Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Yunan devlet televizyonu ERT, "Değişen Türkiye"yi mercek altına aldı

Yunanistan devlet televizyonu ERT, Türkiye'nin hızla değişen yüzünü Anadolu örneğini öne çıkararak ekranlara taşıdı.

Türkiye'nin son

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-01-10 14:56:00

Yunan devlet televizyonu ERT,
Yunanistan devlet televizyonu ERT, Türkiye'nin hızla değişen yüzünü Anadolu örneğini öne çıkararak ekranlara taşıdı.

Türkiye'nin son dönemde ekonomik, siyasi ve toplumsal alanda göstermiş olduğu başarı, Yunan devlet televizyonuna konu oldu. ERT'nin tecrübeli diplomasi muhabiri Fanis Papathanasiou'nun hazırlayıp sunduğu ve dün akşam 22:00'da yayımlanan "Değişen Türkiye" adlı 1 saatlik program, ekonomik krizle boğuşan Yunanistan'a siyasi, ekonomik ve toplumsal konularda örnek olacak başarı öykülerini ekrana yansıttı. Programda çok sayıda siyasi, işadamı, STK yetkilisi ve gazetecinin görüşlerine yer verildi. Türk-Yunan ilişkilerinin yeniden gündemde olduğu bir dönemde ekrana gelen program, Türkiye'yi anlamaya çalışan objektif yaklaşımıyla beğeni topladı.

Özellikle Türkiye'de 2000'li yılların başında yaşanan krize dikkat çekilen yorumda, "Türkiye'nin ekonomik krizi aşmasının ve gelişmesinin kilidi, sanayi üretimine dayanıyordu. Şimdi Türkiye, G 20 ülkeleri arasında yüzde 6,8 ile en hızlı gelişen ülkeler arasında koşuyor." ifadeleri kullanıldı. "Toplumsal eşitsizliklere rağmen, Erdoğan'ın haziran ayındaki seçimlerde en güçlü kartı ekonomi olacak" görüşü dile getirildi.

GAZİANTEP: BAKLAVA'NIN BAŞKENTİ

Program iki ülke arasında zaman zaman gündeme gelen "baklava" kimin tartışmalarına nazire yaparcasına Gaziantep'ten baklava görüntüleriyle başlıyor. Gaziantep'in baklavanın başkenti olduğuna vurgu yapılan haberde, bayramlarda günde 8-10 ton baklava satıldığı ifade edildi. Başka ülkelere de baklana ihraç edildiğine dikkat çekilirken, Gazeiantep'in baklavadaki ticari başarısını ticaret odalarının desteğine borçlu olduğu belirtildi.

"Gazianatep'te Anadolu Kaplanları denen, Türkiye'nin dinamizmini ortaya koyan, aynı zamanda geleceğin ekonomik eliti diyebileceğimiz çok fazla işadamı var." denilen programda, "Gaziantepliler baklavayı iyi değerlendirdi ve adını duyurdu. Şimdi sanayisi ile de gündeme gelmeye başladı. Hızla gelişiyor. Ülkenin en büyük ihracat yapan illerinden. Ağırlıklı olarak gıda, halı ve tekstil ürünlerini 163 ülkeye gönderiyor." değerlendirmesi yer aldı.

Abdülkadir Konukoğlu'nun bölgenin en büyük, Türkiye'nin ise ilk 10 işadamından biri olduğuna dikkat çekilen haberde, Konukoğlu ile yapılan röportajda işadamı başarının formülünü şöyle verdi: "Çok iş, çok iş. Bulunduğunuz ilde kalacaksınız. Toplumla iyi ilişkiler kuracaksınız. Çalışanınızı aile üyeniz gibi göreceksiniz." Konukoğlu'nun Yunanistan'dan büyük miktarda pamuk aldığına dikkat çekilirken, "AB, Türkiye pazarından yararlanacak. Türkiye halkı bir gün AB üyesi olacağımıza inanıyor. Ancak AB oldukça yavaş. Bu da Türkiye'yi girmek istememesine yol açıyor." cümlelerinin altı çizildi.

