer bu madde sadece 12 Eylül döneminde geçerli ise niye kaldırılmadı? Birçok madde kaldırıldı." dedi.
Görüşünün üç nedeni bulunduğunu dile getiren Türker, Kılıçdaroğlu'nun referandumda oy kullanmadığının bir vaka olduğunu belirterek, o zaman da bu gündeme geldiğinde CHP'lilerin "problem yok, kullanır" dediğini ama sonra kullanamadığını kaydetti.
İkinci nedenin çok yakın birisinin başına buna benzer bir durumun geldiğini ifade eden Türker, halen ikamet ettiği bir yerde, bir başkasının dilekçe vererek burada oturduğunu belirttiğini ve herhangi bir inceleme yapmadan kaydının silindiğini vurguladı.
Bunların halen olduğunun altını çizen Türker, Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) daha önce yaptıkları "Milletvekilleri beş yıllığına mı yoksa dört yıllığına mı seçildiler" yönündeki başvurunun cevabını aldıklarını açıkladı. Kurulun verdiği cevapta 'seçim kararı alındığında ve seçim sonrası başvurularda bakmakla yükümlü oldukları' denildiğini aktaran Türker, bu sebeple 2011 yılındaki seçimleri yapma keyfiyetinin AKP'nin alacağı karara bağlı olduğunu savundu. "Evet derse olacak, yok derse seçimler olmayacak." diyen Türker, kendisinin de bir çözüm bulunması amacıyla Kılıçdaroğlu'nun durumunu söylediğini aktardı. Konuya ilişkin ya YSK'ya başvurulup bağlayıcı karar alınması veya Anayasa maddesinin kaldırılması gerektiğini dile getiren Türker, daha önce Başbakan'ın Siirt'ten seçilme hakkı yokken bunun CHP tarafından sağlandığını belirterek CHP'ye borçları olduğunu ileri sürdü.
Kılıçdaroğlu'nun aday olamayacağını söylemediğini, olamayabileceğini ifade ettiğinin altını çizen Türker, konuya ilişkin Anayasa hukukçularının farklı görüşlerde olduğunu, bir kısmının maddenin geçerli olduğunu, bir kısmının ise geçerli olmadığını söylediğini aktardı. Erk olan yargının bir karar vermesi gerektiğini vurgulayan Türker, kılıfına uydurularak Siirt'te seçimlerin tekrarlandığı bir ülkede yaşadıklarını savundu. O gün olumlu olan bir şeyin yarın olumsuza dönüştürülebileceğini iddia eden Türker, tüm bunları onun için söylediğini belirterek, tasarruf ve düşüncelerinin bulunmadığını, kimsenin de muhatapları olmadıklarını söyledi. Böyle bir tehlikenin varolduğunu ve tedbir alınması gerektiğini belirten Türker, taraf değil, sadece hatırlattıklarını vurguladı.
Türker, şöyle devam etti: "CHP'yi uyardık. İster dikkate alırlar ister almazlar. Temennimiz seçime girmesidir. Ama aynı temmenimiz referandum için de geçerliydi. Uyarıda bulunuyorum. Salt hukuk açısından geçerli geçersiz konusuna girmiyorum. Siyaset ortamında, Türkiye'de yaşanmış bir gerçeği göz önüne getiriyorum."
"BAŞÖRTÜLÜ KAMUSAL ALANDA ÇALIŞMALI"
KADER Başkan F. Çiğdem Aydın, 2 bin kadının eğitimlerden geçtiğini söyledi. Genel seçimlerde milletvekili adayı olacak olan kadınlar için üçer günlük eğitim yapılacağını dile getiren Aydın, ilk programın gelecek hafta Gaziantep'de başlayacağını, sonra Denizli'de devam edeceğini belirtti.
Türkiye'de kadınların kamusal alanda yer alıp almayacağı tartışmasının odak noktası olduğunu vurgulayan Aydın, siyasetçi için kadın meselesinin turnosul kağıdı gibi olduğunu belirtti.
Başörtülü olarak kamusal alanda çalışılıp çalışılmayacağına ilişkin bir soruya ise Aydın, "Başörtüsü ayrımcılık meselesidir. Başörtülüler üniversiteye gitmeli, kamu hayatında da çalışmalıdır. Başörtüsü üzerinden siyaset bırakılmalıdır. İsteyen istediğini giyinmelidir." karşılığını verdi.
DSP Genel Başkanı Türker, parti olarak kadınların siyasette yer almasını istediklerini söyledi. Siyasetin bu işin öncülüğünü yapması halinde kadınların diğer kamu alanlarında daha rahat yer alacağını dile getiren Türker, Parlamento'ya en az yüzde 50 kadın, yüzde 50 erkek olarak yasal bir düzenleme sunduklarını hatırlattı. Kadın üye sayılarının yüzde 10-15 arası, kurultay delegelerinin yüzde 30-35'ini kadınların oluşturduğunu anlatan Türker, amaçlarının kadın üye sayısını artırmak olduğunu ifade etti.