Çelik, Bursa'da yapımı devam eden Osmangazi İlçe Müftülük binasının inşaatını gezdi, ardından da Semerkant Derneği üyeleri ile kahvaltıda bir araya geldi. Çelik, burada yaptığı konuşmada, Diyanet teşkilatını başkanlık düzeyinden müsteşarlık düzeyine çıkardıklarını hatırlattı. Yurtdışı Türkleriyle ilgili ayrı bir başkanlık birimi kurduklarını, ayrıca TİKA vasıtasıyla dünyanın her yerinde çok büyük hizmetlere imza attıklarını dile getirdi.
Ülkede kronik sorunlara el attıklarını vurgulayan Bakan Çelik, şöyle konuştu: "Türkiye'de barışın kardeşliğin tesisi için aynı kaynaktan beslenen insanların yorum farklılıklarından kaynaklanan sorunlarının neticelenmesini istedik. Bu kronik sorunlar da kalsın. Aleviler, şunlar bunlar bir sürü ayrım... Çok şükür yüz yıllardır konuşulmayan konular konuşuldu. Ve herkes aynı noktada ittifak ediyor. Bizim kaynağımız bir, aynı Allah, aynı peygamber, aynı kitaba inandığımıza göre farklılıkları mesele yapıp bu dönemde bunları yeni bir çatışmaya dönüştürme veya provokasyonlara gelmeden birbirimizi daha iyi tanımamız gerekiyor. Ben inanıyorum ki bu süreçten de hayırlar çıkacak, milletimiz kazanacak."
"PİLİ BİTECEK İNSANLAR VAR"
Güneydoğu sorununda da halının altına süpürerek işlerin çözülmediğini gördüklerine dikkat çeken Çelik, baskıyla, korkutarak da işlerin olmadığını yaşadıklarını kaydetti. Bu konuda da konuştukça herkesin söylediğinin ortaya çıktığını ve kamuoyunun en doğru kararı verdiğini belirten Çelik, "Konuşuldukça güzel şeyler olacağına inanıyorum. Güzel şeyler de oluyor. Pili bitecek insanlar var, yarı yolda pili bitmeyecek insanlar var. Pili bitecek olanlar yok olup gidecek. Fikirleri sağlam olanlar, yoluna devam edeceklerdir. Milletimiz de o yoldan devam edeceklerdir. Ondan da şüphemiz yok." diye konuştu.
"İNSANLARA SEVGİYLE YAKLAŞMAMIZ GEREKİYOR"
Bakan Çelik, dezavantajlı kesimler olarak adlandırılan Romanlar konusunda da önemli çalışmalara imza attıklarını hatırlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çok beğendiğim bir sözleri var. 'Roman'ın dostluğu okyanuslar kuruyana kadar, düşmanlığı ise mendil kuruyana kadar olur.' diyor. Bu çok güzel bir söz. Bunlar barakalarda yaşamaya mahkum edilmiş. İşte Sakarya'da yanarak öldüler. Kimde ne cevher var biz bilemeyiz, Allah bilir. O halde insanlara sahip çıkmamız gerekiyor. Sevgiyle, merhametle yaklaşmamız gerekiyor."
Hizmet götürülemeyen, eşit davranılmayan bölgelerle ilgili faturanın en ya da geç milletin karşısına çıktığını ifade eden Bakan Çelik, bu alanda da çalışmalar yaptıklarını aktardı. Çelik, şu anda 10 binin üzerinde 100 lira taksitle 20 yıl ödemeyle, 2 katlı bir oda mutfak salondan oluşan konutları yaptıklarını hatırlattı.
"NESİLLERİN GÖNÜL ERLERİNE İHTİYACI VAR"
Türkiye'de hizmetin sadece kamu eliyle değil, sivil toplum kuruluşları ile el ele yürütülmesi gerektiğine değinen Çelik, sözlerini şöyle tamamladı: "Her şeyi devlet yapsın olmaz. 73 milyonun da üzerine düşeni yapması gerekiyor. O yüzden örğütlü olmak çok önemli. Kurduğunuz dernek ve vakıflar çok önemli hizmetler görüyor. Eğer bu sivil yapılanmayı oluşturmazsanız, herkes kendi yaşantısını yaşar. Dostluk olmaz, kardeşlik olmaz, birlik olmaz. Bu dayanışmayı sağlamamız gerekiyor. En önemlisi, nesiller bu çalışmaları bekliyor. Nesiller yalnızca kamunun gayreti ile değil, bütün sivil kuruluşların el birliği ile, eğitime yönlendirilmesiyle, sahip çıkılmasıyla ve bu milletin öz değerleriyle paralel yetiştirilmesiyle, inanıyorum ki Türkiye'nin geleceği çok daha aydınlık olacaktır. Gönül erleri görevlerini yapıyorlar. Gönül erlerine gönül verenler de görevlerini yaparlarsa inanıyorum ki Türkiye'nin sorunları çok daha hafifleyecektir."