"TUSKON" TÜRK EKONOMİSİNİN YÜKSELEN GÜCÜ

Türkiye'nin gelecekteki ekonomik gücünün TUSKON olacağı belirtilen programda, 'Dindar ekonomik elitini temsil eden' konfederasyonun, 150 birlik ve 16 bin 500 üyesi bulunduğuna dikkat çekildi. Programda TUSKON Başkan Rıza Nur Meral ile yapılan söyleşiye geniş yer verildi. Meral, şöyle konuştu: "TUSKON, diğer ticaret birliklerinin etkili olmadığı bölgelerde faaliyetini arttırdı. Yeni pazarlar bulmak için Türkiye'nin gündemine Afrika, Güney Amerika, Güneydoğu Asya'yı koyduk. Ekonominin kalbi eskiden İstanbul'du ancak şimdi ülke genelindeki 20'den fazla şehir, 1 milyardan fazla ihracat yapıyor. Bunların çoğu TUSKON üyesi. TUSKON, Türkiye'nin yeni dinamik gücünü temsil ediyor." "Dışişleri Bakanlığı'nın faaliyet yaptığı ülkelerde iş yapıp yapamayacağımıza bakarız" sözleriyle yurtdışındaki başarılarını anlatan Meral, "Eğer varsa, bakanlığın stratejisini uygulayarak daha iyi sonuçlar için çalışırız" ifadelerini kullanıyor.

TUSKON'ın katkısıyla kısa sürede bu bölgelerde Türkiye'nin 32 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaştığı belirtilen programda, Meral'in odasında TUSKON'un faaliyet yaptığı bütün ülkelerden gönderilen hediyelerin bulunduğu notu düşüldü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da Anadolu'nun İstanbul ekonomisini yakalayacağını söylediği hatırlatıldı. "Erdoğan, Türkiye'de küçük ölçekli şirketlere de kapıları eçtı. Böylece dengeleri değiştiren yeni bir İslami elit gücü oluşuyor." ifadeleri aktarıldı.

BİRAND: "ERGENEKON ADİL DEĞİL"

Programda ünlü gazeteci Mehmet Ali Birand'ın farklı konulardaki görüşleri yer aldı. Birand'ın Anadolu'nun yükselişi hakkındaki düşüncesi şöyle: "Türkiye'de bir çok kişi, Erdoğan'ın dindarları desteklediğini söyleyecektir. Anadolu Kaplanları, daha muhafazakar, daha dindar ve daha çalışkanlar. Koç ve Sabancı gibi büyük sermayeyi temsil etmiyorlar. Ancak onlara yaklaşıyorlar. Para el değiştiriyor."

Ak Parti'nin dış politikası konusunda ise Birand, "Benim kuşağım, Batı'ya yönünü dönen bir zamanda yetişti. Batılı gibi giyinmek, batılı gibi konuşmak hoşumuza gitti. Ancak Batılı değiliz. Ortadoğuluyuz. Yani ikisinin arasındayız. Türkiye'nin ortada olduğu gibi. Erdoğan'ın gerçekten bir stratejisi olduğunda politikasını beğeniyorum. Acele değil yavaş yavaş gitmesi gerekiyor. Eskiden her şey Batı ve ABD'ye dönük bir politikaydı. Erdoğan şimdi ne mi değiştiriyor? Sadece Avrupa değil Müslüman ülkeleri de görüyor. Dikkatini sadece Avrupa vermiyor, Müslüman ülkelerle ilişkileri geliştiriyor. Bu para getiriyor. İlk defa Türkiye Ortadoğu'da rol oynuyor." diyor.

Öte yandan Birand, patronu Aydın Doğan'ın vergi borcu, Ergenekon Davası ve medya konusunda değişik iddialarda bulundu: "Ekonomik gelişme ve reformlara rağmen bazı konularda geriye gittik. Anayasa reformu oldu. Ancak Ergenekon davası, adil değildi. Çünkü gerçekten suçlananların bu konuya dahil olup olmadıklarını bilmiyoruz. Hukuk kanunları ihlal ediliyor. Aydın Doğan'da olduğu gibi İslami sermayenin yararı için bazı işadamları mağdur edildi. Hükümeti destekleyen bir kısım medyanın düşünce özgürlüğü var. Desteklemeyenlerin ise yok. İkilem bu."

