10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Parlamento Muhabirleri Derneği'ni ziyaret eden Şahin, burada gazetecilerin sorularını cevapladı. Şahin, "Kamuoyunda tartışılan tahliyelerle ilgili Yargıtay'ın bazı dosyaları öne almayarak sorumlu olduğu savunuluyor. Yargıtay ise gerekli düzenlemelerin yapılmadığından yakınıyor. Tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Adalet en yüce değerdir. Adaleti gerçekleştirecek olan da kuşkusuz bağımsız yargı organlarımızdır. Yargı alanında yaşanan sorunların tartışılmasından üzüntü duyuyorum. Ancak hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz. Millet adına sorumluluk üstlenmiş olan kurum ve kişilerin görevlerini dört dörtlük yapmaları gerekir. Milletimizin mazeret üretmeye özellikle adalet ve yargı konusunda olmadığı kanaatindeyim. Bunu kimseyi suçlamak için söylemiyorum. Bu alanda kimler sorumlu ise birlikte hareket etmeli ve bu tahliyeler sebebiyle kamuoyunda meydana gelen bu tepkileri bir an önce dindirmek için gerekli tedbirleri almalıdır." cevabını verdi.
"KAMU VİCDANINI RAHATLATACAK ADIMLAR ATMALIYIZ"
Şahin, sadece 2010 yılında 15 bin dosyanın zaman aşımı nedeniyle düştüğünü hatırlatırken, bu gitmesi halinde bunun artarak devam edeceği uyarısında bulundu. Meclis Başkanı, davaların uzun yıllar sürmesinin büyük sorun olduğunu ancak bugün yapılması gerekenin tartışma konusu olan dosyaların ivedi olarak sonuca bağlanması olduğunu ifade etti. Şahin, yapılması gerekenler konusunda şunları söyledi: "Almış oldukları ceza ağırlaştırılmış müebbet hapis olan sanıkların 10 yıllık süre içinde onanıp kesinleşmediği için tepkiler oluştu. Bu tepkiler son derece doğal. Ben de bunlardan rahatsız oldum. Ama bir takım yasal düzenlemeler düşünülüyor. Bunlar bu sorunu hemen çözmez. O halde yapılması gereken bu dosyalarla ilgili başka acil bir takım idari önlemler alınmalıdır. Bunu yetkili yargı organlarımız adalet bakanlığı ile istişareli bir şekilde adalet bakanlığının çok yetkisinin olmadığını biliyorum. Ama bu konuyu mutlaka her türlü tartışmadan uzak önümüze koymamız ve kamu vicdanını rahatlatacak adımlar atmalıyız. Parlamentoya bu konuda bir görev düşerse en kısa süre içerisinde yerine getirmelidir. Ama henüz ulaşmış bir yasa teklifi yok."
"BEN SUÇLU ARAMIYORUM ÇÖZÜM ARIYORUM"
Şahin, 'Karşılıklı suçlamalarda kim haklı?' şeklindeki bir soru üzerine,"Kim haklı kim haksızı araştırmaya çalışırsak asıl sorunu çözmekten uzaklaşırız. Asıl sorun bir takım tahliyelerdir. 10 yıllık süre içinde kesinleşmediği için tahliyeler oluyor. Bana göre bu dosyaları görüşmek gerekir. Bunu görüşüp kesinleştirme şartları varsa tahliye edilenlerin tekrar tutuklanması keyfiyetidir. Birbirimizi suçlayarak bir yere varamayız. Sorunu çözmüyor."diye konuştu.
Bir gazetecinin Yargıtay'ın bir ihmalinin olup olmadığı yönündeki sorusuna da "Ben suçlu aramıyorum çözüm arıyorum. Buna yakın olanlar da var bir önce bu dosyaların görüşülmesi lazım. Yargıtay başkanlığının bu konuda üzerlerine düşen ne ise yapacaklarını umuyorum. Daha doğrusu bunu onlardan bekliyorum daha önce onlarla birlikte çalışmış bir arkadaşları olarak." derken, dosyaların tozlu raflarda güvencesiz bir ortamda korunmasına ilişkin olarak ise "Özellikle yüksek yargı organlarımız kendi bütçeleri olan ve bağımsız bir idari yapıya sahip organlarımızdır. Dolayısıyla bu aksamalar arşiv sorunu varsa kendilerinin çözmesi lazım tedbirler alması lazım. İhtiyaçlarının olduğunu söyleseler gerekli para tahsis edilirdi. Bunun için 'başarının yerini hiçbir mazeret tutamaz' dedim." şeklinde konuştu. Şahin, hükumetin Yüksek Yargıda operasyon yaptığı yönündeki bir soru üzerine ise bunların tarafı olmayacağını ve bu tartışmaları son derece faydasız gördüğünü söyledi. Şahin, bu tartışmaların bir kenara bırakılarak sorunun çözülmesine yönelik çalışmalar yapılmasına işaret etti.