Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, Sabancı Center'de düzenlediği basın toplantısında dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmelerle birlikte bankası ve sektörü hakkında değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin 2015'te 26 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe ulaşması beklenen, yüksek potansiyele sahip bir bölgenin ortasında, kilit konumda yer aldığını ifade eden Akkurt, bu çerçevede projeksiyon olarak ortaya konmasına rağmen bir türlü somut adım atılmayan 'Finans Merkezi İstanbul' projesinin doğal sebeplerle, olayın kendisini sürüklemesiyle gerçekleşebileceğini söyledi.
Türkiye açısından 2011 ile ilgili değerlendirmelerinde; altyapı, gıda, hizmetler ve iç talebe yönelik sektörler ön plana çıkacağı tespitini ilk sıraya koyan Ziya Akkurt, ayrıca parasal gelişmenin finansal istikrara yönelik tedbirleri önceliklendirdiğine işaret etti. Akbank'ın genel müdürü, "TL, gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinden oluşan sepete göre yüzde 11 daha değerli." vurgusunu yaptı. Munzam karşılığa faiz verilmediği için bankalar açısından 2 milyar TL'lik kaynağın yok olduğunu ifade ederken, "Bu meselenin konjonktür düzeldikçe gözden geçirilmesini umut ediyoruz." temennisinde bulundu.
Akkurt'a göre ekonomi yönetiminin kredi musluğunu kısıcı tedbirlerine rağmen 2011 yılında bankacılık sektörünün kredi büyümesi yüzde 22-23 seviyesinde gerçekleşecek. Buna karşılık kendi kredi büyüme hedeflerini, 'ihtiyatlı' bir şekilde yüzde 25 olarak açıklayan Akkurt, "Alınan tedbirlerden sonra bütün krediler içinde tüketici kredilerinin payı yüzde 1 artarak yüzde 35'e gelebilir." diye konuştu.
Akbank'ın 2011 enflasyon beklentisi yüzde 5-6 aralığında. Gösterge faizin ise yüzde 7 civarında seyredeceğini varsayıyor. "Düşük faiz ortamı bankacılık sektöründe verimliliği daha ön plana çıkarıyor." diyen Ziya Akkurt, bu çerçevede alternatif dağıtım kanalları ve internet bankacılığının öne çıkacağını, 2009'da yüzde 2,5 olan internet bankacılığı kullanım oranının 2015'te yüzde 4,3'e; 2020'de de yüzde 5,7'ye yükseleceğini öngörüyor. Bankalı nüfus sayısının da 3,6 milyon artışla 2013'te 37,8 milyona yükseleceğini düşünüyor.
Ziya Akkurt'un Akbank ile ilgili verdiği bilgiler ise özetle şöyle: Akbank, 31 Aralık 2010 itibarıyla 22,3 milyar dolar piyasa değeri ile Türkiye'nin en değerli şirketi konumunda. ATM parkurunda yüzde 17 büyüdü ve ikinci durumda. 2010'da yenilikçi ürün, hizmet ve bankacılık işlemleriyle sektöre yön verdi. 2011'de kredilerde büyüme hedefi yüzde 25, mevduatta yüzde 15. Sektörün üzerinde ihtiyatlı bir büyüme hedefliyorlar. 2011'de altyapı ve teknolojiye yaklaşık 200 milyon dolar yatırım yapacaklar. Rusya, Orta Asya Cumhuriyetleri ve Kuzey Afrika'yı öncelikli pazarlar olarak belirlediler. Kurumsal sosyal sorumluluk projelerinde gençleri ve çocuklara öncelik veriyorlar ve bir taraftan da Anadolu'ya yaygınlaştırmaya çalışıyorlar.
Müşterilerinin bankacılık işlemlerinin yüzde 60'ını alternatif dağıtım kanalları üzerinden gerçekleştirdiğini ve bu kanalları kullanan müşteri sayıları son 4 yılda yıllık ortalama yüzde 12,5 arttığını vurgulayan Akkurt, bu çerçevede 2011'te teknolojiye 200 milyon dolarlık yatırım yapacaklarını kaydetti. Akbank Genel Müdürü, "ATM ağımızı yaygınlaştıracağız, şubemizin olmadığı yerlerde müşterilerimize ulaşacağız. İnternet altyapımızı daha da güçlendireceğiz. Mobil uygulamalarımızla, her an her yerde müşterilerimizin yanında olacağız." dedi.
"YURTDIŞINDA BANKA ALMA DÜŞÜNCEMİZ YOK"
Akbank Genel Müdürü Akkurt, soru cevap bölümünde; yurtdışında banka almayı düşünüp düşünmedikleri konusunda, "Ortadoğu ve Balkanlarda banka alma düşüncemiz yok. Buralarda muhabirlik ilişkilerimizi geliştireceğiz. Türkiye'de gelişmeyi düşünüyoruz. Krizden sonra bir başka ülkeye gitmek zor hale geldi." açıklamasında bulundu. Kredi notu konusunda da Türkiye'nin bu sene yatırım reytingi notunu alacağına inandığını, reyting notu artışının seçimden önce gelebileceğini dile getirdi.
Bankaların ücret ve komisyonlarını artırmalarını beklemeyen Akkurt, bununla birlikte ücret ve komisyonların Avrupa ile karşılaştırıldığında oldukça düşük olduğunu, kamuoyundaki tartışmayı biraz abartılı bulduğunu da söyledi. Güneydoğu'da şubelerinde Kürtçe hizmet verip vermeyecekleri konusundaki bir soruya, konuyu 'politik bir tartışma' olarak gördüğünü belirterek, cevap vermedi. Japon Yeni cinsinden döviz kullananların mağduriyeti konusunda bankaların bir suçu olmadığını, bankaların kimseye zorla döviz kredisi kullandırmadığını anlattı.
Hissedarları Citybank'ın başta Türkiye olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde varlığını sürdürmek istediğini aktaran Akbank Genel Müdürü Akkurt, "Yakında çok ses getirecek bir projeyi paylaşacağız, 3-5 ay sonra. Her iki taraf Türkiye'de birlikte hareket etmekten mutlu." şeklinde konuştu.