ÇELİK, BAĞIŞ VE YAKIŞ'IN GÖRÜŞLERİ

Görüşlerine yer verilen eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, "Heybeliada Ruhban Okulu'nun kapatılması yanlıştı. Açılması gerekiyor. Milli Eğitim Bakanı olduğum dönemde açmaya çalıştım ancak başaramadım." diyor. Ruhban Okulu'nun Batı Trakya'da adım atılmadığı için açılamadığını itiraf eden ve kararlı konuşan Çelik, şunları söyledi: "Bu konuda problem Batı Trakya. Bazı çevrelerin baskısı var. Biz burada çok şey yapıyoruz ancak Yunanistan Batı Trakya'da bir şey yapmıyor diyorlar. Maalesef problem bu. Karşılıklılık olması önemli ancak hükümetimiz Heybeliada'yı açmakta kararlı."

"Son 8 yılda hükümet kişi başı geliri dörde katladı" diyen Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise "Gelir 3 bin dolardan 10 bin dolara çıktı. Türkiye'de olan toplumsal değişikliklerde Fener Rum Patriği Bartholomeos önemli bir figürdü. Sümela Manastırı'nın açılması da bizim için önemliydi." görüşünü dile getirdi.

"Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, çok yönlü ve özellikle Ortadoğu'ya dönük atak bir dış politika izlediği" değerlendirmesi yapılan programda "Davutoğlu'nun hedefi, Türkiye'nin bölgesel güç olması." görüşü dile getirildi.

Eski dışişleri bakanı Yaşar Yakış da, Anadolu'nun başarısına ilişkin "Burada yaşayanlar çok çalıştıkları için operaya ya da Bahamalara tatile gitmiyorlar. Senenin 12 ayı, günde de 20 saate çalışıyorlar." ifadelerini kullandı.

KUÇİKOS: "TÜRKİYE HIZLA GELİŞİYOR"

Yunan-Türk Ticaret Odası Başkanı ve Türk-Yunan İş Konseyi Eşbaşkanı Panayotis Kuçikos'un görüşleri de programda geniş yer tuttu. Kuçikos, "Türkiye, dünyada geliri en çok artan 3'üncü ülke. Çok hızlı adımlarla ilerliyor. Ayrıca Türkiye'nin üniversite mezunlarının yüzde 20'si yurtdışında Almanya, Amerika, Kanada, Avusturya gibi ülkelerdeki okulları bitirerek ülkeye farklı bir kültür zenginliğini getiriyor." dedi.

Türkiye'de Kocaeli gibi bölgelerdeki otomobil ve yedek parça sanayine vurgu yapan Kuçikos, Yunanistan'ın geçen yıl daha avantajlı olduğu için Türkiye'den 300 milyon dolarlık otomobil ve yedek parça ithal ettiğini, Almanya yerine daha ucuza otomobili Türkiye'den aldıkları belirtti. Yunan-Türk Ticaret Odası Başkanı, Türkiye'de TUSKON gibi daha çok orta ölçekli sanayicileri bünyesinde barındıran yeni grup sahiplerinin geliştiğini, AK Parti'nin bu yönde çabalarına rağmen büyük sermayenin zarar görmediğine vurgu yaptı. Kuçikos, şunları söyledi: "TUSKON, küçük ölçekli sanayicilerden oluşuyor. Hedefleri de ihracat. Yeni kurulan birlikler Ak Parti döneminde faaliyete geçerek güçlenmeye başladılar. Büyük şirketler eski siyasi döneme ait. Ancak küçük büyük hepsi birbiriyle işbirliği yapıyorlar."

Gaziantepli işadamı Mustafa Topçuoğlu ise Yunan Petrolleri şirketi ile işbirliği yaptığını ifade etti. Topçuoğlu, "Türkiye'de Ak Parti ile Başbakan Erdoğan'ın başarısı ve siyasi istikrar, Türk ekonomi için çok olumlu neticelere yol açtı." görüşünü dile getirdi.

Türkiye'nin bir çok yerinde eğitim düzeyi düşük olduğu belirtilen haberlerde, bu konuda değişik merkezler açılarak adımlar atıldığı ifade edildi. Diyarbakır izlenimlerinin de yansıtıldığı programda, "Diyarbakır'ın sokakları sakin ancak dağlarda PKK ile sıkça çatışma yapılıyor." ifadeleri kullanıldı.

Haber Ara