BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, TBMM'de TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ve beraberindeki heyetle görüştü. Görüşmenin ardından yapılan açıklama sırasında gündeme ilişkin yorumlarda bulunan Demirtaş, "Anayasa Mahkemesi Yargıtay ve Danıştay'ı tasfiye mi ediyor?" yönündeki soruya Türkiye'de sorunların palyatif çözümlerle çözülmeye çalışıldığını söyledi. Bu konuda hem iktidara hem de Yüksek yargıya ağır eleştirilerde bulunan Demirtaş, "Bunu yaparken de bütün kurumları kendi hegemonyası altına almak oldu. Yüksek yargıda çıkan krizi çözmek için başka yöntemler arıyor bu doğru değil. Yani bir yüksek yargı kararının bir baka yüksek yargı organınca iptal edilmesi ya da durdurulması hukukun temel ilkelerine aykırıdır. Ortada bir hukuk sistemi dramı var. Türkiye'deki yargı sistemi ve adalet anlayışı çökmüş durumda. Bunun düzeltilmesi lazım. Yeni krizler ortaya çıkar." karşılığını verdi.
Demirtaş, hükumetin hakim ve savcı alımında Danıştay'ın kamera şartını insan haklarına aykırı bulduğu için iptal edilmesine yönelik çalışmasının hatırlatılması üzerine şunları söyledi: "Bu ülkede hiçbir ideolojik yaklaşımı olmayan kişilerin hakim ve savcı mı olması isteniyor? Türkiye'de hiçbir ideolojik yaklaşımı olmayan insanlar yoktur. İnsanların Kürt kimliği ya da Alevi olması nedeniyle hakim veya savcı yapılmaması hakkında şikayetler alıyoruz. Eşitlik esas alınmalıdır. Hakim ve savcıları ideolojik, etnik kimliğinden ve inancından öte hukuku esas alan ve adalete inanan kesimlerden oluşması lazım. Alımlarda bunlara dikkat edilmeli. Kamera meselesi bu işin bahanesi AKP de Danıştay da birbirlerine karşı tıkamak için kullanıyorlar. Sonra kamu vicdanını yaralayan tahliyeler olabiliyor. Domuz bağı ile insanları öldürmüş yüzlerce katliam işlemiş olan insanlar sokağa salıveriliyor kayıkçı kavgası yüzünden."
"BU ÜLKEDE TEMEL EKSİKLİK DİYALOG EKSİKLİĞİDİR"
BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak ise TÜSİAD heyetiyle yapılan görüşmeyle ilgili bilgi verdi. Kışanak, "Önemli bir görüşme oldu. Bu ülkede temel eksiklik diyalog eksikliğidir. Kurmak konuşmak. Karşılıklı politikalarımızı bir birimize anlatmaktır. Politikalarımızı karşıtlaştırarak kutuplaştırarak yarıştırmak yerine diyalog ortamında bunları tartışmanın doğru olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Kışanak bir gazetecinin Anayasa Mahkemesi'nin yeniden yapılandırılması kapsamında Danıştay ve Yargıtay'ın kararlarını iptal ya da durdurma yetkisine ilişkin bir soru üzerine, "Yurttaşların hakkını nasıl arayacağı önemli. Bu yeni düzenleme ile bireysel başvuru hakkı getiriliyor bazı doğru tarafları var. Fakat hak arayışın önünü kesiyor.10 yılı bulan tutukluluk süreleri nedeniyle halk mağdur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruların engellenmesi doğru değil." dedi.
BDP Eşbakanı, Anayasa Mahkemesi ile ilgili taslakta 'Türk milleti" ifadesinin çıkarılmasını ilişkin bir soruya ise "Bu konular bütünlüklü olarak görülmediği sürece atılan her ardım bir garabeti dönüşüyor. Kimlik sorunu ciddi bir şekilde masaya yatırmak ve ciddi bir şekilde tartışmaktır. Sonuna kadar demokratik kuralara uygun bir düzenleme yapmak zorundayız. Bu önümüzdeki seçim sürecinin en temel sorunudur. Çoğulcu kimliği nasıl hukuk sistemi içinde var edecek bunun Anayasa düzeyi ne olacak bunu yapmadığımız sürece bir çözüme varamayız." karşılığını verdi.