BİZDEN UÇAK BEKLİYORLAR
"Otomotivde Türkiye, rekorunu kırdı. Satışımız 2009'da 460 bindi, 2010'da 509 bin oldu. Otomotiv firmaları artık kendi markalarını üretmek istiyor. Biz de teşvik ediyoruz. Elimizden geleni yapacağız yüzde yüz yerli otomotiv için.
Uçak sanayiinde de benzer. Türkiye, Cumhuriyet'in yüzüncü yıl dönümüne uçak, helikopter, insansız hava aracı üretecek. Buralar (İslam dünyası) bizden bunları bekliyor. İşadamlarımızın bir görevi var. Burada tanıştıkları işadamlarıyla teması kesmeyecekler. Takipçi olacaklar. Biz de 10-15 kişilik bir özel görev ekibi kuracağız. Arkalarına bakanlar olacak. Bütün engelleri tek tek kaldıracağız."
ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ
İlişkilerde boşluk gördüğünü ifade eden Erdoğan, "Özgüven eksikliği. Bizde de var, onlar da var. Yeni jenerasyon farklı olacak inanıyorum" dedi. Erdoğan, "Son olarak Kuveyt'le de vizenin kalkacağına yönelik mutabakata varıldığını söylediniz. Vizelerin kaldırılması AB'ye (Şengen) alternatif mi" sorusuna, "AB'ye alternatif görmüyorum. ECO gibi başladık ama daha büyüdü. Ve daha etkin çalışıyor. Başka ülkeler de katılabilir" karşılığını verdi.
EFENDİ DEĞİL HİZMETKARIZ
"Türkiye'nin İran'ı ikna girişimini nasıl değerlendiriyorlar" sorusu üzerine Erdoğan'ın cevabı "İran tavrımızı takdirle karşılıyorlar" oldu. Erdoğan, "Mısır'ın geçmişte Arap dünyasında oynadığı gibi bir rol mü oynuyorsunuz" sorusuna da "Hiç öyle bir derdim yok. Yavuz'un söylediği gibi, Harem-i Şerif'in efendisi değil hizmetkarıyız" cevabını verdi.
Dış politikada rotayı kendimiz çizeriz
Başbakan Erdoğan, Kuveyt'teki temasları kapsamında Türk-Arap İlişkileri Konferansı'na katılarak bir konuşma yaptı. İlişkilerin Cumhuriyet ve Osmanlı döneminden ibaret olmadığını hatırlatan Erdoğan, "Selçuklular döneminde, Emevi ve Abbasiler döneminde, Türkler ve Araplar bir arada yaşadı. Haçlı saldırılarına birlikte karşı koydu" dedi.Erdoğan şöyle konuştu: "Biz aynı coğrafyayı paylaşmakla kalmadık, biz aynı cephede şahadeti paylaşmış insanlarız. Biz, Bağdat, Kabil, Gazze, Kudüs dediğimiz için birileri tarafından kıyasıya eleştiriliyoruz. Aynı kişilerin söz konusu AB olduğunda da bu sefer 'Türkiye'nin AB'de ne işi var' diyerek zihinleri bulandırdığına da şahit oluyoruz. Hiç kimse kusura bakmasın dış politikamızda rotayı biz kendimiz çizeriz."
Merkel'e tavsiye ederim Schröder ile bir çay içsin
Başbakan Erdoğan, Kıbrıs'taki çözümsüzlüğü KKTC ve Türkiye'ye fatura eden Almanya Başbakanı Angela Merkel'e Katar'dan cevap verdi.Merkel'in Kıbrıs sorununun geçmişini bilmediğini ifade eden Erdoğan, "Halbuki, şu anda anamuhalefet partisinin geçmişteki lideriyle bunu görüşme fırsatını bulabilseydi Kıbrıs sorununun asıl failinin kimler olduğunu gayet iyi anlardı" dedi. Türkiye'nin çözüm iradesini BM öncülüğünde hazırlanan Annan Planı'nın gündemde olduğu dönemde gösterdiğini dile getiren Erdoğan, "Annan Planı'nın referandumda ne oldu; Güney Kıbrıs, 'hayır' dedi. 'Hayır' diyen Rumları Batı,
AB'ye aldı. KKTC'yi ise cezalandırdı, halen cezalandırılmaya devam ediyor. Güney Kıbrıs bir hafta içinde AB'ye alındı" dedi. Erdoğan, şöyle devam etti: 'Bir şey daha söylemem lazım. Bayan Merkel şu anda konuştuğunu da herhalde unutuyor. Şunu söyledi, 'Güney Kıbrıs'ı AB'ye almak yanlış olmuştur' ifadesini de kullanan kendisi. Ama bakın şimdi Güney Kıbrıs'a bir ziyaret yapıyor ve bu ifadeyi kullanıyor. Ve ben diyorum ki, Sayın Şansölye siz, sizin şansölyeliğinizden önceki dönemi şöyle bir araştırın, bakın o zaman neyin ne olduğunu göreceksiniz ve tavsiye ederim Schröder ile de bir çay içsin.'